Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), politika faizinde önemli bir adım atarak oranı 2,5 puan düşürüp yüzde 47,50 seviyesine çekti. Ayrıca faiz koridorunda daralmaya gidilerek 600 baz puanlık fark 300 baz puana indirildi. Karar metnine eklenen “Kurul, kararlarını enflasyon görünümü odaklı, ihtiyatlı ve toplantı bazlı bir yaklaşımla alacaktır” ifadesi dikkat çekti. Bu adımın ardından reeskont kredilerinin faiz oranı da yüzde 35’ten yüzde 29,93’e düşürüldü. BBVA, bu hamleyi “Gevşeme döngüsüne cesur bir başlangıç” olarak değerlendirirken, karar piyasalar ve iş dünyasında geniş yankı buldu.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, TCMB’nin bu kararını öngörülebilirliği artıran ve faizlerde düşüş beklentilerini karşılayan bir adım olarak yorumladı. Avdagiç, faiz indirimlerinin yatırım ve ticaretin önündeki engelleri azaltacağına vurgu yaptı. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise bankalara çağrıda bulunarak bu faiz indirimlerinin özellikle KOBİ kredilerine yansıtılmasını ve üretim ile istihdamı destekleyecek bir anlayışla hareket edilmesini beklediklerini ifade etti.
Merkez Bankası, 2025 yılı Para Politikası Kurulu toplantı takvimini de açıkladı. Buna göre, yılın ilk toplantısı 23 Ocak’ta gerçekleştirilecek. Diğer toplantılar ise sırasıyla 6 Mart, 17 Nisan, 19 Haziran, 24 Temmuz, 11 Eylül ve 11 Aralık tarihlerinde yapılacak. TCMB’nin yayımladığı Aralık ayı sektörel enflasyon beklentileri ise dikkat çekici sonuçlar ortaya koydu. Piyasa katılımcılarının 12 ay sonrası yıllık enflasyon beklentisi 0,1 puan düşüşle yüzde 27,1’e, reel sektörün beklentisi 0,2 puan düşüşle yüzde 47,6’ya, hanehalkının beklentisi ise 1 puan düşüşle yüzde 63,1’e geriledi.
Finansal piyasalarda başarı için yatırımcıların piyasa dinamiklerini iyi analiz etmesi ve bu unsurlar arasındaki ilişkileri doğru değerlendirmesi gerekir. Özellikle Dolar Endeksi’nin hareketlerini tahmin etmek isteyenler, küresel ekonomik verilerle birlikte jeopolitik gelişmeleri de dikkate almalıdır. Küresel olaylar ve riskler, piyasalar üzerinde önemli etkiler oluşturabilir. Ekonomik takvimdeki veriler ise uzmanlar için yol gösterici bir araçtır.
Grafik TradingView’den
THYAO‘nun 290,75 TL seviyesinde ilerlemektedir. Genel performansı incelendiğinde, RSI (14) değeri 51.1 ile nötr bölgede bulunuyor, aşırı alım veya satım sinyali vermiyor. Momentum -8.5, Awesome Oscillator -1.41 ve CCI -26.6 değerlerinde seyrediyor, bu da hafif negatif bir momentuma işaret ediyor.
Stokastik göstergede %K değeri 29.5 ve %D değeri 21.2, aşırı satım bölgesine yaklaşmakta. Fibonacci pivot noktasına göre destek seviyeleri 284.08 ve 243.68 TRY; direnç seviyelerine gelirsek 290.75 ve 296 TRY olarak öne çıkıyor.
Ichimoku bulutu analizine göre fiyat, bulut seviyelerinde hareket ediyor. Bu durum, trendin kararsız olduğuna işaret ediyor. Hareketli ortalamaların 1 günlük değerlendirmesi “Güçlü Al” olarak belirlenmiş, bu da genel olarak yükseliş potansiyelini işaret ediyor.
Teknik analiz sentezine bakıldığında, kısa vadede “Al” sinyali verilse de momentumdaki düşüş nedeniyle biraz da aman dikkatli olunması gerekiyor.
Piyasa değeri yaklaşık 401.2 milyar TRY. Genel olarak kısa vadede kararsız bir trend izlerken, direnç noktalarını kırması durumunda yukarı yönlü ivmelenme olasılığı mevcut. Sqzmom düzeltmeye gitmiş ve MACD oldukça iyi bir çizgide ilerlemektedir.
Sonuç itibariyle, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) rezervlerindeki ufak düşüş, piyasalarda merkez bankasının dış şoklara karşı daha az korunaklı olduğu algısını güçlendirebilir ve yatırımcı güvenini olumsuz etkileyebilir. Ancak Türkiye bölgede daha etkili olduğundan artık bu tür baskıları azaltabiliyor. Bu durum, döviz piyasasında arz-talep dengesini bozarak Türk lirası üzerinde bir nebze değer kaybı baskısı oluşturabilir. Risk primi yükselme eğilimine girebilir. Vatanımız, küresel zorluklara rağmen ekonomik istikrarını korumaya devam etmektedir. Ülkemiz, pandemi sonrası dönemde yaşanan sanayi durgunluğundan etkilenen diğer ülkelere kıyasla dirençli bir ekonomik yapı sergilemektedir. Ayrıca bölgesel bir istikrar merkezi olarak, insani değerleri önceleyen politikalarıyla güvenli bir liman olmaya devam etmektedir. Soykırım, neokolonizasyon ve çalıntı Afrika elmaslarının oluşturduğu tek dişi kalmış sözde medeniyetlere göre ekonomimiz güçlüdür.
Okan Özdemir