17 Kasım ‘da ABD-Çin ticaret savaşında ateşkes beklentisi mevcut. İki taraf da 17 Kasım’da Şili’de Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği Zirvesinde bir araya gelecek. ABD’lilerin sunduğu öneri ile bir uzlaşmanın sağlanması bekleniyor. Bilindiği gibi ABD Çin ‘e neredeyse dört kat daha az ihracat yaparken, aslında Çin ‘in gücü ABD ‘li şirketlerden lokalizasyon ve ucuz işçi gücü nedeniyle geliyor. Yani barış içinde bir savaş denilebilir fakat piyasa öyle demiyor. Piyasaya iki büyük dünya devinin sözleri ve ültimatomları belirsizlik olarak yansıyor.
Barış Pınarı Harekatı ile boğalar yerini durağan ve panik satışına bırakmıştı. Fakat BIST Ekim sonrası güçlü değer kaybını telafi edecek momentuma sahip. Türk lirası ise yerini altın, İsviçre frangı ve Japon yeni gibi güvenli limanlara bırakmıştı. Türk lirası tekrar yükselebilir ancak dünyanın gözünü açması ve farkındalığı önem taşıyor.
Salı günü an itibariyle, saatler 20:30 gösterirken, Avrupa borsaları günü düşüşle kapattı. Fransa’da CAC 40 endeksi % 0,17 azalarak, İtalya’da FTSE MIB 30 endeksi ise % 0,07 değer kaybederek, Almanya’da ise DAX 30 endeksi günü % 0,02 düşüşle, bunun yanında İngiltere’de ise FTSE 100 endeksi % 0,34’lük kayıpla kapandı. Peki Avrupa borsalarının günü zararla kapatması ne demek? Yatırımcının bu büyük piyasadan Sterlin ve Euro ‘ya yönelmesiyle bu kurların yükselmesi anlamına gelmektedir.
Grafik, TradingView ‘den sağlanmaktadır
USD/TRY çiftinin şu andaki 5.75 – 5.71 bandında kademe kademe ilerleme ve gerileme gerçekleştirdiği ve boğa piyasasının gücünü kaybettiği hatta nötr bir sinyal yerine sat sinyali verdiği görülmektedir. Grafikten anlaşılabileceği gibi an itibariyle USDTRY paritesi, %0,12 değer kazanarak haftanın ikinci gününe devam etmektedir.
RSI ve Aroon çizgisi yetersiz ancak ani düşüş nedeniyle paritenin al sinyali güçlenmektedir. Gün aralığında 5,73 seviyelerinde işlem gören parite haftalık performansı aylık performansının altında seyrediyor. Bu bakımdan al fırsatı sağladığı söylenebilir.
Direnç noktası 5,91 önceki trendlere bakılarak detaylı bir metodoloji ile 9,91 ve üzerinin bu hafta zor bir fiyatlanma olacağı anlaşılabilir. Sağlam destek noktası olan 5,61 – 5,64 altı olduğu görülebilir. Önceki hafta kısa pozisyon alanlar yoğunlukta iken şu anda tam tersi bir durum söz konusu. Bu da dalgalanmayı azaltacaktır.
Grafik, TradingView ‘den sağlanmaktadır
EURTRY giderek düşüş eğiliminde olan bir çizgide 6.40 seviyesinde fiyat buldu daha sonra 6,37 ‘ye kadar düşmüş olup yukarıda bulunan Euro-TL grafiğine bakıldığında, özellikle Aroon ve Eliot dalga osilatörü yetersiz görünmektedir. Buna rağmen tıpkı dolar da olduğu gibi aşırı değersizleşmesi ile al sinyali vermekte ve al fırsatı tanımaktadır. Avrupa borsalarının da Salı günü düşüşle kapatmasıyla, kapalı olan ulusal piyasamızda, Euro- TL paritesi %0,3 ‘lik bir artış sergiledi.
Mum çubukları kararlı ve denge duruşu gösteriyor. Rayting al veriyor ve boğalar da bunu destekliyor. Volatilite görebileceğimiz savunulabilir. Al veren bu sinyaller, aşağıda Forex takipçisinden görüldüğü üzere Euro-TL paritesini ön plana almaktadır.
Forex takipçi, TradingView ‘den sağlanmaktadır
Bu bağlamda, Kasım ayı içinde Avrupalı liderlerden harekata yönelik daha çok destek sağlanırsa USDTRY’de 5,45-5,65 bandı EURTL’de 6,10 – 6,24 civarı test edilecektir. Altın aşırı yükseldi. Ağırtop BİST100 hisse senetlerinin yükselmesi(DOHOL gibi) Türk lirasının yararına olacaktır. Kısa vadeli pozisyon alan yatırımcılar yani sat yapmaya meyilli davranış grubu oluşturan yatırımcı profili ağır olacak bu da belirli bir süre piyasaları düzeltme sonrası dahil dalgalanmada bırakacağı savunulabilir.
Sonuç itibariyle, altın ve Japon yeninin yatırımcının portföyünden uzak duracağı yok. Biraz finans/piyasa okur / yazarlığı yeteneği ve grafik yorumlama becerisi ile bu sonuca ulaşılabilir. Fakat borsanın verdiği risklere rağmen borsa yatırımcısı da Türk lirası satıp döviz çıkacak mı diye beklemiyor. Böyle düşünülürse Türk lirasını iki önemli faktör şekillendirecek: kısa ve orta pozisyonda bulunan döviz yatırımcısı ve jeopolitik güvenlik durumumuz. Fakat tabi ki küresel aktörler olarak faktörel analizde şu değişkenler önem ihtiva etmektedir: Asya ekonomisinden veriler, ABD – Çin nihai ticaret savaşının ateşkesi, küresel ticaret hacmi ve rakamlar, Brexit.
Okan ÖZDEMİR