İMKB`de 2011 yılında genelde satıcılı bir seyir takip ettik.
Kısa süreli yukarı hareketler zaman zaman görülse de, yıl boyunca İMKB`nin genelde düşüş trendi içinde olduğu gözlendi. Mayıs ayına başlarken yılın en yüksek seviyesi olan 70335 seviyelerini gören endekste, yılın kalan süresinde alçalan bir hareket hakim oldu. Özellikle yılın ikinci yarısında düşüş hareketinin ivme kazandığı, endeksin Ağustos ayında yılın en düşük seviyesi olan 48600 seviyesine kadar gerilediği görüldü.
2011 yılı boyunca İMKB`yi ağırlıklı olarak ABD ile Avrupa ülkelerinde yaşanan borç krizinin ortaya çıkardığı sorunların, Euro bölgesine ilişkin artan kaygıların, Yunanistan, İrlanda, İspanya, Portekiz, İtalya gibi borç krizinden önemli ölçüde etkilenen ülkelere ilişkin gelen olumsuz haberlerin, AB ülkelerinin kredi notlarındaki zayıflamanın, yıl içinde Çin Merkez Bankası`nın ekonomiyi soğutmak için aldığı önlemlerin, global tarafta artan resesyon kaygılarının, yurtdışı borsalarda yaşanan düşüşlerin olumsuz etkilediği gözlendi. Özellikle uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından S&P`nin ABD`nin kredi notunu Ağustos ayına başlarken `AAA“dan, `AA`ya indirmesinin, görünümü `negatif` olarak belirlemesinin yurtdışı borsalarda neden olduğu düşüşlere paralel, gelen satış dalgası İMKB`nin yılın en düşük seviyesi olan 48600 seviyesini görmesine neden oldu.
İçeride ise ekonomide 2011 yılında güçlü bir büyüme gözlense de, cari açık konusunda artan endişelerin, bankacılık sektöründe karlarda 2011 yılında yaşanan yavaşlamanın, banka hisselerindeki satışların İMKB üzerinde baskı yarattığı görüldü. Ancak Türkiye`nin kredi notundaki iyileşme beklentilerinin, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından S&P`nin Türkiye`nin TL cinsinden kredi notunu artırarak, `B` düzeyinden yatırım yapılabilir seviye olan `A-3`e çıkarmasının, Merkez Bankası`nın yıl içinde aldığı önlemlerin İMKB üzerinde satışları bir miktar sınırladığı takip edildi.
2011 yılına TL bazında 66004 (dolar bazında 42762 ) seviyesinden başlayan, yılın ilk yarısında etkili olan alışlarla Mayıs ayına başlarken yılın en yüksek seviyesi olan 70335 (dolar bazında 46329) seviyelerine kadar yükselen, yılın ikinci yarısını ise genelde satış baskısı altında geçiren, Ağustos ayı içinde yılın en düşük seviyesi olan 48600 seviyesine kadar gerileyen İMKB-100 endeksi yılı, 51266 seviyesinde, dolar bazında 27132 seviyesinde, TL bazında yıllık %22.33 oranında, dolar bazında %36.55 oranında değer kaybı ile tamamladı.
2012 yılına başlarken de dünya ekonomisi için geride bıraktığımız yıl gibi yüksek düzeyde belirsizliklerin gündemde olduğu, piyasaların yeni yıla tedirgin başlayacağı gözlenmektedir. 2011 yılı boyunca endeksleri olumsuz etkileyen ABD ve Avrupa tarafında yaşanan borç krizinin, Euro bölgesinde ilişkin kaygıların yeni yıla başlarken de olumsuz etkilerinin sürmesi beklenmektedir. Ocak ayı içinde uluslararası reyting şirketlerinin Euro bölgesine ilişkin değerlendirmelerini tamamlayacağı belirtilmektedir.
Ayrıca Euro bölgesinde İtalya ve İspanya başta olmak üzere, yılın ilk yarısında yüklü itfaları bulunan ülkelerin borçlarını çevirmek için düzenleyecekleri ihallerin, bu ihalelerde oluşacak faiz ve talebin, borç krizinden önemli ölçüde etkilenen 2012 yılında önemli sorunların çıkabileceğinin düşünüldüğü Avrupa bankacılık sistemindeki gelişmelerin de piyasaları önümüzdeki süreçte önemli ölçüde etkileyeceği söylenebilir. Özellikle Euro bölgesinde yılın ilk çeyreğindeki borçlanma ihallerinin zorlu geçeceği tahmin edilmektedir. Avrupa bankalarıyla ilgili olarak da 2012 yılında yeni not indirimlerinin olabileceği, bazı bankalarda önemli problemler yaşanacağı düşünülmektedir.
Bununla birlikte, Avrupa tarafında AB liderlerinin ve ECB`nin geçtiğimiz dönemde aldıkları önlemlerin, ABD`de FED`in uygulamalarının etkilerinin 2012 yılında daha belirgin görülmeye başladığı, ABD`de 2007 yılında mortgage kaynaklı ortaya çıkan, Lehman Brothers`ın 15 Eylül 2008`de iflasıyla derinleşen borç krizinde en kötünün geride kaldığı, piyasaların yıl içinde iyimser bir süreci yakaladığı da görülebilir. 2012 yılı için de genel olarak temkinli olunması gerekildiğini düşünmekle birlikte, yıl içinde piyasalarda fırsatlar oluşabileceğinin gözardı edilmemesi gerektiğini düşünmekteyiz. Hisse fiyatlarının 2011 yılında yaşanan satışlarla geldikleri seviyeler dikkate alındığında, önümüzdeki süreç için önemli kazanç fırsatlarının oluşmaya başladığı söylenebilir.
Yurtiçi tarafta ise İMKB üzerinde alternatif piyasalardaki hareketler başta olmak üzere, Merkez Bankası`nın uygulamalarının, büyüme ve enflasyon tarafındaki gelişmelerin ve Türkiye`nin kredi notuna ilişkin beklentilerin etkili olacağı söylenebilir.
Bu çerçevede, 2012 yılına İMKB de ilk etapta zayıf başladığı, daha çok satış baskısının piyasa üzerinde etkili olduğu görülse de, yıl içinde dengelerin değişebileceğini, talep tarafının güçlenmeye başlayabileceğini tahmin ediyoruz.
Teknik açıdan bakıldığında endeksin yeni yıla başlarken ilk önemli destek noktası 51000 seviyesindedir. Diğer önemli destek noktaları 50600, 50300 ve 50000 seviyelerindedir.
Endeksin yeni yıla başlarken önemli direnç noktaları ise 52000, 52600 ve 53100 seviyelerindedir.
Kaynak: www.tebyatirim.com