Türkiye, enerji yoğunluğunu yüzde 40 azaltabilecek potansiyele sahip
6-12 Ocak tarihleri arasında kutlanan Enerji Verimliliği Haftası nedeniyle bir açıklama yapan Enerji Verimliliği Derneği Başkanı Murat Kalsın, Türkiye’nin enerji yoğunluğunun Japonya, Almanya gibi ülkelerle kıyaslandığında daha yüksek olduğunu, verimlilik uygulamaları ile enerjinin yaklaşık yüzde 40 daha verimli kullanılabileceğini, bu potansiyelin değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. 2017 yılından Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı kapsamında yapılan yatırımlarla Türkiye’nin 308 milyon dolar, tasarruf sağladığını belirten Kalsın, “Eylemlerin sıkı takibiyle 10.9 milyar dolarlık yatırımla 2033 yılına kadar 30.2 milyar dolarlık verimlilik sağlayacağız” şeklinde konuştu…
2050 dünya projeksiyonunda enerji tüketiminin yüzde 50 artacağını, buna karşın iklim değişikliğinin önlenmesi için emisyonların 2030 yılında yüzde 50 azaltılması gerektiğini, 2050 yılında ise karbon nötr teknolojilere geçilmiş olması gerektiğini belirten Enerji Verimliliği Derneği Başkanı Murat Kalsın, “Sürdürülebilir bir büyüme ve gelecek için yapılması gereken en önemli hususlardan birisi de enerji verimliliğini her yıl yüzde 3 oranında artırmamız gerekiyor” dedi.
6-12 Ocak Enerji Verimliliği Haftası nedeniyle bir açıklama yapan Enerji Verimliliği Derneği Başkanı Murat Kalsın, enerji verimliliğinin Türkiye için hayati bir öneme sahip olduğuna dikkat çekerek, “Yerli ve milli kaynaklara yönelmenin yanı sıra enerji verimliliğine de odaklanmalıyız. Çünkü en milli, en temiz ve en ucuz enerji; verimlilikle sağlanan enerjidir” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin enerjide gelişmiş ülkelere göre yüzde 40’lık bir verimlilik sağlama potansiyeline sahip olduğunu belirten Kalsın açıklamalarını şöyle sürdürdü: Dünyada enerji verimliliği, enerji yoğunluğuyla ölçülüyor. Ülkelerin rekabetçi koşulları yakalayabilmeleri ve bunun sonucunda ekonomik gelişmelerini sağlayabilmeleri, enerji yoğunluğu ile doğrudan ilişkili. Enerji yoğunluğu, 1000 dolarlık bir GSYİH elde edilebilmesi için tüketilen enerji miktarını ifade ediyor. Sanayide de bir birim ürün elde edilebilmesi için harcanan enerji miktarı anlamına geliyor. Bu açıdan baktığımızda Türkiye hem sanayi hem de diğer alanlarda daha az enerji tüketerek daha fazla katma değer üretme şansına sahip. Ülkemizin dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmesini sağlayacak olan bu fırsatı çok iyi değerlendirmeliyiz” dedi.
Dünya, 600 milyar dolarlık verimlilik sağladı
Enerji verimliliğinin artık yeni bir sektör ve istihdam alanı haline geldiğini de vurgulayan Kalsın, “Enerji verimliliğinde 2000’li yıllardan bu yana yaşanan gelişmeler sayesinde, Türkiye’nin de aralarında bulunduğu Uluslararası Enerji Ajansı’na bağlı (IEA) 30 ülke, enerji harcamalarını geçen yıl itibarıyla yaklaşık 600 milyar dolar kadar düşürdü. Enerji verimliliğine ilişkin yatırımlar, 2018’de yüzde 1,6 artarak 240 milyar dolara ulaşırken, bu yatırımlar özellikle inşaat, ulaşım ve üretim endüstrisi sektörlerinde gerçekleşti” dedi.
Türkiye’nin de uygulanmaya başlanan Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı çerçevesinde bu alandaki yatırımlarını artırdığını ifade eden Kalsın, “6 ayrı alanda 55 ayrı eylemden oluşan bu planla henüz yolun başında olmamıza karşın ciddi bir verimlilik sağladık. 2017-2018 yıllarında 1,35 milyar dolar yatırım yapılıp yıllık 308 milyon dolar tasarruf elde edildi. Türkiye, 2023 yılına kadar yapacağı 10.9 milyar dolarlık yatırımla 2033 yılında 30.2 milyar dolar verimlilik sağlayacak” şeklinde konuştu.