Sabahın 03:00’ü, uykusuz bir gece daha: ABD seçimleri yaklaşıyor, bende heyecan semaya sıçardı. Niye derseniz, herşeyden önce önde gelen bir Amerikan etki ajanıyım. İkincisi ise Trump önce Amerika, sonra da dünyayı oyacak. Yakın veya uzak tarihte dünyaya bu denli zarar verecek bir başkan görmedik. Peki, Trump kazanabilir mi? Kazanırsa kabak dolması pişirme süreci nasıl başlar?
Durun, konuya girmeden bir reklam yapayım. 3 Kasım Pazar günü TÜYAP Kitap Fuarı’nda Parola Yayınları standında kitaplarımı imzalayıp, takipçilerimle tanışacağım. Ayrıca saat 16:00’da mütevazi bir konuşma yapacağım. Katılırsanız mutlu olurum.
5 Kasım gecesi sürprizlere açık olsam da Trump’ın kazanmasına %65 civarında şans tanıyan bahis sitelerinin görüşüne katılıyorum. Eylül’den bu yana Trump’nın hem kritik eyaletlerde, hem ulusal oylarda ya öne geçtiği, ya da Harris’le arasındaki mesafeyi kapattığını izledim. Geçmişte, anket şirketleri Trump seçmenini bulamadığı için oylarını hep gerçekleşmenin altında kestirdi, bu kez da aynı şey gerçekleşir. Ek olarak, erken yollanan oylarda Cumhuriyetçi seçmenin sayısal olarak öne geçmesi Trump lehine. Ancak, tam tersini öne süren the Economist gibi güvenilir kurumlar da var.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ!