“Bütün renkler aynı hızla kirleniyordu, birinciliği beyaza verdiler.”
Özdemir Asaf
Türkiye, 6 Şubat’ta yaşanan ikiz ve şiddetli depremden yitirdiğimiz canlara ağlıyor. Şimdi o çok sorulan soruları yineleyeceğim: Peki bunun olacağı bilinmiyor muydu?
Belki bu kadar şiddetli ve kısa süreli aralıkla bir deprem beklenmiyor olabilirdi ancak yine de o bölgede aktif deprem faylarının tehlike arz ettiği konusunda bilim insanları defalarca uyarı yapmıştı. Peki her geçen saat sayısı artan bu kadar canı, deprem mi öldürdü? Elbette ki hayır çünkü biliyoruz ki deprem değil binalar insanları öldürür!
O zaman bu duruma neden olanlardan hesap sorulmayacak mı? Elbette ki sorulacak hatta şimdiden savcılıklar soruşturma başlattı. Hatta bizler çokça konuşacak çok da eleştireceğiz çünkü canımız yandı ve çünkü artık canlar yansın istemiyoruz ancak bunun da zamanı var, her şey sırayla zira acımız çok taze… (1999 Marmara Depremi’nde beş canını, akrabasını yitirmiş ve bizzat acıya şahit olmuş biri olarak söylüyorum bunu) Çok öfkeliyiz, canımız yanıyor ama artık olan oldu.
Zamanı geriye döndüremeyeceğimiz için bundan sonra yaşanacaklara odaklanmak gerek. İstatistiki dağılıma bakılacak olursa ülkemizin doğal afetlerden (sel, heyelan, kaya düşmesi, çığ, deprem vs..) yaklaşık yüzde 60 düzeyiyle en çok depremden etkilendiği görülüyor. Pazarcık ve Elbistan merkezde yaşanan büyük çaplı afetin henüz ilk aşamalarındayız. Malum olacağı üzere bu aşama bazen mucize olarak adlandırılan bir sevinçle bazense acı dolu kayıplarla ilerliyor.
İlk 48 saatte yıkım nedeniyle kapanan ulaşım hatları ve zararın boyutunun tam olarak anlaşılamaması nedeniyle pek çok afetzede ve yıkıma müdahale kısıtlı düzeyde gerçekleşti. Ardından katlanarak artan gönüllü personel ve yardımlar neticesinde de çoğunlukla koordinasyon sağlanmasında zorluklar devreye girerek ( ki bunun da ilk günlerde çok geniş bir alana yayılım ve çok yüksek yıkım nedeniyle kolay olmadığını düşünüyorum) merkez ilçelere gelen yardımların dağıtımında sorunlar olduğu tespit edildi.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ!