Türkiye İşte Bu Pastadan Payını Alabilmek İçin Var Gücüyle Çalışıyor
Dünyada savunma sanayi pazarı denildiği zaman ilk akla gelen ülkeler ABD, Rusya, Çin, Fransa, Almanya ve İngiltere’ dir. Bu altı ülkenin yıllık savunma sanayi ihracatı yaklaşık olarak 25 milyar doların biraz üzerindedir. Söz konusu bu ülkeler savunma sanayi ihracatının %76’lık kısmını karşılamaktadır. Hatta Amerika Birleşik Devletleri’nin tek başına pay oranı %36 düzeyinde gerçekleşmektedir.
Türkiye son on yılda kendi silahlı kuvvetlerinin ihtiyaçlarını öz kaynaklarından temin etmekle beraber dünya devletlerine de ihracatını arttırmış durumdadır. Ortadoğu’da artan askeri gerilim ve iç savaşlar, Afrika’da devam eden siyasi istikrarsızlık bu artışta ki en önemli hususların başında geliyor. 2012 yılından günümüze kadar ihracatını %43 arttırmış durumda olan ülkemiz, Somali’den İngiltere’ye kadar pek çok farklı ülkeye silah ihracatı yapıyor.
Türkiye bu noktaya Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın “ Milli ve Yerli” üretim vurgusu ve yatırım yapma kararlılığı ile geldi. Türkiye’de savunma sanayii alanında yüzün üzerinde kuruluş etkili bir şekilde faaliyet gösteriyor. Onlardan biri de yeni kurulduğu halde 5 iştirak, Türkiye’de 3 bölge müdürlüğü, yurt dışında 4 temsilcilik ile faaliyet gösteren STS Savunma ve Harp Sanayii’dir. STS Savunma ve Harp Sanayii Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkan Vekili Hüseyin Mesut Alver Dünya’da ve Türkiye’de savunma sanayi alanında yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi.
Elektronik, bilgi, iletişim ve malzeme teknolojilerindeki gelişmelerin son yıllarda askeri alanda önemli atılımlarla sonuçlandığını belirten Alver, anlık bilgi ve müdahalenin savunma sektörüne yeni bir boyut kazandırdığını kaydetti. Alver, bir çok batılı ülkenin geleceğin harekat ortamına ilişkin teknoloji ve trendleri yakından takip ettiğini belirtirken operasyon alanlarında insansız araçların etkisi ve önemine vurgu yaptı.
“1 Pilot Yerine 10 İha”
Alver, “terörle mücadele veya sınır ötesi operasyonlarda istihbarat bilgisi geldikten sonra artık hemen bir F-16 kaldırmanıza gerek kalmıyor. Sürekli görev başında olan ve sınırlarımızı koruyan, sınır ötesi operasyon yapan onlarca iha her saat havada görev yapıyor. Bilgi geldikten sonra insan hayatını riske atmadan ihalar görevini gerçekleştiriyor. Dünyada ise iha teknolojileri artık sürü iha teknolojilerine evrilmiş durumdadır. Onlarca hatta yüzlerce iha aynı anda eşgüdümlü bir şekilde görev yapabiliyor. Yüzlerce ihanın sınır ötesi operasyonda veya bölgesel bir çatışmada askeri bir üsse saldırdığını düşünün. Hiçbir savunma sistemi bu kadar sayı ve nitelikteki hava aracını düşüremez” dedi. Alver, savunma sanayisinde gelecek teknolojileri hakkında da bilgi verdi. Küçük uyduların, hipersonik yani ses hızının beş katı hıza ulaşan ve durdurulması neredeyse imkansız füzelerin geleceğin teknolojisi olduğunu belirtirken, bu sistemler üzerinde çalışan hatta envanterine katan ülkelerin bulunduğunu, Türkiye’nin de bu ülkelerin yakaladığı teknolojik ivmeyi yakaladığını, hatta mevcut seviyenin ötesinde projelere sahip olup gerçekleştirerek bambaşka bir noktaya ulaşma potansiyeline sahip olduğuna da dikkat çekti.
“Gençler Bizim Herşeyimiz”
STS Savunma ve Harp Sanayii Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkan Vekili Hüseyin Mesut Alver, kendi kadroları da dahil olmak üzere yöneticiden teknik ekibe mümkün olduğu kadar genç arkadaşlarla çalıştıklarını, kurumlarında çalışanların çıraklık, kalfalık, ustalık gibi mesleki aşamaları geçerek tecrübe edindiklerini belirtti. Gençlere de çağrıda bulundu. Başta kendileri olmak üzere birçok firmanın kapılarını gençlere sonuna kadar açtığını belirten Alver, yeni projeler ve farklı bakış açılarına sahip yeni beyinlere ihtiyaç duyulduğuna dikkat çekerek, gençlerin fikir ve projelerine sınırsız katkı sağlandığına dair vurgu yaptı. Ayrıca STS savunma ve Harp Sanayii kuruluşunda, Savunma ve Harp Sanayii Politikalarından sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Serkan Yıldırım’ın, elektronik harp ve yazılımsal projeler hususunda Orta Asya’da birçok ülkeyle temasta olduğunu ve Türkiye Cumhuriyeti’nin bekasına hizmet edecek gençlere yurtdışından da destek sağlayacak imkanlar sunabileceğine değindi. Bunun yanı sıra Bosna, Sırbistan, Karadağ, Kosova gibi balkan ülkelerinde Dış İlişkilerden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Suat Kuc Bey’in sürekli mesaisinin büyük kısmının bu ülkelerle Türkiye’nin savunma sanayisi arasında köprü sağlamak olduğu vurgulandı. Ülkemizin aydınlık geleceğine inanmış bir nesil ile devam edebilmesi için gençler ve yetişmekte olan küçüklerimizin, savunma sanayisine olan ilgi ve alakalarının son yıllarda arttığını, bizlere düşen görevin ise bu sürece fedakarlık ve azimle destek vermek olduğunu da vurguladı.