Aydın Eroğlu – 19.03.2013
Görüyorsunuz ki, dışarısı sert düştüğü zaman bile pozitif bir ayrışma içindeyiz. Bir – iki günlük kısmi realizeler dışında iki haftaya yakındır yine yükseliş yönünde gelişmeler gösteriyoruz. Peki bu durum neden kaynaklanıyor?
Yurt dışı piyasaların yükselmesinden.
Bu düşünceyi ileri sürersek, tam doğru olmaz. Çünkü dış piyasalardaki realizelere uymuyoruz. Ayrıca dışarıda yaşanan yükselişin zamanlamalarına da her zaman uymuyoruz.
Bankaların İlk Çeyrek Karları Yine Yüksek Bekleniyor.
Evet bu yönde bir beklenti oluştu. İlk çeyrek için bu olabilir ama açıkçası ben 2013 yılı için 2012’den çok daha iyi bilanço açıklamalarını beklemiyorum. Yeni konut izinlerinde artacak vergi uygulaması nedeniyle, mevcut konutlara ekstra bir talep artışı yaşanmış olması bankaların kredilerinde ve dolayısı ile karlarında artışlar yaratmıştır. Bunu kabul ediyorum ama bu durumun yıl için aynı şekilde sürmesini beklemiyorum.
Hatta bankaların geçen yıl bilanço karlarının ciddi bir kısmının tahvil gelirleri olduğunu düşünürsek, bu sene not artışı olmazsa tahvil faizi düşmesi duracağı hatta belki biraz da yükseleceği için, tahvil karları 2012 yılı gibi olmayacaktır. Ancak sert ekonomik büyümeler halinde bu karlılık sürebilir. Ama sert büyüme cari açık yaratıyor korkusu ile, kontrollü bir büyüme ve kredi büyümesi tercih ediliyor. Demek ki bu madde de tek başına endeks yükselmesini açıklamaya yetmiyor.
PKK Terör Örgütü İle İlgili Gelişmeler Çok Önemli.
İşte benim için Türkiye’nin en büyük beklenti yaratan ve beklentisi hesaplanamayan gelişmesi budur diyorum. 21 Mart tarihinde yapılacağı açıklanan açıklamalar ve çağrılar sonrasında, terör örgütünün silah bırakması ve ülkeden çıkması gibi bir beklenti oluşmuş durumda. Bu beklenti nedeniyle borsamızın dinamik olduğunu düşünüyorum. Gerçekten de bu gelişmenin borsa karşılığını hesaplayamıyorum. Ama eğer 30 yıl civarında bir süredir ülkenin en büyük toplumsal sorunu olan bu konu aşılırsa, Türkiye için ciddi bir sıçrama yaratabilir.Terör için harcanan paralar tasarruf hanemize yazılacağı gibi, bu gelişmenin bölgesel yatırımların artmasına neden olacağını söyleyebilirim.
Bu önemli süreç nedeni ile 21 Mart’a kadar BİST(Borsa İstanbul’un)in ayrışması söz konusu olabilir. Hatta 21 Mart sonrası ciddi bir sıçrama da beklenebilir. Teknik olarak olası zirve hareketi ve zirvenin geçilmesi halinde ne olabileceğini sanırım geçen hafta yazmıştım. Teknik destek-direnç tablosu’nda bu konudaki rakamları görebilirsiniz. Ama beklentinin aksi yöndeki bir sonucun, tam tersi bir piyasa ve süreç yaratacağı uyarısını da yapmak istiyorum.
Güney Kıbrıs’ın Tehlikeli Belirsizliği Sürüyor!
Güney Kıbrıs Kurtarma Paketine karşılık, mevduat üzerine salınacak bir kerelik vergi konusunda uzlaşamayan parlamentonun oylaması gecikiyor. En son bu akşam görüşmelerin başlayacağı söyleniyordu. Bakalım bu görüşmeler ve oylama yapılabilecek mi? Ancak eğer Güney Kıbrıs Parlamentosu bu kararı geçiremezse, bu takdirde tüm AB genelinde bir sürelik bir olumsuz dalgalanma yaşanabilir. Şu an bu belirsizlik nedeniyle Perşembe’ye kadar Güney Kıbrıs bankaları kapalı tutuluyor. Sebeplerinden biri olası mevduat kaçışını durdurmak diye açıklanıyor.
Ama bana göre daha önemlisi; Eğer parlamentoda yapılacak oylamadan mevduata gelecek vergi geçemezse, ciddi bir iflas süreci yaşanabileceğidir. Bazı Rum bankaları açılamayabilir. Şu an onay çıkar düşüncesi ile AB nezdindeki borsalar sınırlı realizeler yaşadılar. Sonrasında yeniden yükselişleri görülüyor. Ama oylama sonucuna göre işler yeniden tam tersine dönebilir.
NOT:
9 Kasım 2012 tarihinde Kanal 35 Ekonomi Masası Programı’na Özgür Hancıoğlu’nun konuğu olarak katılmıştım. O gün söylediklerimi, sonrasındaki gelişmelere göre yeniden değerlendirmeniz için ilgili linki yayınlıyorum.
http://youtu.be/FHq2IhB3GPE @youtube
Saygılarımla
www.aydineroglu.com – www.borsaanalizci.com