Yaklaşık iki aydır yazılarıma ara vermiştim. Bu durumun pek çok nedeni var fakat şimdi uzun uzun anlatıp vaktinizi almayacağım. Bu iki ayda ülke ve dünya ekonomisinde nelerin değiştiğini ya da değişmediğini yazmak istiyorum.
Öncelikle ülkemizin ekonomisiyle başlayalım. İki ay boyunca ülke ekonomisinin en önemli gündemi yine her zaman olduğu gibi faiz, enflasyon ve kurlar oldu. İstikrar adına sevindirici bir gelişme yaşandı ki Merkez Bankası Başkanı bu süre boyunca görevde kaldı. Diyebilirsiniz ki iki başkan yardımcısı ve bir para politikası kurulu üyesi görevden alındı. Açıkçası son yıllarda ekonomi yönetiminde yaşanan değişikliklerden sonra başkanın değişmemesini ben “istikrar” sayıyorum.
Peki bu “istikrarlı” dönemde ekonomide istikrar sağlandı mı?
Maalesef bu soruya “Evet” cevabını vermek mümkün değildir. 2021 yılının Ağustos ayında Dolar/TL kuru 8,30 TL seviyelerinde iken bugünlerde 9,70 TL seviyelerindedir. Yaklaşık %16 seviyelerinde Türk Lirası dolar karşısında bu dönemde değer kaybetmiştir.
Bu “istikrarlı” dönemde ülke ekonomisi adına hep “sorunların kaynağı” olarak gösterilen faizler düşürülmeye çalışıldı ve bu çalışmalar neticesinde Ağustos ayında %19 olan faiz oranları %3 düşürülerek %16 seviyesine indirildi. Bugün baktığımızda politika faizi %16 fakat enflasyon oranı %19,89’dir. Buradan da anlayacağımız üzere geçen bu iki ayda “kalıcı sorun” olarak gözüken faizlerin indirilmesi de fiyat istikrarını sağlayamadı.
Ülke ekonomisi adına kısa bir özet yapmak gerekirse günler, haftalar, aylar hatta yıllar geçiyor da bizler aynı şeyleri konuşmaya devam ediyoruz. Böyle giderse gelecek dönemde de aynı şeyleri konuşmaya ve yazmaya devam edeceğiz.
Yanılmak dileğiyle
Peki dünya ekonomisinde neler değişti?
Bu konuyu da bir sonraki yazımda ele alacağım.
İsmail CEBECİ
Bağımsız Denetçi Yardımcısı
E-mail: cbcisml@gmail.com