Türkiye ekonomisi 2016 yılının ikinci çeyreğinde iç talep öncülüğünde yüzde 3.1 büyürken, ilk yarıda büyüme yüzde 3.9 olarak gerçekleşti. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2016’nın ikinci çeyreğine (nisan – haziran) ilişkin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) verilerini açıkladı.
Yılın ikinci çeyreğinde GSYH sabit fiyatlarla yüzde 3.1’lik artışla 33 milyar 61 milyon lira oldu. Böylece Türkiye ekonomisi büyüme serisini 27 çeyreğe çıkardı.
Ekonomistler ve ekonomi yönetimi, büyümenin ivme kaybı olsa da sürmesinin önemine dikkat çekti. Verilere göre ikinci çeyrekteki yüzde 3.1 büyümeyi iç talep 5 yüzde puanın üzerinde yukarı çekti.
İhracatın büyümedeki negatif etkisi 2.1 yüzde puan olurken özel sektör yatırımları büyümeye 0.3 yüzde puan aşağı çekti. Kamu yatırımları büyümeye 0.2 yüzde puan katkıda bulunurken toplam yatırımlar büyümeyi 0.1 puan aşağı çekti.
Verilerin sektörel ayrıntılarına bakıldığında ikinci çeyrekte büyümeye en büyük katkılar 0.8 yüzde puan ile imalat sanayi, 0.7 ile finans ve sigorta faaliyetleri, 0.4 yüzde puan ile inşaat yine aynı oranda toptan ve perakende ticaret sektörlerinden geldi.
Yatırımlar ve tasarruf artmalı
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, küresel gelişmeler ve yurt içi faktörlerin 2016 büyüme hızını sınırlandırıcı etki yarattığını belirterek, “Ekonomimizin önümüzdeki dönemde sağlıklı ve yüksek oranlarda büyümeye devam etmesi için yurt içi tasarruflarımızın ve yatırımlarımızın artırılması önem arz etmektedir” dedi.
Zayıf küresel ticaret hacmi ve düşük talep nedeniyle 2014 yılı son çeyreğinden itibaren Türk ekonomisinde iç talep ağırlıklı bir büyüme gerçekleştiğine dikkati çeken Şimşek, Ramazan Bayramı nedeniyle bir önceki yıla göre iki çalışma günü az olan temmuz ayında, başarısız darbe girişiminin de etkisiyle genel koşulların zayıfladığını ifade ederek, bu durumun sanayi üretimi ve ihracatta düşüş yarattığına işaret etti. Şimşek, “Ekonomide yaşanan bu yavaşlamanın kalıcı olmadığını, temmuz ayına özgü olduğunu değerlendiriyoruz” dedi.
Her şeye rağmen çok iyi rakam…
Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, Türkiye’nin ikinci çeyrek büyümesinin bir miktar hedeflerin altında kaldığını belirterek, “Ancak temmuzda yaşadığımız hadiseyi, öncesinde de terörle mücadeleyi dikkate aldığımızda büyüme rakamı çok iyi bir rakam” dedi.
TRT Haber’de konuşan Canikli temmuzdan sonra alışverişte, ticarette, talepte bir miktar aşağı yönlü gelişme olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
“Alışverişte, ticarette bir daralma söz konusu, hemen müdahale etmemiz gerekiyor. Bu sonucu getiren en önemli unsurlardan biri de kredi kartlarındaki taksit sayısındaki sınırlandırmasıdır. Ticareti tekrar canlandıracak bir adım atıyoruz. Kredi kartlarında ve bireysel kredilerde taksit sayısını artırıyoruz. Tüketici kredilerinde mevcut borç stokunu bankalara yeniden yapılandırma imkanı sunuyoruz.”
Ekonomistler yıl sonu % 3.5 bekliyor
Ekonomistler, AA’ya yaptıkları değerlendirmelerde, büyümenin özel ve kamu tüketimi kaynaklı olduğunu, yatırım alanında katkının zayıf kaldığını belirtti.
Türkiye ekonomisinin son 27 çeyrektir büyüdüğünü ifade eden ekonomistler, Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz’daki darbe girişimi, jeopolitik riskler, ABD ve Avrupa ekonomilerinin toparlanamaması gibi olumsuzluklara karşın Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 3.5 civarı büyüyeceğini öngörüyor.
G20’de büyüme lokomotifiyiz…
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye’nin yılın ikinci çeyreği itibarıyla resmi verisi açıklanmış Avrupa Birliği (AB) üyesi 16 ülkeden daha hızlı büyüdüğünü bildirdi. Zeybekçi, şunları söyledi:
“Ülkemiz adı geçen dönemde hem AB (yüzde 2) hem Euro Bölgesi ortalamasının (yüzde 2.2) üzerinde büyümüştür. İkinci çeyrek itibarıyla Türkiye, ABD (yüzde 1.2), Japonya (yüzde 0.2), Fransa (yüzde 2) ve Meksika (yüzde 2.5) gibi G20 ülkelerinden daha iyi bir performans gösterdi. Ülkemiz, politika yapıcıların ‘daha süratli bir büyümeye neden ulaşamıyoruz’ diye tartıştığı G20 gibi itibarlı bir platform içerisindeki ekonomik büyüme lokomotifinin başında yer almaktadır.”
Milliyet