Aydın Eroğlu – 29.01.2014
TCMB faiz kartını sonunda açtı. Hem de çok cesur kararlar aldı.
Gecelik borçlanma faizini % 3,5’dan % 8’e çekti.
Haftalık borçlanma oranını (politika faizi) % 4,5’tan % 10’a çekti.
Gecelik borç verme faizini % 7,75’den % 12’ye yükseltti
Geç likidite penceresi faiz oranı % 10,25’ten % 15’e yükseltildi.
TCMB maalesef aylardır yapması gerektiği halde bir türlü almadığı faiz artışı kararlarının gecikmiş olmasının yarattığı kur artışları, ekonominin her alanını vurmaya başlayınca ve enflasyon üzerinde çok ciddi darbe yapınca sonunda faiz kartını açtı. Zamanında yapsaydı, çok daha makul düzeylerdeki faiz artışlarıyla ortamı yatıştırabilecekken, yaşanan gecikmenin bedeli olarak çok ciddi oranlı faiz artışı yapmak zorunda kaldı.
24/01/2014 tarihli ”Yanlış Hesap Bağdat’tan Döner!” başlıklı yazımın içeriğini yeniden okursanız, yapılan faiz artış kararlarının beklentilerime uygun ve hatta daha bile üstünde olduğunu görürsünüz. FED’in tahvil azaltımı ve önümüzdeki seçim sürecinin riskleri nedeniyle faizlerde böyle bir karar bence çok doğru olmuştur. TCMB bu kararlarla TL’ye çok ciddi bir destek vermiş oldu.
Alınan faiz kararı yeni döviz girişlerine imkan yaratacaktır. Bu kararların etkisi ile kurlarda çok ciddi düşüşler göreceğimizi düşünüyorum. Böylece şirketlerin döviz borçları nedeniyle hızla artan kurlar yüzünden yükselen maliyetleri azalacaktır. Aynı zamanda yatırımların dış kaynakla fonlanmasının önü açılacaktır. Tabii doğaldır ki, yaşanan faiz artışları enflasyon üzerinde geçici bir artış yaratacaktır. Zaten TCMB da enflasyonda geçici bir yükseliş olacağını kabul etmiştir.
Zamanında yapılsaydı, çok daha düşük faiz artışları yeterli olacaktı ve kurlar bu denli yıpratıcı yükseliş yaşamayacaktı. Ancak gecikmiş olsa da sonunda doğru kararlar alınmıştır.
BIST’i etkileyen en önemli sektör bankacılık sektörüdür. Bankalar ellerindeki daha düşük faizli tahviller nedeniyle artan faiz yüzünden ciddi kar kayıpları yaşayacaklardır. Ancak kurlarda yaşanacak düşüş ile, orta ve uzun vadede bu durumu telafi edeceklerini düşünüyorum. Kontrolsüz kur artışının sürmesi, ilk anda uğrayacakları kayıplardan çok daha tehlikeli sonuçlar doğurabilirdi.
BIST’de bankacılık sektöründe karışık hareketler görebiliriz. Ama devamında yabancıların 2012’nin başındaki düşüş sonrası gibi, yeniden uzun vadeli alıma yöneleceklerini düşünüyorum. Banka dışı sektörlerde ise hisse bazlı çok ciddi yabancı alımlarının olmasını bekliyorum.
Lütfen 24/01/2014 tarihli ”Yanlış Hesap Bağdat’tan Döner” başlıklı yazımı bu kararlardan sonra bir kez daha okuyunuz. Böylece, o gün ne yapılması gerektiği hakkındaki öngörülerimi ve karşılığında alınmış olan bu kararlar sonrasında başta kur olmak üzere olası yansımaları hakkındaki görüşlerimi daha net değerlendirebilirsiniz!
NOT: Yazının bundan sonraki kısmı 08:24 itibarıyla yazılmıştır!
TCMB’nın Yarattığı Şok Dalgası Tüm Dünyadan Hissedildi!
PPK’nun dün aldığı şok faiz kararları dünya piyasalarına adeta yön verdi! Açıklanan faiz artışının hemen sonrasında güvenli liman görülen bazı gelişmiş ülke borsa ve paralarında değer kayıpları yaşandı. Buna karşılık gelişmekte olan ülke paralarında değer artışları yaşanıyor. TCMB bu kararı ile hem kendisinin, hem de gelişmekte olan ülkelerin merkez bankalarının bağımsızlığının ne denli önemli olduğunu gösterdi.
Ancak bu kararla her şeyin süt liman olmasını beklemeyelim. Çünkü yaşanan gerilimlerin ana sebebi içine girdiğimiz sert siyasi gerilim gündemleri, operasyonların yansımaları ve önümüzdeki seçim riskleridir. Bu sorunların yarattığı korku ve belirsizlikler yüzünden döviz atakları kontrolden çıktı. Şuan yapılan bu kontrolsüz döviz atağına ayar çekmektir. Ancak yukarıda saydığım asıl risklerimiz sürdüğü için, bu konulardaki gelişmeler piyasaların yönü üzerinde etkili olmayı sürdürecektir.
Faiz Artışına Karşı Tepkiler!
Başbakanımız İran seyahatine çıkarken, faiz artışlarına karşı olduğunu ve sonuçlarından kararı alanların sorumlu olacağını belirterek seyahate çıkmış oldu. Bu şu demek; eğer faiz kararları olumlu yansırmalar gösterirse konu soğutulacak. Ama eğer olumsuz gelişmeler yaşanırsa, bu takdirde hükümet faturayı keseceği bir adres bulmuş oldu!
Aynı şekilde medyada ekstra yapılan faiz artışının ekonomiyi kilitleyeceği yönünde farklı görüşü paylaşanlar da var. Ben bu görüşte değilim. Faizi arttırıldığı söylenen ilk seviyelere bakarak değerlendirmek yanlış olur. Esas krıter enflasyon ve piyasa faizlerine bakmaktır. Böyle baktığımız takdirde faizlerin gerçekte gelmiş olduğu seviyelere göre yukarı çekilme aralığı açıklamalardaki kadar yüksek değildir. Ancak, faize duyarsız kalarak, tüm ekonomiyi toptan etkileyen kur artışının açtığı ve açacağı hasar çok daha büyüktür.
Bence alınan karar doğrudur. Geç kaldığı için de, yüksek olmak zorunda kalmıştır. Ancak dalgalanmaları yine de olacaktır. Her şeyin faizinde yukarı yönlü yükseliş kaçınılmaz olacaktır. Sonrasında ülkenin seçimler gibi diğer siyasi gündem risklerine göre gelişmeler yön bulacaktır. Ancak yabancı sermaye girişlerinin önü açılmış olacağı için, yabancı analistler tarafından olumlu algılama yaratacaktır.
FED Riski ?
Bugün önümüzde bir de FED’in tahvil alımını azaltma riski var. Ancak, şahsen FED yeni bir 10 Milyar Dolar’lık azaltım kararı dahi alsa, faiz kararları sonrasında bunun etkisinin çok görülmeyeceğini düşünüyorum. Tabii FED’den böyle bir karar çıkmazsa daha olumlu yansır ama, muhtemelen TCMB’nın kararları FED’in tahvil azaltmasının da önünü açabilir. Faiz artışı yüzünden gelişmekte olan ülkelerden para çıkışlarının duracağını öngören FED, yeni bir azaltım kararı alabilir. Dediğim gibi, bu yönde alınabilecek bir kararı ben çok birrisk olarak görmüyorum.
Hepinize iyi seanslar dilerim.
Saygılarımla
www.aydineroglu.com – www.borsaanalizci.com