TOASO Analizi: ABD ve Çin, çip denince Tayvan’a mahkum

Küresel teknoloji rekabetinin kilit oyuncuları olan ABD ve Çin, ileri düzey yarı iletken üretiminde Tayvan’ın eşsiz uzmanlığına bağımlı durumdalar. Bu iki süper güç, stratejik öneme sahip çip endüstrisinde öne geçme mücadelesi verirken, Tayvan’ın sahip olduğu teknolojik altyapı ve know-how, onları adeta bu adaya kenetlenmiş hale getiriyor.

Türkiye, küresel teknoloji yarışında geri kalmamak ve stratejik bağımsızlığını korumak için Tayvan’ın çip üretimindeki uzmanlığından faydalanmalıdır. Tayvan ile kurulacak işbirlikleri, Türkiye’nin savunma sanayi ve yüksek teknoloji sektörlerinde atılım yapmasına, aynı zamanda Asya-Pasifik bölgesindeki ekonomik fırsatlardan yararlanmasına olanak sağlayacaktır.

Türkiye’nin Tayvan ile olan ticari ilişkileri, diplomatik tanınmama durumuna rağmen gelişmeye devam ediyor. Ülkemiz, Tayvan’a çeşitli sanayi ve tüketim ürünleri ihraç ederken, Tayvan’dan yüksek teknoloji ürünleri ithal ediyor. Bu ticari etkileşim, Asya Pasifik bölgesinin ekonomik dinamiklerini yansıtıyor ve Türk firmalarına bölge pazarlarına açılma fırsatı sunuyor.

Tayvan, kişi başına düşen yüksek milli geliri ve gelişmiş teknoloji altyapısıyla dikkat çekiyor. Dünyaca ünlü teknoloji şirketlerine ev sahipliği yapan ülke, özellikle çip ve yarı iletken üretiminde küresel bir lider konumunda. Bu durum, Tayvan’ı sadece ekonomik değil, aynı zamanda stratejik açıdan da önemli bir oyuncu haline getiriyor.

Çip savaşları, modern dünyada ülkeler arası rekabetin yeni bir boyutunu temsil ediyor. Bu mücadele, ekonomik ve teknolojik üstünlüğün ötesinde, ulusal güvenlik ve jeopolitik dengeler üzerinde de ciddi etkilere sahip. Özellikle ABD ve Çin arasındaki gerilim, küresel tedarik zincirlerini etkileyerek, çeşitli sektörlerde üretim aksamalarına yol açabiliyor.

Finansal piyasalarda başarılı olmak isteyen yatırımcılar için döviz endeksi işlemlerini kavramak, stratejik bir zorunluluk haline gelmiştir. Bu endeksler, özellikle ABD dolarının küresel para piyasasındaki konumunu ve diğer majör para birimlerine karşı gösterdiği performansı değerlendirmede kritik bir araç olarak öne çıkar. Döviz endeksleri, yatırımcılara geniş bir perspektif sunarak, tek bir para birimi yerine genel piyasa trendlerini anlama ve analiz etme imkanı verir.

Ekonomik takvim, döviz piyasalarındaki dalgalanmaların ardındaki temel nedenleri anlamak için vazgeçilmez bir kaynak niteliğindedir. Bu takvimde yer alan veriler, merkez bankası kararları, istihdam raporları veya enflasyon oranları gibi makroekonomik göstergeler, para birimlerinin değeri üzerinde doğrudan ve güçlü etkiler yaratır.

Grafik TradingView’den

TOASO hisse senedinin fiyatı 297.25 TL seviyesinde işlem görürken, günlük bazda %0.67’lik bir düşüş kaydetti.

RSI (Göreceli Güç Endeksi) değeri 36.83 ile aşırı satım bölgesine yaklaşıyor. Bu durum, hissenin kısa vadede bir tepki yükselişi gösterebileceğine işaret ediyor. Ancak, momentum göstergesi -53.25 ile negatif bölgede seyrediyor ve bu da düşüş trendinin henüz sona ermediğini gösteriyor.

Stokastik osilatör değerleri oldukça düşük seviyelerde (%K: 2.91, %D: 4.86) ve aşırı satım bölgesinde bulunuyor. Bu durum, hissenin aşırı satıldığını ve bir düzeltme hareketi yapabileceğini gösteriyor. Awesome Oscillator değeri -11.95 ile negatif bölgede ve kısa vadeli momentum’un zayıf olduğunu işaret ediyor.

Ichimoku Bulut göstergesinin Taban Çizgisi (Base Line) 322 seviyesinde bulunuyor. Fiyatın bu seviyenin altında olması, orta vadeli düşüş trendinin devam ettiğini destekliyor. Fibonacci Pivot Noktası (P) 327.08 olarak hesaplanmış ve fiyatın bu seviyenin altında olması, düşüş trendinin güçlü olduğunu gösteriyor.

Hisse senedinin performansına bakıldığında, son bir haftada %5.93 düşüş gösterirken, son üç ayda %13.99 ve son bir yılda %15.66 artış kaydetmiş. Hissenin genelde sektör ortalamasına göre makul bir değerlemede olabileceğini gösteriyor. Ayrıca, son 12 aylık hisse başına kazanç (EPS) 1.01 USD olarak gerçekleşmiş. Bu hiç yoktan iyi bir rakam.

Sonuç olarak, TOASO hissesi kısa vadede teknik göstergeler açısından zayıf bir görünüm sergilese de, aşırı satım bölgesine yaklaşması nedeniyle bir tepki yükselişi gösterebilir. Dirgen 290 desteğine değerken yeşil bölge 321 TL’ye tekabül ediyor ve bunun sonrası 330’larda dirençler var.

Sonuç itibariyle, Türkiye’nin bu stratejik alanda varlık göstermesi, gelecekteki ekonomik ve teknolojik bağımsızlığı açısından kritik öneme sahip. Savunma sanayi ve tüketici elektroniği gibi alanlarda rekabet gücünü artırmak için çip üretimi konusunda yatırımlar yapılması gerekiyor. Tayvan ile kurulacak işbirlikleri ve stratejik ortaklıklar, Türkiye’nin teknolojik atılımında önemli bir rol oynayabilir. Bu adımlar, ülkemizin küresel teknoloji yarışında öne çıkmasına ve ekonomik gücünü pekiştirmesine katkı sağlayacaktır.

Okan Özdemir