Türkiye ve Rakipleri Karşılaştırması

Mahfi Eğilmez – 20.04.2015

Yazının altında gelişmekte olan ülkeler kategorisinin gelişmiş ekonomiler ligine terfi etmeye en yakın durumda olan yükselen piyasa ekonomilerine ilişkin önemli göstergeleri 1980 – 1990, 1991 – 2002, 2003 – 2014 yılları ortalamaları itibariyle paylaşıyorum. Ayrıca küresel krizin en sıkıntılı dönemi olan 2010 – 2014 yılları ortalamasını da yine aynı tablo içinde ayrı bir sıra olarak sunuyorum. Bu tabloya bakarak herkes, hangi yükselen piyasa ekonomisinin önceki dönemlere göre daha başarılı performans çizdiği konusunda kendi yargısını oluşturabilir. Verilerin tamamı IMF’nin WEO database April 2015 setinden alınmış, ortalamalar tarafımdan hesaplanmıştır. (Bu tabloda yer alan GSYH payları hesaplamasının satınalma gücü esasına göre yapıldığına ve dolayısıyla bir önceki yazımda cari fiyatlarla yapıulan GSYH paylarından farklı olduğuna dikkat edilmelidir.)
Veri kaynağı: (http://www.imf.org/external/pubs/ft/weo/2015/01/weodata/index.aspx).

Ben tablodan kendi çıkardıklarımı paylaşayım:

(1) Çin, 1980’den bu yana bütün dönemlerin tartışmasız en başarılı yükselen piyasa ekonomisi. Bugünkü görünümüyle gelişmiş ekonomiler liginden sadece birkaç adım uzaklıkta bulunuyor. İkinci başarılı ekonomi Hindistan gibi görünse de kişi başına gelirinin henüz çok düşük olması onun gelişmiş ekonomiler kategorisine terfi etmek için daha çok yolu olduğu gösteriyor.
(http://www.mahfiegilmez.com/2015/04/dunya-gelir-pastas-ve-turkiyenin-pay.html.)

(2) Brezilya, Macaristan, Meksika ve Güney Afrika 1980’den bu yana zemin kayıpları yaşadığı görülebiliyor. Bu üç ülkenin dünya GSYH’sındaki payları geriliyor.

(3) Endonezya ve Tayvan, uzakdoğunun yeni kaplanları olarak ciddi bir atılım içinde görünüyorlar. Malezya, bunların gerisinde kalmış bulunuyor.

(4) Türkiye, Romanya ve Rusya, yerlerini korumuş ama bir atılım hamlesi gerçekleştirememiş durumda bulunuyorlar.

(5) İlk bakışta tasarrufları yatırımlarından yüksek olan, dolayısıyla cari fazla veren ya da cari açık sorunu yüksek olmayan ekonomilerin durumu iyiye gitmiş görünse de Macaristan ve Malezya bunun bir gösterge olmadığının kanıtı gibi duruyorlar. Buna karşılık yatırım tasarruf dengesinin Türkiye kadar bozuk olduğu başka bir ülke bulunmuyor. Türkiye’nin bu sorunu mutlaka çözmesi gerektiği bu tablodan da anlaşılıyor.

Özetle söylemek gerekirse yükselen piyasa ekonomileri içinde gelişmiş ekonomiler ligine terfi etmeye en yakın ekonomiler arasında Çin, Endonezya ve Tayvan yer alıyor. Türkiye, terfi liginde yer alsa da üst sıralara tırmanmakta en azından şimdilik başarılı olamamış görünüyor. Burada değerlendirmeyi yalnızca ekonomik verilerle yapmış olduğumuz dikkatlerden kaçmamalı. Gelişmişlik yalnızca ekonomik gelişmişlikle ölçülen bir kavram değil. Gelişmiş ülkeler arasına girebilmek için demokrasi, insan hakları, adalet, eşitlik, gibi kurumlara sahip olmak ve örneğin eğitim kalitesini artırmak, insani gelişmişlik endeksinde yükselmek gibi bir gelişme içine girmek de gerekiyor. Bu tabloda yer alan bütün ülkelerin ekonomilerini geliştirmeye çalışmanın yanı sıra bu konularda da yol alması zorunluluğu bulunuyor. Refah artışı, bu sorunların çözülmesi için gerek şart olsa bile yeter şart değildir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir