TRUMP İSMİ PİYASALARI SARSTI
ABD’de nefes kesen başkanlık mücadelesi sona erdi.
Ülkenin 45. başkanı sürpriz bir şekilde 276 delegeye ulaşan Cumhuriyetçi rakibi Donald Trump oldu. Piyasaların istediği isim Demokrat adayı Hillary Clinton ise 218 delege sayısı ile seçimin kaybedeni oldu. Trump isminin öne çıkmaya başladığı saatlerde piyasalarda sert fiyatlamalar yaşandığını belirten Destek Yatırım Menkul Değerler Araştırma Uzman Yardımcısı Aysun Göksu, “Dolar/TL 3.3000 seviyesine yükseldi, gelişmekte olan ülke piyasalarında sert düşüşler görüldü. Amerikan borsalarında ise belli seviyenin altına gelindiğinde satım işleminin durduran sistem devreye girdi” dedi.
Piyasa Trump’ı Sert Fiyatladı
Dünkü işlem gününde Federal Soruşturma Bürosu (FBI)’nun Clinton’ı suçsuz bulduğu yönündeki haberleri sonrası piyasa Clinton’ı fiyatlamaya başladı. Dolar kuru 3.1850 ile rekor tazelerken altın, Euro, İsviçre Frangı, yen gibi güvenli liman varlıklarından çıkış görüldü. Ancak seçim sonuçlarının açıklanmaya başlaması ile birlikte piyasalarda rüzgar tersine döndü. Trump liderlik için önemli olan eyaletlerde oy çoğunluğuna ulaşarak Clinton ile farkı açmasıyla birlikte piyasalarda volatilite yükseldi. İlk reaksiyonda dolar endeksinde yüzde 2 seviyesinde değer kayıpları görülürken gelişmekte olan ülke piyasalarının dolara karşı değer kayıpları derinleşti. Dolar kuru 3.3000 seviyesini test ederek rekor tazeledi. Güvenli liman talebinin artmasıyla ons altında yüzde 4’e yakın, Euro ve İsviçre Frangında dolara karşı yüzde 2’nin üzerinde kazançlar görülüyor. Euro/TL paritesinde ise yüzdede 5’e yakın kazançla birlikte tarihi rekor seviyelerden işlemler devam ediyor. Başkanlık seçimini kazanmasıyla göçmenlik konusunda izleyeceği politikalara dair tedirginliğin yaşandığı Meksika’nın para birimi Pesoda ise kayıplar yüzde 12 seviyesinin üzerinde bulunuyor.
ABD Borsaları Kontak Kapadı
Oyların açıklandığı sürede Trump’ın öne çıkmasıyla birlikte ABD vadelilerinde de sert düşüşler yaşandı. ABD vadelileri S&P500, Dow30 ve Nsdq100 endekslerinde kayıplar yüzde 5’e ulaştı. Amerikan yayın organı NBC’nin internet sitesinde yer alan haberde, ABD borsaları için ‘devre kesici’ uygulamasının bulunduğu yani endekslerin bu sistemle en çok yüzde 5 değer kaybedebileceği bilgisi yer alıyor. Bu bilgiye göre ABD vadelileri günlük en düşük seviyesini görmüş bulunuyor.
Son fiyatlamalara baktığımızda ilk reaksiyonun ardından piyasaların genelinde bir düzeltme hareketinin hakim olduğunu görüyoruz. Dolar kurunda, 3.1850-3.1550 destek bölgesi üzerinde kalındığı takdirde yükseliş isteği sürebilir ve 3.2000-3.2250 aralığı gündemde kalabilir. Altında ise, bir buçuk ay önceki seviye olan 1337’ye yükselmesinin ardından 1320 seviyelerinde dengelenmiş görünüyor. 1308-1296 destek bölgesi üzerinde kalındığı takdirde yükseliş isteği sürebilir. Orta vade için 1272 seviyesi üzerinde kalınması halinde ons altında yukarı gitme isteği görülebilir. Borsa İstanbul’da ise, Trump etkisiyle yüzde 2,7 kayıpla açıldı. 76500 direnç seviyesinin altında kalındığı takdirde endekste geri çekilme 74200–71600 destek bölgesine doğru sürebilir.
Peki Neden Piyasa Trump’ı İstemiyor?
Irkçı söylemleriyle öne çıkan Trump’ın müslümanlara yaklaşımı politik risk algısı yaratmasının yanında izlenecek ticaret politikaları da piyasaları tedirgin eden gelişmeler olarak sayılabilir. Bu gelişme sadece gelişmekte olan ülkeleri ilgilendirmiyor. Başkanlık koltuğuna oturması ABD ekonomisini de olumsuz etkileyecek gibi görünüyor. Özellikle gümrük vergisini yükseltmek isteyen Trump, Çin mallarına yüzde 45 gümrük vergisi uygulamak istiyor. Ayrıca Meksika sınırına duvar örmek isteyen ve kaçak göçmenleri sınır dışı etmek istemesinin yanı sıra Kuzey Amerika Ülkeleri Serbest Ticaret Anlaşması’nda izlenecek yol da ekonomiler için tedirginlik yaratıyor. Trump Kanada, ABD ve Meksika’nın taraf olduğu bu anlaşmadan ABD’nin ayrılmasını istiyor. Elbette bu gelişme ABD ekonomisinin yanında Meksika ekonomisi için de tedirginlik yaratan bir gelişme. Trump’ın izlemek istediği ticaret politikalarının Çin ve Meksika’dan ithalat yapan Amerikan üreticileri zora sokacak gibi görünüyor.
Merkez Bankaları Ne Yapar?
Daha önce Trump’ın Fed Başkanı Janet Yellen’ın performansını beğenmediğini ve görev süresi dolduğunda yeniden aday göstermeyeceğini açıklamasının ardından piyasalardaki volatilite artış göstermişti. 2014 Şubat ayında FED başkanlığına gelen Yellen’ın görev süresi 3 Şubat 2018 yılında sonra erecek. Dolayısıyla normalleşme sürecinde olan FED’in politikalarının da başkanla birlikte değişeceği algısı piyasalarda tedirgin bir havanın oluşmasına neden oldu. Yılın son toplantısında faiz artırımı gerçekleştireceği beklentisi yüzde 70 seviyelerinde bulunurken seçim sonuçlarında yarışı Trump’ın önde götürmesi bu oranın yüzde 5 seviyelerine gerilemesine neden oldu. İlk reaksiyonun ardından son rakamlara baktığımızda bu oranın tekrar yüzde 70 seviyesi üzerine yükseldiğini görüyoruz. Ancak FED Aralık ayında faiz artışı gerçekleştirmesinin ardından 2017 yılı politikalarının nasıl ilerleyeceği belirsizlik ortamı oluşturuyor.
İç tarafta ise Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB)’nın sadeleştirme sürecinde nasıl bir politika izleyeceği merak ediliyor. Hatırlanacağı üzere TCMB Ekim ayı toplantısında son dönemde açıklanan veriler ve yılın üçüncü çeyreğine dair göstergelerin iktisadi faaliyetin ivme kaybettiğine işaret ettiği gerekçesiyle faiz indirimini pas geçmişti. Bankanın 24 Kasım’da gerçekleştireceği toplantısında dövizde gerçekleşen oynaklık nedeniyle faiz indirimini yine pas geçmesi beklenebilir.
Aysun Göksu/Destek Yatırım Menkul Değerler Araştırma Uzman Yardımcısı