Mahfi Eğilmez – 31.03.2015
Büyüme nedir?
Büyüme dediğimiz şey bir ekonominin belirli bir dönem sonunda (burada 1 yıl) bir önceki döneme göre ne kadar daha fazla fiziksel üretim gerçekleştirdiğini gösteren bir ölçüdür. Buna reel büyüme de denir kısaca büyüme de denir. Reel büyümede fiyat artışları arındırılarak sadece fiziksel üretim artışı hesaba katılır.
Önce basitleştirilmiş bir ekonomi örneğini ele alalım
Her zaman basitleştirmek için verdiğim yalnızca ekmek üreten ekonomi örneğini ele alarak konuyu açıklayayım. Para birimi TL, 2013 yılı nüfusu 10 olan ve sadece 1.000 ekmek üreten bir ekonomi düşünelim. Bu ekonomide ekmeğin tanesi 1 TL’ye satılıyor olsun. Bu durumda bu ekonomide 2013 yılının GSYH’sı (1.000 x 1 =) 1.000 TL ve kişi başına gelir de (1.000 / 10 =) 100 TL olarak hesaplanır. 2013 yılı ortalama USD kuru 1,90 TL ise bu ekonominin USD cinsinden GSYH’sı (1.000 / 1,90 =) 526 USD ve kişi başına geliri de (526 / 10 =) 52,6 USD olarak hesaplanır.
Şimdi diyelim ki 2014 yılında bu ekonomide nüfus 11’e çıkmış, ekmek üretimi 1.000’den 1.020’ye, ekmek fiyatı 1 TL’den 1,08 TL’ye ve USD/TL yıllık ortalama kuru da 1,90’dan 2,19’a yükselmiş olsun. Bu ekonomide 2014 yılı GSYH’sı (1.020 x 1,08 =) 1.102 TL olarak hesaplanır. Bu ekonomi nominal olarak [(1.102 – 1.000) / 1.000 *100 =] % 10,2 büyümüş görünür. Buradan fiyat artışını arındırırsak bu ekonominin reel büyümesini [(1.020 – 1.000) / 1.000 * 100 =] % 2 olarak buluruz. Bu ekonominin 1.102 TL olan GSYH’sını 2014 yılı ortalama USD/TL kuru olan 2,19’a bölersek USD cinsinden GSYH’yı (1.102 / 2,19 =) 503 USD ve kişi başına geliri de (503 / 11 =) 45,7 USD olarak hesaplamış oluruz.
Bu ekonominin 2014 yılındaki nominal büyümesi yüzde 10,2, reel (gerçek) büyümesi ise yüzde 2’dir. Buna karşılık USD / TL kuru 1,90’dan 2,19’a çıktığı için uluslararası karşılaştırmalarda dikkate alınan GSYH’sı 526 USD’den (1.102 / 2,19=) 503 USD’ye, kişi başına geliri de hem nüfus artışı hem de kur artışından dolayı (503 / 11=) 52,6 USD’den 45,7 USD’ye düşmüş olur.
Şimdi gelelim Türkiye ekonomisindeki duruma
Türkiye ekonomisinin 2013 yılındaki GSYH’sı 1.567 milyar TL idi. Bu GSYH’yı yıllık USD / TL kur ortalaması olan 1,904 ile USD’ye çevirdiğimizde USD cinsinden GSYH 823 milyar USD, kişi başına gelir de 10.822 USD ediyordu. Ekonomimiz, 2014 yılında 2013 yılına göre yüzde 2,9 reel büyüme gerçekleştirdi ve GSYH’mız 1.750 milyar TL’ye yükseldi. Buna karşılık yıllık USD / TL ortalama kuru 1,90’dan 2,1875’e yükseldiği, bir başka deyişle TL, USD’ye karşı yüzde 15 oranında değer kaybettiği, için USD cinsinden GSYH’mız 823 milyar USD’den 800 milyar USD’ye kişi başında gelirimiz de 10.822 USD’den 10.404 USD’ye geriledi.
Sonuçta Türkiye ekonomisi TL bazında büyümüş gibi görünürken USD bazında küçülmüş oldu. 2014 yılının ulusal hesaplar açısından özeti budur.
Olumsuz gelişmeler
GSYH’mızın USD cinsinden gerilemesinin ortaya çıkaracağı bazı olumsuz etkiler söz konusu. İlk olumsuzluk; Cari Açık / GSYH, Dış Borç Stoku / GSYH gibi oranlarda ortaya çıkacak artışlarda görülecek. Çünkü gerek cari açık gerekse dış borçlar USD ile hesaplanıyor, oysa GSYH TL ile hesaplanıp sonra USD’ye çevriliyor. Bu durumda orantının altındaki büyüklük küçülünce oran da büyüyor. Yani cari açık ve dış borç yükümüz GSYH düşüşü nedeniyle artmış görünecek. Buna göre 2014 yılı cari açık yüzde 5,7, dış borç yükü de yüzde 49,6 çıkıyor.
İkinci olumsuz etki Türkiye’nin en büyük ekonomiler sıralamasında 16’ncı sıradan 17’nci sıraya gerilemesinde görülecek. Türkiye, 2014’de 800,1 milyar USD olan GSYH’sıyla 800,2 milyar USD’ye sahip olan Hollanda’nın gerisine düşmüş bulunuyor.
Üçüncü olumsuz etki Türkiye’nin son 7 – 8 yıldır içine düştüğü orta gelir tuzağındaki yerinin kalıcı hale gelmesi şeklinde ortaya çıkıyor. 7 – 8 yıldır kişi başına geliri bir türlü 10 bin doların üzerine yükseltemeyen Türkiye orta gelir tuzağına saplanıp kalmış bulunuyor.
Yapısal reformları yapmayıp, eski teşvikleri evirip çevirip yeni yapısal dönüşüm programı gibi sunmaya devam edersek olacağı budur. 2015 yılında eğer ortalama kur 2,60 USD/TL olursa GSYH’mız 750 milyar USD’nin altına düşer ve biz Suudi Arabistan’ın da gerisine, 18’nci sıraya düşeriz.