Uludağ Ekonomi Zirvesi’nde Global Belirsizlikte Büyüme Tartışıldı
HSBC’nin sponsorluğunda gerçekleşen ‘Global Belirsizlikte Büyüme” oturumunda küresel ekonomide belirsizlikler, korumacı ticaret politikası ve likiditenin azalması gibi konular dolayısıyla gelişmekte olan ülkelerin yaşadıkları zorluklar değerlendirildi.
Türkiye’nin dış ticaretinde doğu ve batı arasında kurduğu dengenin değerlendirildiği toplantıda gelecekte oluşacak fırsatlar hakkında görüşler dile getirildi.
Moderatörlüğünü EY Türkiye Ülke Lideri Metin Canoğulları’nın yaptığı panele Uluslararası Finans Enstitüsü Başekonomisti Robin Brooks, BlueBay Asset Management Kıdemli Stratejisti Timothy Ash, TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici, ve EY Orta, Doğu, Güneydoğu, Avrupa ve Orta Asya (CESA) Yeniden Yapılandırma Başkanı Raj Apte katıldı.
Panelin açılış konuşmasını yapan HSBC CEO’su Selim Kervancı, ülkemizin sahip olduğu potansiyeli dünyaya aktarmayı sürdürerek HSBC müşterileriyle birlikte büyümeye devam edeceklerini söyledi. İstanbul Havalimanı’nın İstanbul’u uluslararası ticaretin önemli bir merkezi haline getireceğini belirten Kervancı, bu yatırımda HSBC markasıyla var olmanın gururunu yaşadıklarını anlattı.
TL’deki dalgalanmaların doğal olmadığını dünyaya anlattık
Panelde ilk konuşmayı yapan Uluslararası Finans Enstitüsü Başekonomisti Robin Brooks, dünyada ve Türkiye’de birçok finansal kuruma destek verdiklerini belirterek, geçen yaz Türk Lirası’ndaki dalgalanmalar boyunca tüm dünyaya bu dalgalanmaların doğal olmadığını anlatmaya çalıştıklarını anlattı. ABD’de Başkan Trump’ın politikalarının çok karmaşık bir hale geldiğini belirten Brooks, popülizm, jeopolitik ve ABD’deki faiz artışları gibi konuların gelişmekte olan piyasaları zorladığını belirtti. Brooks, bir haftadır yaptığı görüşmeler boyunca Türkiye’de karşılaştığı teknik üstünlük ve insan gücünden etkilendiğini söyledi ve Avrupa ekonomisi ve Euro’daki sorunların Türkiye için bir risk oluşturduğunu belirtti. Türkiye’nin ihracat yaptığı ülkeleri çeşitlendirmesinin önemli olduğunu anlatan Brooks, “İstikrarlı ekonomik büyüme yakalandığında yabancı yatırım artacaktır” diye konuştu.
2018’den ders çıkarılması gerekir
BlueBay Asset Management Kıdemli Stratejisti Timothy Ash ise Türkiye’de ekonomi politikaları üretilirken dış piyasalara güvenilmemesi gerektiğini belirtti ve “2018’de ne oldu, neler yanlış gitti ve bundan nasıl dersler çıkarıldı?” sorularının çok önemli olduğunu söyledi. Ash, son altı ayda politikalarda önemli değişikliklerin olduğunu ve yabancı yatırımlar için daha güvenli bir ortam oluşturulmaya başlandığını ifade etti. Türkiye’yi hala önemli tehliklerin beklediğini belirten Ash, konuşulan yapısal reformların hayata geçirilmesi gerektiğini ifade etti. “Çok net söyleyebilirim ki eğer 2018 gibi bir yıl daha olursa Türkiye’deki yabancı yatırımcılar gidecektir” diyen Ash, ABD ve Avrupa’daki batılı ülkelerle ilişkilerin geliştirilmesi gerektiğini söyledi ve “Türkiye’nin ticaretinin üçte ikisi batıyla, dolayısıyla bu ilişkiler çok önemli” dedi. Türkiye’de bir değişim içinde bulunulduğunu belirten Ash, şu anda süren yeniden yapılanma sonucu normalizasyon yakalanmasıyla gelişme yaşanacağını söyledi.
Dünya ticaretini daraltmak fayda getirmez
TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici ise, “Dünya liderleri yalnızca kendi öncelikleri için hareket etmeyi tercih edebilirler ama bunların uzun vadede çalışıp çalışmayacağı konusunda endişem var” diyerek, dünya entegre bir biçimde yönetilmediği zaman gelişmekte olan ülkelerin yaşadığı sorunların gelişmiş ülkeler için de önemli riskler oluşturduğunu belirtti. Leblebici, G20 ülkelerinin koordineli çalışmasıyla bu sorunların aşılabileceğini aktardı. İletişimin çok kuvvetli olduğu bir çağda yaşadığımızı söyleyen Leblebici, “Yeni oluşan yapıya daha hızlı adapte olmamız gerekiyor, ama gelişmiş ülkeler de bizimle koordine olsunlar. İletişimin gücüyle sorunları çözelim” diye konuştu.
Dünya piyasalarının gözü Türkiye’de
EY Orta, Doğu, Güneydoğu, Avrupa ve Orta Asya (CESA) Yeniden Yapılandırma Başkanı Raj Apte ise Türkiye’nin dünya ekonomisinde önemli bir rol oynadığına değinerek “Dünya piyasalarının gözü Türkiye’deki büyük şirketlerin üzerinde” dedi. Yeniden yapılandırma alanında, hukuki ve finansal alanda şeffaflık olmasının çok önemli olduğunu, böyle bir durumda alacaklıların da daha güvenli oldukları için daha hızlı çözüm bulunduğunu belirtti. Apte, “Doğru danışmanlarla, gizli olmadan yapıldığında yeniden yapılandırma doğru işlerin hızlıca yapılmasına hizmet ediyor” dedi.
Garenta’nın ana sponsor; Dow, Türkiye İş Bankası ve Vodafone’un altın sponsor olduğu etkinlikte oturumlar, BASF Türkiye, Citibank, Ernst&Young, Facebook, Google, Halavet Gıda, Hepsiburada, HSBC, Netlog, Qatar Financial Centre, SOCAR Türkiye, THY, TBWA, TEB, UiPath, Ziraat Teknoloji tarafından destekleniyor. Zirve’nin diğer sponsorları ise Aktaş, Global Ports Holding, P&G, Sanko, Uludağ İçecek, DenizBank, Pegasus, Sistem9, TAV ve Doğan Enerji olarak sıralanıyor.
Uludağ Ekonomi Zirvesi ile ilgili en güncel bilgileri http://www.uludagekonomizirvesi.org adresinden takip edebilirsiniz.