‘Yeni Küresel Düzen’in ekonomik dinamikleri

2.Dünya Savaşı’ndan sonra tasarlanan küresel düzen görevini tamamladı. ‘Yeni Küresel Düzen’ arayışlarını tetikleyen, hızlandıran, adeta zorunlu kılan küresel dinamikleri uluslararası düşünce kuruluşları beş temel başlıkta toparlamakta. İlki, Çok Kutuplu Ekonomik Yapı ve Yeni Güç Merkezleri. 21. Yüzyıl’ın ilk çeyreği 80 yıl boyunca ‘gelenekselleşmiş’ gibi algılanan batı merkezli ekonomik düzenin sonlandırdı. Aralarında Türkiye’nin de yer aldığı E7 ülkeleri ve G20’nin yükselen ekonomilerinin etkisiyle daha dengeli bir güç dağılımına sahip çok kutuplu bir ekonomik ve siyasi bir yapının oluştuğunun herkes farkında. BRICS+ Platformu bu temel gerçeğin vücut bulan bir örneği oldu. Üretim, ticaret ve yatırımlar artık küresel ölçekte ağırlıklı olarak yükselen gelişmekte olan ekonomilerde yoğunlaşıyor.

Yükselen gelişmekte olan ekonomilerin hızlı büyümesi, kendi aralarındaki ticareti yoğunlaştırması, dolar dışı yeni bir uluslararası ödemeler sistemi arayışlarını da tetiklerken, söz konusu ülkeler arasında yeni ittifakların ve işbirliklerinin oluşmasına zemin hazırlamakta. İkincisi, Teknolojik Rekabet ve Jeopolitik Dönüşüm. Teknolojik gelişmeler yeni küresel düzeninin belirleyici unsurlarından biri haline gelmiş durumda ve yükselen gelişmekte olan ekonomilerin teknoloji üretme kabiliyetleri hiç olmadığı kadar derinlik kazanmış durumda. Batılı ekonomiler, ABD hariç, yapay zeka, yarı iletkenler ve diğer ileri teknolojilerde stratejik bir alan kaybı yaşamakta. Teknolojik beceri ve rekabet, küresel tedarik zincirlerinde merkez coğrafyaların tanımını da değiştirmekte ve jeopolitik gerilimleri tırmandırmakta.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ!

Google Play'den ücretsiz indirin
SİZ DE BİNLERCE YATIRIMCI GİBİ PARA & BORSA MOBİL UYGULAMASINI ÜCRETSİZ İNDİREREK GÜNCEL PİYASA YORUMLARINA ULAŞMAK İÇİN HEMEN BURAYA TIKLAYIN

@ParaBorsaNet'i Twitter'da Takip Et!

ÖNEMLİ HABERLER VE GÜNCEL PİYASA YORUMLARINI KAÇIRMAMAK İÇİN BURAYA TIKLAYARAK HEMEN TWITTER'DA BİZİ TAKİP EDİN!