Uzun bir süredir kurda çeşitli indikatörlerle teknik analiz yapmayı bıraktık dik yükseliş ivmesini izleyerek artık klasik hale gelmiş cümleyi kuruyoruz.
Geri çekilmeler alım fırsatı. Kurun son zamanlardaki hareketleri başka bir analizi de gerektirmiyor. Geri çekilmeler dediğimiz seviyeler de her geçen gün yükseliyor. 3, 3.20, 3.30 gibi çok daha yüksek seviyelerdeyiz artık ve buraya olabilecek geri çekilmeler yeniden yükselişin habercisi niteliğinde oluyor genel olarak ve devamını izlemekle yetinmek durumunda kalıyoruz. Bunu teknik nedenlerle açıklamaktansa özellikle yurtiçi ve yurtdışı gelişmelere odaklanmak gerekiyor tabii ki. Devam eden OHAL, doğu sınırlarında daha içerilere doğru yönelen askeri operasyonlar, kredi notumuzun düşürülmesi, başkanlık sistemi ve yeni anayasa tartışmaları ve Avrupa Birliği ile olan müzakere sürecinin dondurulmasına yönelik gelişmeler önemli iç etkenlerimiz kurdaki yükseliş eğilimi açısından. ABD’de ise Donald Trump’ın başkanlık zaferi sonrası vaad ettiği ekonomi politikaları ile başlayan Dolar rallisi, FED’in Aralık ayında faiz artırımına kesin gözüyle bakılması, 2017 faiz artırım fiyatlamalarının da Trump ile birlikte güçlenmesi buna karşılık ABD uzun vadeli tahvil faizlerindeki sert yükseliş Dolar’ın gücünü artırmasındaki önemli etkenlerden. Tüm bu gelişmelerden ise en fazla etkilenen para birimi Türk lirası oldu. Baktığımızda özellikle Ağustos ayından sonraki gidişata baktığımızda diğer gelişmekte olan ülke para birimlerine göre önemli oranda olumsuz ayrıştığımız gözleniyor. Bunlara ek olarak tabii ki Nisan ayından bu yana süren ve 250 baz puana varan TCMB faiz indirim kararları da Dolar endeksinin yükseliş ivmesini koruduğu bu zamanda kurun 3.40 ve üzeri seviyelerdeki hareket ivmesini yaratan gelişmeler arasında. Bugün gerçekleşecek toplantı sonucunda artık faizde bir indirim beklemiyoruz haliyle. Bir ihtimal politika faizinde yüksek olmayan bir artırım görebiliriz fakat bunun kura etkisinin bahsettiğimiz etkiler nedeniyle sınırlı olacağını göz önünde bulundurmak gerekiyor. Mevcut görünümde sadece grafikte 2014’ten bu yana izlemeye devam ettiğimiz yükseliş trend çizgilerinde gelecek hedef seviyeler 3.55-3.60 olarak görünüyor ve tabii ki olası kısa vadeli geri çekilmeler halen alım fırsatı.
EURUSD
ABD’de Donald Trump’ın başkanlık seçimlerini kazanması Euro’ya yaradı. Uyguladığı varlık alım programına rağmen Euro’da istediği değer kaybını yaratamayan ve enflasyon hedeflerinden uzak kalan Avrupa Merkez Bankası’nın hamlelerine karşılık Dolar endeksinin 1 yıllık zirve seviyesini aşarak yükselişini hızlandırmasıyla EURUSD’de geçen yılın dip seviyelerine yaklaşıldı. 4 Aralık’ta İtalya’da gerçekleşecek referandum ve 8 Aralık’taki Avrupa Merkez Bankası toplantısı Euro’nun kaderine önemli etkilerde bulunacak. İtalya’daki referandumda Matteo Renzi’nin siyasi sistemi değiştirmek için yapılacak anayasa değişikliklerini amaçlayan referandumdan “Hayır” oyu çıkması durumunda istifa edeceğini söylemesi ve böyle bir sonuçla oluşabilecek siyasi istikrarsızlık gelecek dönem için yeni bir “Brexit” olma özelliği taşıyabilir. Bu noktada son zamanlarda yükselişte olan popülist yaklaşıma sahip 5 Yıldız Hareketi -ki Avrupa ortak para biriminden ve Avrupa Birliği’nden ayrılmayı destekliyor- iktidara gelirse İtalya, İngiltere’nin Brexit kararı sonrası Birlik’ten ayrılmaya aday diğer bir ülke konumuna gelebilir. Bu riskle birlikte AMB’nin Aralık ayında varlık alım programını 2017 yılı sonuna kadar uzatması kararı da gelirse bu gelişme de Euro’nun zayıf seyrini sürdürmesi açısından etkili olabilir. Yine