Topluluk önünde konuşmayla ilgili hepinizin bildiği bir şey:
Kalabalığa hitap etmek çok fazla korku ve anksiyeteye neden olabilir. Hatta sadece topluluk önünde konuşma düşüncesinin bile onları korkutmaya, anksiyete krizi geçirmeye yettiği insanlar tanıyorum.
Bu bizi şu soruya götürüyor:
Gerçekten o kadar kötü mü?
Bence cevabı zaten biliyorsunuz.
Eminim siz de kalabalığa hitap etmekten zevk alan insanlar biliyorsunuz. Hatta belki siz de onlardan birisiniz. Eğer öyle değilse, size iyi bir haberim var. Topluluk önünde konuşma stresli bir görev olmak zorunda değil.
Topluluk önünde konuşma anksiyetinizi azaltmanın yanı sıra sizin bundan keyif almanızı sağlayacak belli temel prensipler var. Sizinle bu sırları paylaşmama izin verin.
Geçenlerde çok etkileyici kitaplardan birini okudum. Shad Helmstetter’dan “Kendinizle konuştuğunuz zaman ne söylemeli”ydi bu kitap. Kitap size kafanızda beliren olumsuz düşünceleri nasıl olumluya çevireceğinizi öğretiyor. Bu süreç hem çok zekice hem de çok basit aynı zamanda.
Peki bunun topluluk önünde konuşmayla ne alakası var?
Açıklamama izin verin.
İş konuşmaya geldiğinde hepimizin kendisiyle ilgili kafasında bir imaj vardır. Bu imaj insanların bizimle ilgili ne söylediklerinden ve daha önceki konuşma deneyimlerimizden oluşur. Eğer bize daha önce iyi birer konuşmacı olduğumuz söylenmişse ya da iyi konuşma deneyimlerimiz varsa, bu sonuçları tekrarlayacak şekilde davranmaya eğilimli oluruz. Ancak pek çoğumuzun konuşmayla ilgili olumsuz deneyimleri vardır. Belki konuşma sırasında kekeledik ya da ne söyleyeceğimizi unuttuk. Bu görüntü bizim aklımızda yer tutar. Eğer bunu değiştirmezsek, beynimiz tekrar tekrar aynı sonucu elde etmek için uğraşacaktır.
Gördüğünüz gibi beynimiz bir şeyin olumlu ya da olumsuz olmasını önemsemez. Eğer ona pozitif bilgiler verirseniz, pozitif sonuçlar üretir, negatif bilgiler verirseniz de negatif sonuçlar beklemelisiniz.
Peki ya çözüm?
Kendinizi düzenli olarak beslediğiniz mesajları değiştirin.
Örneğin pek çoğumuz sürekli olarak şöyle düşünürüz: Topluluk önünde konuştuğum zaman çok gergin oluyorum”
Böyle bir mesajı tekrarlayıp duruyorsak, sonuç ne olacak dersiniz?
Bilinçaltınız bunun iyi veya kötü bir şey olduğunu düşünmeden bu sonucu üretmek için çalışıp duracaktır.
Peki ya eğer kendinize “Topluluk önünde çok rahat ve sakin hissediyorum” derseniz ne olur?
Önce beyniniz bunu reddedecektir. Ancak bir süre direndikten sonra bunu doğru olarak kabul edecek ve gerçekleştirmek için uğraşacaktır.
Bu harika değil mi?
Hem de uygulaması çok kolay. Hemen şu an başlayabilirsiniz. Gün içinde olumsuz düşünceler aklınıza geldiğinde onları yakalayın ve olumlu düşüncelere çevirin.
Eğer bu topluluk önünde konuşma korkusunu aşmak için tuhaf bir yol gibi görünüyorsa, ufkunuzu genişletmek isteyebilirsiniz. Çoğu zaman, başarılı olanları ortalama olanlardan ayıran şey yaratıcı fikirlere açık olmalarıdır.
Brandon Jay Jones