Mahfi Eğilmez – 03.05.2016
6 Ocak 2016’da Dolar/TL kuru 3,00 iken Türkiye’ye 100.000 Dolar getiren bir Amerikalı yatırımcı düşünün. Aynı gün parasını bozdurup TL’ye çevirdiğinde eline 300.000 Lira geçiyor. O tarihte gösterge faiz yüzde 11. Bu tahvilin 4 aylık faizi yüzde 3,66 eder. Bu Amerikalının 311.000 Lira değerindeki tahvili (yüzde 3,66 iskontolu olarak) 300.000 Liraya aldığını düşünelim.
29 Nisan 2016’da gösterge faiz yüzde 9,22’ye (4 aylık faizi yüzde 3,07’ye) gerilemişken bu Amerikalı yatırımcının elindeki tahvilleri bu faizden sattığını düşünelim. Bu durumda eline (311.000) – (311.000 x 0,0307 =) 301.452 Lira geçer. Aynı tarihte USD/TL kuru 2,81’e düşmüştü. Amerikalı yatırımcı, aynı gün elindeki 306.836 Lirayı bu kurdan Dolara çevirirse eline (301.452 / 2,81 =) 107,278 Dolar geçer.
Sonuç olarak Amerikalı yatırımcı parasını Türkiye’ye getirip faize yatırarak 4 ayda Dolar bazında yüzde 7,3 kazanç elde etmiş oluyor. ABD’de enflasyonun yüzde 0,5 dolayında olduğu düşünülürse Amerikalı yatırımcının bu işlemden reel kazancı yüzde 6,7 olarak hesaplanabilir. ABD’de gösterge faizin yüzde 1,9 dolayında (4 aylık dönem faizinin yüzde 0,63) olduğunu düşünürsek bu Amerikalı yatırımcının parasını kendi ülkesinde tutması halinde bu 4 aylık dönemdeki reel kazancı yüzde 0,13 dolayında olacaktı. Yani 100.000 Doları 100.130 Dolara çıkmış olacaktı. Buna göre bu Amerikalı yatırımcı, parasını ülkesindeki Hazine Tahviline yatırmak yerine Türkiye’ye getirip Türk Hazine Tahviline yatırmakla (107.278 – 100.130 =) 7.148 Dolar daha fazla kazanç sağlamış oluyor.
Biz faiz enflasyonun nedeni midir sonucu mudur ya da faiz sıfıra inmeli mi inmemeli mi diye tartışırken yabancı yatırımcı asıl olarak faizden değil borsadan kazandıklarını yurtdışına götürüyor. Şimdi yukarıdaki hesabı borsa için yapalım.
Aynı Amerikalının bu kez 100.000 Dolarının karşılığında eline geçen 300.000 Lira ile tahvil almak yerine BIST 100 endeksine yatırım yaptığını düşünelim. 6 Ocak 2016’da BIST 100 endeksi 70.500 düzeyindeydi. Bu durumda Amerikalı yatırımcının 300.000 Lirayla aldığı BIST 100 endeksinin değeri (300.000 / 70.500 =) 4,26 olur.
29 Nisan 2016’da BIST 100 Endeksinin değeri 85.328 idi. Bu Amerikalı elindeki hisse senetlerini sattığında (4,26 x 85.328 =) 363.497 Lirası olur. Aynı tarihte USD/TL kuru 2,81’e gerilemiş olduğundan Amerikalı yatırımcı hisse satışından elde ettiği 363.000 Lirayı Dolara çevirirse eline (363.497 / 2.81 =) 129.358 Dolar geçer. Sonuç olarak Amerikalı yatırımcı Borsa İstanbul’a girerek 4 ayda Dolar bazında yüzde 29,4 oranında bir kazanç elde etmiş olur.
6 Ocak 2016’da ABD’de borsa (Dow Jones IA) endeksi 17.184 idi. Bu Amerikalı yatırımcı elindeki 100.000 Dolarla bu endekse yatırım yapsa eline (100.000 / 17.184 =) 5,82’lik bir endeks değeri geçecekti. 29 Nisan 2016’da Dow Jones IA 17.891’e yükseldi. Söz konusu Amerikalı yatırımcı elindeki 5,82’lik Dow Jones IA hisse değerini bu tarihte satsaydı eline (5,82 x 17.891 =) 104.114 Dolar geçmiş olurdu. Buna göre Amerikalı yatırımcı, parasını Dow Jones IA yerine BIST 100’e yatırmakla (129.358 – 104.114 =) 25.244 Dolar daha fazla kazanmış olmaktadır.
Biz, borsamız hızla yükseliyor, yabancı yatırımcıların Türkiye’ye ilgisi artıyor, son dönemde Türkiye’ye bol döviz giriyor diye sevinirken bizim borsa yılın ilk 4 ayında yabancı yatırımcı açısından tam anlamıyla bir ‘Turkish Delight’ olmuş.
Türkiye’nin ödediği bedel arttıkça yabancı yatırımcının Türkiye’ye ilgisi artıyor. Biz buna çok seviniyoruz ama bunda sevinilecek bir durum yok. Tam tersine biz nerede hata yapıyoruz da yabancı yatırımcıya bu kadar çok para ödüyoruz diye düşünmek gerekiyor.