İnsanlığın içinde bulunduğu koşullarla daha iyi mücadele etmesini sağlayan her türlü yenilikçi iş modeli günümüzde teknolojiye atıfta bulunmaktadır. Hemen her alanda çok fazla sözünü ettiğimiz ve yaşamımızın giderek ayrılmaz bir parçası haline dönüşen yapay zeka ise günümüzde teknoloji algısının ana unsuru haline gelmiştir.
Yapay zekayı bu denli önemli hale getiren olgu ise aslından bu teknolojinin insan ve canlı davranışlarından esinlenerek hatta öğrenerek iş modelleri oluşturuyor olmasıdır. O halde kadına bakışı ele alacak olursam, yapay zeka açısından da yine toplumların görüşünü yansıtan bir resmin karşımıza çıktığını söyleyebilirim. Dolayısıyla “kadın ayrımcılığı” ya da “cinsiyetsizleştirme” olgusunun nedenini yapay zekadan değil, ona veri olan, toplumsal teamüllerden çıkarmak durumundayız.
Diğer taraftan yukarıda ifade ettiğim bu toplumsal teamül ya da âdet, yerleşik inanç ve tutumlar yine teknoloji sayesinde sağlam bir zemine oturtulabilir ve de yaygınlaştırılabilir.
Nasıl mı? Elbette yine kadın eliyle…
BAE’nin Mars Misyonu’ndaki kadınları duymuş muydunuz?
Birkaç yıl önce bir yazımda da yer verdiğim üzere 2020 yılında İngiliz bilim dergisi Nature’a göre Emirlik’in Mars projesindeki kadın çalışan oranı yüzde 34. Hatta projenin bilimsel kanadında çalışan kadınların oranı yüzde 80. Yine Mart 2024’de çıkan bir haberde, ilk Arap ve başörtülü kadın astronotun eğitimini tamamladığını ve kendisinin 30 yaşında bir mühendis olarak çocukluk hayalini gerçekleştirdiğini görmüştüm. Bu örneği özellikle vermemdeki neden Batının kendisinden olmayan toplumlara bakışındaki kadın algısıyla ilgili…
Yazının devamı için TIKLAYINIZ!