Yabancı Sermaye On Kat Arttı, Büyüme Düştü

Mahfi Eğilmez – 18.06.2015

2002 – 2014 dönemini karşılaştırırken çoğu kez geçmişten alınan örnekler kullanılıyor. Mesela deniyor ki “Cumhuriyet tarihi boyunca görülmemiş miktarda yabancı sermaye girişi oldu.” Doğrudur. Gerçekten de öyle. Yazının altındaki tablo 1950 yılından bu yana Türkiye’ye doğrudan yabancı sermayenin yıllar itibariyle miktarını gösteriyor.

1950 – 2002 arasında Türkiye’ye doğrudan yabancı sermaye girişi 15,1 milyar USD olmuş. Buna karşılık 2003 – 2014 arasında 148,2 milyar USD yabancı sermaye girmiş. Bu karşılaştırma, 2002 sonrasındaki 13 yılda, önceki 52 yılda gelenin on katına yakın yabancı sermayenin gelmiş olduğunu görüyoruz. Bu müthiş bir başarıya işaret ediyor. Bu başarının temel nedenlerinden birisi dünya konkonktüründe görülen çıkışın ve sermaye hareketlerinin serbest kalmasının 2000’li yıllarda gelişme yolundaki ülkelere doğru yarattığı büyük sermaye akımı artışı. Bu artışı aşağıdaki grafikten izlemek mümkün Kaynak: Atish R. Ghosh, Mahvash Saeed Quereshi, ‘What Drives Surges in Capital Flows’, 26 January 2012, Vox CEPR’s Policy Portal.)

yabanci-sermaye-akislari

Yabancı sermaye girişinde böylesine bir patlama yaşanmışken kuşkusuz aynı patlamanın büyümede de yaşanması gerekiyor. Yazının altındaki tablodaki son sütun, Türkiye’nin 1950’den bu yana büyümesini yıllar itibariyle gösteriyor. Tablodaki verilere göre toplam 15,1 milyar dolarlık yabancı sermaye girişinin yaşanmış olduğu 1950 – 2002 arasında Türkiye’nin ortalama büyüme oranı yüzde 5,1 olmuş. Buna karşılık toplam 148,2 milyar dolarlık yabancı sermaye girişinin yaşandığı 2003 – 2014 yılları arasında ortalama yıllık büyüme hızı yüzde 4,7 olmuş.
Şaşırtıcı bir sonuç karşımızda duruyor. Ekonomide yabancı sermayenin ülke ekonomisinin büyümesine pozitif katkı yapacağı anlatılır. Bu katkıyı doğrulayan tezler vardır. Ama Türkiye’ye bakınca tam tersi bir durumla karşılaşıyoruz. Yabancı sermaye girişi on kat arttığı halde büyüme oranı düşmüş. Ekonomi literatürüne olumsuz katkı sayılabilecek nitelikteki bu tuhaf durumun üç nedeni olabilir: (1) Yabancı sermaye verimsiz biçimde kullanılmış olabilir. (2) Büyümede beceriksizlik söz konusu olmuş olabilir. (3) Yabancı sermaye verimsiz kullanıldığı gibi büyümede de beceriksizlik yaşanmış olabilir.

Sanki üçüncü şık doğruymuş gibi duruyor.

Yazının eki tablo:

1950 – 2014 Yılları Arasında Türkiye’ye Doğrudan Yabancı Sermaye (DYS) Girişleri ve Büyüme Oranları

Yıllar DYS (Milyon USD) Büyüme (%)
1950 2 9,4
1951 7 12,8
1952 10 11,9
1953 8 11,2
1954 8 -3
1955 3 7,9
1956 2 3,2
1957 17 7,8
1958 13 4,5
1959 7 4
1960 24 3,4
1961 34 2
1962 36 6,2
1963 21 9
1964 25 4
1965 22 3,1
1966 30 12
1967 17 4,2
1968 13 6,7
1969 24 5,4
1970 58 5,8
1971 45 10
1972 43 7,4
1973 79 5,4
1974 88 7,4
1975 114 8
1976 10 7,9
1977 27 3,9
1978 34 2,9
1979 75 -0,4
1980 18 -2,8
1981 95 4,8
1982 55 3,1
1983 46 4,2
1984 113 7,1
1985 99 4,3
1986 125 6,8
1987 106 9
1988 354 1,5
1989 663 1,6
1990 84 9,4
1991 810 0,4
1992 844 6,4
1993 636 7,9
1994 608 -6,1
1995 885 8
1996 722 7,1
1997 805 8
1998 940 3,8
1999 783 -3,4
2000 982 6,8
2001 3.352 -5,7
2002 1.082 6,2
2003 1.702 5,3
2004 2.785 9,4
2005 10.031 8,4
2006 20.185 6,9
2007 22.047 4,7
2008 19.851 0,7
2009 8.585 -4,8
2010 9.099 9
2011 16.176 8
2012 13.282 2
2013 12.457 4,2
2014 12.539 2,9

 

Kaynaklar: TÜİK, TCMB ve Özelleştirme İdaresi başkanlığı verileri.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir