Aşağıdaki tablo; Türkiye’nin dünyadaki sosyal, siyasal ve ekonomik yerine ilişkin gösterge ve endeksleri bir araya getiren ve aynı gösterge ve endeksleri 2015 yılındaki durumla karşılaştırıyor (Kaynak: https://knoema.com/atlas. Bu site yayımladığı verileri IMF’nin World Economic Outlook April 2021 Database setinden alıyor. İkisi arasında fark olduğu hallerde IMF verisi esas alınmıştır. Endeksler içinde yalnızca Yolsuzluk Algı Endeksi ‘en düşük puan en iyi’, diğerleri ‘en yüksek puan en iyi’ olarak düşünülmelidir.)
Türkiye’nin nüfusu artıyor olsa da nüfus büyüklüğü açısından dünya sıralamasındaki yeri değişmiyor. Buna karşılık kentli nüfusu arttıkça orada yukarı doğru ilerliyor. Doğuşta beklenen yaşam süresi de artıyor.
Türkiye, son beş yılda 200 milyar dolardan fazla GSYH kaybıyla, kişi başına gelirde 2.400 dolardan fazla kayıpla karşılaşmış, GSYH büyüklüğü açısından 16’ncı sıradan 18’inci sıraya, kişi başına gelirde 64’üncü sıradan 72’nci sıraya gerilemiş bulunuyor. Enflasyon ve işsizlik sıralamalarında daha yukarı sıralara çıkmış görünüyor. Tabloya bakınca Türkiye’nin, turizm gelirleri dışında kalan bütün ekonomik göstergelerde, son beş yılda hızla bozulma yaşamış olduğu ortaya çıkıyor.
Sosyal göstergeler / endeksler kategorisinde yer alan verilere baktığımızda, orada da Türkiye’nin son beş yılda inanılmaz bir zemin kaybı yaşadığını görebiliyoruz.
Bütün bu bozulmalar karşımıza ‘son beş yılda ne oldu da Türkiye böylesine hızlı bir kayıp içine girdi?’ sorusunu çıkarıyor.