ABD seçimleri Türkiye için hep önemli olmuştur. Ancak işin içinde Trump gibi nevi şahsına münhasır bir lider olduğunda ilginin resmi, tüm dünya açısından olduğu gibi ülkemizde de daha renkli bir hal alıyor.
Trump’ın kendine has yönetim tarzını ve küresel müesses nizama kafa tutuşunu ilk başkanlık döneminde deneyimledik. Fakat şimdiki başkanlık döneminin senatoda da üstünlüğü elde etmesiyle daha sert geçeceği varsayılıyor.
Peki bu sertlik düzeyini Türkiye için nasıl okumalıyız?
Kabine adaylarına bizim çerçeveden baktığımızda ilk etapta gördüğümüz yoğun İsrail yanlısı oldukları… Elbette ki buna şaşırmamamız gerekiyor. Zira iç siyaset bakımından bu durum Bakan Fidan’ın da ifade ettiği üzere, bir gereklilik.
ABD kamuoyu açısından kabineyi değerlendirdiğimizde ise, adaylığı oldukça tepki çeken isimlerin varlığına şahit oluyoruz. Bunlardan ilk üçüne değinecek olursam:
lEski bir asker ve Fox News sunucusu olarak, Savunma Bakanlığı’na önerilen Pete Hagseth. Kendisi yeterli üst düzey askeri deneyime sahip olmaması ve kadınların askerliğine olumsuz bakışı ile eleştirilmekte.
lAdalet Bakanlığı için aday gösterilen Matt Gaetz. FBI ve Adalet Bakanlığı’nın dizginlenmesi veya lağvedilmesini savunuyor. Üstelik Adalet Bakanlığı’nın başlattığı seks ticareti soruşturmasına karışmasıyla ve cinsel taciz de dahil olmak üzere iddialar nedeniyle Temsilciler Meclisi Etik Komitesi tarafından da inceleme altında olmasıyla biliniyor.
lRobert F. Kennedy ise Sağlık Bakanı adayı olarak gösteriliyor. Ama kendisi aşı dahil modern tıbbı şekillendiren pek çok norma karşı olmasıyla biliniyor. Özetle kendisi Trump ve Musk gibi ana akım karşıtı orijinal görüşleriyle anılan bir şahsiyet…
Yazının devamı için TIKLAYINIZ!