Zorunlu BES 2017 yılı Ocak ayından itibaren 45 yaşından küçük ve ücret karşılığında çalışan milyonlarca kişi için geçerli olmaya başladı.
Bireysel Emeklilik Sistemi nedir?
Bireysel Emeklilik Sistemi (BES), mevcut sosyal güvenlik sistemini tamamlayıcı özellikte geliştirilmiş bir emeklilik sistemi. Bu emeklilik sistemi katılımcılarına belirli bir süre sistemde kalmaları koşuluyla ya da emeklilik yaşlarında ödedikleri primleri maaş, toplu para veya toplu maaş ve tolu para şeklinde almalarına imkan sağlıyor.
Ayrıca ödenen primlere de devlet %25’lik katkı sağlıyor. Örneğin, her ay 100 lira prim ödemesi yapan BES katılımcısı 100 lirasına karşılık 25 lira da devletten katkı alıyor. Ödenen primler de risk dağıtım ilkesine göre emeklilik fonlarında değerlendiriliyor.
Peki, ‘Zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemi’ nedir?
Zorunlu BES ise 45 yaş altı kamu ve özel sektör ücretli çalışanlarını zorunlu olarak bu sisteme dahil ediyor. Sistemin zorunlu katılımcıları, işverenlerinin Hazine Müşteşarlığı’nca da uygun görülen bir şirketin sunacağı emeklilik planıyla sisteme dahil ediliyor.
Zorunlu BES katılımcıları prime esas kazançlarının yüzde 3’ü oranında bir katkı yapacak ve yapılan katkıya devlet tarafından yüzde 25 oranında ek bir devlet desteği sağlanacak. Devlet katkısıyla birlikte ödenen primler fonlarda değerlendirilecek. Böylece çalışanlar kazançlarının bir kısmını doğrudan tasarrufa kaydırabilecek. Uzun vadede de ‘zorunlu tasarruf’ hem bireylerin kendisine hem de ülke ekonomisine büyük katkı sağlamış olacak.
Zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemi ne zaman başlayacak?
Zorunlu BES, meclisten geçti. Yeni düzenlemede belirtildiği şekilde 45 yaşını doldurmamış ve ücretli çalışan herkes Ocak 2017 itibariyle işvereni tarafından düzenlenecek emeklilik planına dâhil edilecek.
Yani, zorunlu bireysel emeklilik sistemi 1 Ocak 2017 tarihi itibariyle yürürlüğe girecek ve resmen başlayacak.
Çalışanlardan ne kadar kesinti yapılacak?
Düzenlemeye göre zorunlu bireysel emeklilik için çalışanlardan prime esas kazançlarının yüzde 3’ü oranında kesinti yapılacak.
Bu noktada prime esas kazanç hakkında da bir açıklama yapmak gerekiyor. Prime esas kazanç, alt ve üst sınırlar arasında kalma koşuluyla çalışanın bir ay içerisinde hak etmiş olduğu ücret ve aynı ay içerisinde ödenmek üzere prim ve ikramiyelerinin toplamı anlamına geliyor. Söz gelimi, prime esas kazancı işverenden hak ettiğiniz ücret olarak düşünebilirsiniz.
Dilerseniz prime esas kazanç miktarları hakkında SGK’nın bu sayfasından daha fazla bilgi alabilirsiniz.
Devlet ne kadar katkı sağlayacak?
Zorunlu BES katılımcıları için devlet primlere yüzde 25 ek katkı sağlayacak. Yani, 100 lira prim ödemesi yapılan çalışan için ek 25 lira da devlet tarafından verilecek.
Diğer yandan yalnızca bir kez olmak üzere ilk sisteme girişte devlet, katılımcılara 1000 lira ilave katkı verecek.
Cayma hakkı nasıl kullanılacak?
Zorunlu Bireysel Emeklilik için yapılan ilk çalışmalarda çalışanların sisteme katıldıktan 6 ay sonra cayma hakkını kullanabileceği belirtiliyordu fakat Meclis’ten geçen düzenlemeye göre çalışanlar 2 ay içinde cayma hakkını kullanabilecek.
Cayma hakkını kullanmak isteyen çalışanlar emeklilik planına dahil oldukları andan itibaren kendisine bildirildiği tarihten başlamak suretiyle 2 ay içinde sözleşmeden cayabilecek. Çalışan cayma hakkını kullanırsa en geç 10 iş günü içinde çalışan için ödenen katkı payları ve mevcutsa emeklilik hesabında bulunan yatırım gelirleri iade edilmiş olacak. Bu durumda zorunlu bireysel emeklilikte girişin zorunlu fakat sistemden çıkışın serbest olduğunu söyleyebiliriz.
Zorunlu Bireysel Emeklilik bizim için ne ifade ediyor?
Bildiğiniz gibi ülkemizde tasarruf oranları diğer ülkelere göre oldukça düşük. Neredeyse hemen herkes tasarruf yapmamaktan şikayetçi. Tasarruf yapabilmek geleceğimizi güvence altına alıyor ve bence zorunlu bireysel emeklilik sistemi de kazançlarımızın bir kısmıyla tasarruf yapabilmemize fırsat sağlıyor. Diğer yandan ödenen primlere ilave olarak devlet tarafından sağlanan katkı da büyük bir avantaj.
Düşük ücretle çalışanlar için Zorunlu BES her ne kadar rahatsız edici gibi görünse de uzun vadede tüketimden makul bir miktarın sistem aracılığıyla tasarrufa kaydırılması katılımcıların lehine. Üstelik zorunlu olacak sistem yalnızca katılımcılara değil, ülke ekonomisine de fayda sağlamış olacak.