Tüketici güven endeksi: Tercihleri belirleyen dengeli gözlem
Tüketici güven endeksi de bir varlık sınıfı içinde değerlendirilebilir: klasik anlamda ticareti olmasa da dolaylı olarak ticari kararları belirlediğini düşünebiliriz. Hatta siyasi tercihlerin de belirleyicileri arasında önemli yeri vardır. Eğer ki seçim sonuçları şaşırtıcı geliyorsa modellemede ciddi problem var demektir. Burada daha iyi bakış ihtiyacı olduğu açıktır. Son 1 yıl üzerinden, “toplumsal hafıza” çalışması yapılmamış her analiz zayıf sonuçlar doğuracaktır: tüm fotoğrafı, tüm hikaye üzerinden tarif etmeden uzak kalma riski vardır. Son 1 yıl anlamlıdır ama geçmişle tutarlılığını, temsil gücünü göz önüne alarak değerlendirmek gerekir: toplumsal hafızanın modelimize göre “göreceli olarak ihmal edilebilir” anlamı vardır. Tüm hikayedeki yerini görmeyen her çalışma eksik kalacaktır.
Tekrarlarsak: sayısal modelimize göre geçmiş verinin belirleyiciliği tüm hikaye açısından daha yüksektir. Yaşlı veri veya her yeni dönemde olgunlaşan eski veri, gelecek için daha fazla “çıpa” görevindedir. Hızlı yükselişleri veya düşüşleri şaşırtıcı olmayan düzlemde görebilmenin yolu bu olacaktır.
Aylık değişim çift basamaklı mı?
Enflasyonist ortamda olduğumuza göre her tür değerlendirmeyi geçmişe göre farklı değerlendirmemiz gerekir. Nispeten daha dalgalı bir ortam, belirsizliğin artmış olduğu bir ortam elbette her sahada ölçüm sonuçlarını da etkileyecektir. Dalgalanmalar artacaktır, hatta üretim-tüketim mekanizması da bundan etkilenmeye başlayacaktır. Bu kaçınılmaz durumu bir süre için daha “normalin normali” olarak görmek mümkündür. İleride, düşük enflasyon ortamında “toplum hafızası” da buna uygun dönüşüme girmiş olacaktır.
Endeks bir ölçüm sonucudur, belli bir zaman dilimini belli kişiler üzerinden değerlendirir. Bu değerlendirmeyi yaparken, oluşan dalgalanmanın şekline de bakmayı gerekli bulmalıyız. Bu standardı metotlu bakışın parçası olarak görebilmeliyiz. Göreceli olarak yüksek dalgalanmanın davranış üzerinde “yıpratıcı” etkisi olmaktadır. Eğer ki bu yıpratıcılık, hızlı olgunlaşan veri kümesinde görüşürse farklı değerlendirmeler kaçınılmazdır.
Son açıklanan veriye göre aylık değişim 5 puanı geçmiş: – % 6.5. Bu düşüş yönlü değişimi tüm hikaye içinde kırılım olarak görmek için daha fazla veri üzerinden bakmak gereklidir. Bu da bizi 1 yıllık hikayeye geçmeyi ve hatta ötesine gitmeyi gerektirir. Son 1 yıl içinde 90 puan seviyesi üstüne gitmişken tekrar 80 seviyelerine yaklaşılmış olması tehlike işareti değildir. Tüketicinin güvenle ilgili “az da olsa tedirginliğim var” düşüncesinde olduğu anlamına da gelebilir: 85.1 açıklanan rakam idi.
Zaten, son 3 veya 4 ay ortalaması ciddi bir düşüş oluşmadığını göstermektedir. Bir kırılım olarak görecek olsaydık, seçi belirsizliğiyle geçen aylardaki yükselişi de açıklayabilir olmak gerekirdi. Düşüş yerine yükseliş görülen o aylar için gerçekten “toplumsal hafıza” faktörünün çalıştığını kritik önemde görmekteyiz. Zor dönemlerin açıklamasının bu hafızada yattığını düşünebiliriz.
Bitirirken:
– 15 yıl önce sıkça görülen 100 üstü değerlere yakınsama, temel tartışmamız olmalıdır
– bu yakınsamanın dinamiklerini de yine sayısal veriler üzerinden tartışabilmeliyiz
– kantitatif modelimize göre gelecek 12 ayda 93 – 97 bandı en az 3 kez görülecektir