İlk turu Nisan, ikinci turu Mayıs ayında gerçekleşecek Fransa Cumhurbaşkanlığı seçimleri için son anketlerde aşırı sağcı Jean-Marie Le Pen önde görünüyor. Le Pen’in seçimleri kazanması durumunda Avrupa Birliği’nden ayrılmaya istekli bir ülke de Fransa olarak ortaya çıkabilir ve bu durum Euro üzerindeki baskıların artmasına neden olabilir. ABD’de ise Trump’ın mali politika uygulamalarının gerçekleşmesi beklentisine karşılık FED’in gelecek dönemde faiz artırımları için daha hızlı hareket edebileceği algısıyla yükselişini hızlandıran Dolar endeksini de hesaba katarsak tüm gelişmeler EURUSD’nin daha fazla düşüş gösterebileceğine işaret ediyor. Buna ayrıca 2017 yılında Brexit ile başlayan ve ABD’de Donald Trump’ın seçilmesi sonrası Avrupa’da da Almanya ve Fransa başta olmak üzere bir çok ülkede gerçekleşecek seçimlerde Milliyetçilik duygularının ön plana çıkma ihtimali Avrupa Birliği’nin dağılması belirsizliğini gündeme getirerek Euro üzerindeki baskının artmasını sağlayabilir. 1.0450 tarihi dip seviyesi parite için kritik öneme sahip. Bu seviye de bahsedilen gelişmelerle kırılırsa 1.00’e doğru bir hareket alanı oluşabilir.
GBPUSD
İngiltere’nin “Brexit” kararı tüm Avrupa’yı hatta tüm Dünya’yı sarsmıştı bilindiği üzere. Haziran ayının sonuna doğru gerçekleşen referandum sonrası geçen sürede bu kararın oluşturacağı ekonomik belirsizliklere karşılık merkez bankası 2009 yılından sonra ilk kez faiz indirimi yaparak karşılık verdi ve aradan geçen sürede gelen ekonomik veriler “Brexit”’in etkilerinin sanıldığı kadar kötü olmayabileceğine işaret etti. Buna etken olarak GBPUSD’deki sert düşüş gösterilebilir tabii ki. Haziran ayından bu yana geçen sürede büyüme, enflasyon, perakende satışlar, sanayi üretimi, PMI gibi verilerde beklentilerin üzerinde rakamlarla karşılaşıldı. Theresa May’in Brexit sürecini 2017 yılı başında başlatacağı açıklamaları ile değer kaybını genişleten Sterlin, ilerleyen günlerde mahkemenin Brexit süreci için önce meclis onayı gerektiğine hükmetmesi ve BoE başkanı Mark Carney’in Brexit süreci tamamlanana kadar görevde kalacağını açıklamasıyla kısmi toparlanma gösterdi. Son durumda gelen bazı haberlere göre hükümetin henüz Avrupa Birliği’nden çıkmak için genel bir planı olmadığı ve stratejinin 6 ay daha belirlenemeyeceği belirtildi. Bu açıdan 2017 yılı İngiltere açısından belirsizliklerle dolu olacak. Bununla birlikte 4 Mayıs 2017’deki yerel seçimlerde Brexit şokunun ardından görevi bırakan David Cameron’ın yerine başbakanlık görevine gelen Muhafazakâr Parti lideri Theresa May, ilk sınavını 4 Mayıs 2017’de verecek. Son anketler Theresa May’in önde olduğunu gösteriyor. Bu gelişmelerle birlikte 2017’de muhtemel olarak Brexit sürecine daha fazla odaklanacak İngiltere’nin Avrupa Birliği ile yapılacak müzakerelerde üye ülkelerle yapacağı ticari anlaşmalarda ne gibi avantajlarını kaybedeceği ya da kazanımlarının ne olacağı, AB üyesi iken yararlandığı vergi avantajlarındaki kaybının ne ölçüde gerçekleşeceği, finans merkezi Londra’nın gelecekteki rolünün nasıl şekilleneceği ve İngiltere’de yaşayan AB ve AB dışı vatandaşlar ile İngiltere dışında yaşayan İngiliz vatandaşlarının durumunun ne olacağı gibi belirsizlik unsurları GBPUSD üzerinde volatilitenin artmasına neden olabilir. Buna bir de Dolar tarafında devam eden yükselişin etkisini de eklemek gerekiyor. Genel görüntüde 1.3000 direnci altında düşüş baskısının etkili olmaya devam edeceğini düşündüğümüz GBPUSD’de gelecek günlerde 1.2350-1.2300 altında sağlanacak kapanışlarda 1.19-1.15 bandına doğru düşüşlerin devam etmesi beklenebilir.
M. Barış Ürkün