Aydın Eroğlu – 30.01.2017
Yanlış okumadınız, piyasalar Fitch’e aynen bu karşılığı vermiş oldular.
Fitch not indirimi sonrasında yaşanan açılışa bakınca bu başlığı çok daha doğru buluyorum. Hatta sadece Fitch’in değil, hiç hesapta yokken hemen ortaya atlayıp Türkiye’nin görünümünü düşürmüş olan S&P’nin de Fitch ile birlikte notu kırılmış oldu:)
Olası gap’li açılış yaşanacak olursa bunun alım fırsatı olarak kullanılmasını, yaşanacak olası düşüşlerin geçici olup, kısa zamanda yerini yükselişe bırakmasını beklediğimi yazmıştım. Bu görüşümü (Fitch de Yatırım Yapılamaz Dedi!”) dün yazdığımda okuyanlar belki de fazla iyimser bulmuşlardır. Ama bugün gelişmelere bakınca, ben bile kötümser kalmış oldum. Ne gap’li bir açılış oldu, ne de düşüş yaşandı. Tam tersi, hemen alımlarla yükselişe geçen BİST yüzünden yeni alım öngörüsü yapmaya bile fırsat bulamadım:)
Bunun nedeni hep dediğimiz, ratingçilerin Türkiye’yi haksız değerlemelerinden kaynaklanıyor. Bize olması gerekenden düşük not verdikleri için, şu an yapmış oldukları indirim ciddiye alınmıyor. Aslında çok önceden yatırım yapılabilir seviyenin bir ya da iki kademe üstünde bir notumuz olması lazımdı. Şimdi ise yapılan not indirimi ile en kötü yatırım yapılabilir seviyeye indirilmemiz çok daha doğru bir değerleme olurdu. Maalesef ratingçiler Türkiye’yi bir türlü olması gerektiği gibi değerlemedikleri için, ortaya bu görüntüler çıkıyor.
Notu kırılınca böyle yükselen başka bir ülke yoktur sanırım. Bu durum umarım tüm ratingçiler için bir ders olur. Bundan sonra Türkiye değerlemelerini daha hakkaniyetli yapmazlarsa, itibar kaybeden Türkiye değil, kendileri olur.
Neyse, şimdi ne yapacağız ona gelelim! Olası not indirimi riski nedeniyle yaşanacak düşüşlerde alım fırsatında kullanmak için kısmen nakit duruma geçilmesi görüşündeydim. BİST beni bile oyun dışı bırakmış oldu.Kendime iyimser derken, bu sefer kötümser bile oldum:)
Tekniklere bakıp, olası görüşlerimi yapmaya çalışacağım. Ancak, şu an için piyasa beni de taça atmış oldu:) Neyse, zaten geçen haftadan açık olan öngörülerimiz de vardı. Onların gerçekleşmelerini yaşamış oluruz hiç olmazsa.
Bu arada bir önceki beklenti yazımda da değindiğim gibi, bilanço dönemine giriyoruz. Hemen arkasından da temettü ve sermaye artışı beklentileri gündeme gelecektir. Bu nedenle yüksek bedelsiz sermaye artışı potansiyeli olan hisselerde de ayrışmalar görmeye başlayabiliriz.
Hepinize iyi bir hafta dilerim.
Saygılarımla