TCMB Faiz Raporu /Phillip Capital – (17.03.2015)

PPK piyasa beklentisi doğrultusunda politika faizlerinde herhangi bir değişikliğe gitmedi. Bu çerçevede;  yine aslında bir miktar sürpriz olarak adlandırılabilecek bir karar verdi:

  • Haftalık repo faizinde %7,5 sabit tutuldu.
  • Alt bandda (O/N borç alma)%7,25’de sabit tutuldu.
  • Üst bantta (marjinal faiz oranında – O/N borç verme oranında) %10,75 ‘de sabit tutuldu (piyasa yapıcıları için %10,25)

Bildirinin ayrıntılarına bakalım: (özetle, enflasyo yorumunda ilgi çekici değişiklikler var- daha temkinli bir duruş (olumlu karşılıyoruz)

  • Ekonomik aktivite ve yapısal reformlar ile ilgili söylemlerde hiç bir değişiklik yok (Şubat ayı bildirisi ile karşılaştırma çerçevesinde):

Sıkı para politikası duruşunun ve alınan makroihtiyati önlemlerin etkisiyle kredi büyüme hızları makul düzeylerde seyretmektedir. Dış ticaret hadlerindeki olumlu gelişmeler ve tüketici kredilerinin ılımlı seyri cari dengedeki iyileşmeyi desteklemektedir. Dış talep zayıf seyrini korurken iç talep büyümeye ılımlı düzeyde katkı vermektedir. Kurul, açıklanan yapısal reformların uygulamaya geçirilmesinin büyüme potansiyelini önemli ölçüde artırabileceğini değerlendirmektedir.”

  • Enflasyon yorumu tarafında ise bir önceki bildiride yer alan, “(i) enflasyon beklentilerinde olumlu gelişme, (ii) çekirdek enflasyondaki düşüşün devamının beklenmesi” söylemlerinin düştüğü görülüyor.

–          Ek olarak, “küresel piyasalardaki belirsizlikler ve gıda fiyatlarındaki artışlar para politikasındaki temkinli yaklaşımın sürdürülmesini gerektirmektedir” söyleminin yer aldığı ve faizlerde değişiklik yapılmamasının nedeni olarak belirtildiği görülüyor.

–          Dün yayınladığımız kısa notta faiz indiriminin önünde engel teşkil eden unsurların altını çizmiştik. Tekrarlamakta mahsur görmüyorum:

Cuma günü açıklanan enflasyon beklentilerinde kötüleşme devam ediyor – yani herhangi bir faiz indirimi önünde engel 1. (12 ve 24 aylık enflasyon bekleyişlerinde 9 bpslik artış : sırasıyla %6,78 ve %6,51)

Gerçekleşen enflasyon çerçevesindeki reel faizin sıfıra yakın bir yerde olması isteniyor – Şubat ayı enflasyonu %7,55 dolayısıyla negatif bir expost reel faizi işaret ediyor —  faiz indirimi önünde engel 2

TL Sepet karşısında bir önceki PPK toplantısından (24 Şubat) beri nominal olarak %2,55 değer kaybetti — faiz indirimi önünde engel 3

TL Dolar karşısında bir önceki PPK toplantısından beri nominal olarak %6,65 değer kaybetti –  EM ortalamasına göre yaklaşık %1,5 kadar zayıf bir performans var.

Yatay verim eğrisi rehberliğine bakalım, TCMB’nin – 5y tahvil faizleri: %8,5’larda, bir hafta vadeli repo faizi: 7.5% — faiz indirimi önünde engel 4

Hemen sonraki gün kritik bir FOMC toplantısı var – çok uzun zamandır bu atoplantıda “sabırlı” ifadesinin kalkma ihtimalinin, faiz artırımının ilk adımının Haziran’da gelmesi ihtimalinin yüksek olduğunu söylüyoruz.

–          Bütün bunların yanında gıda fiyatlarıyla ilgili vurguda önemli. Gıda fiyatlarındaki artışın ortalamalara dönüşü önemli dezenflasyon nedenlerinden biri olarak söyleniyor. Ancak yılbaşından beri bu süreci görmüyoruz.

–          Bu konudaki temkinli bakışımıza devam ediyoruz. Kendi tahminlerimizde gıda fiyat artışını %10 olarak alıyoruz. TCMB tahmini ise %9.

  • Sözle yönlendirme aynı şekilde devam ediyor:

“Önümüzdeki dönemde para politikası kararları enflasyon görünümündeki iyileşmenin hızına bağlı olacaktır. Enflasyon beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurlar yakından izlenecek ve enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar getiri eğrisini yataya yakın tutmak suretiyle para politikasındaki temkinli duruş sürdürülecektir.”

Yani;

  1. Enflasyon bekleyişlerindeki düzelmenin gidişatına bakacağız. Beklenti anketleri bu anlamda önemli takvimler olmaya devam edecek.
  2. Yine bekleyişlerdeki düzelmenin takip edileceği unsur olarak gerçekleşen enflasyon çerçevesindeki reel faize bakacağız – sıfıra yakın olması isteniyor.

 

Temkinli yaklaşım ileriki dönemde faiz indirimlerinin gerçekleşmeyeceği anlamına gelmiyor, pek tabi.

  • Küresel gelişemlere, kurun hareketlerine, Mart ayı enflasyona ve beklentilerdeki gelişmelere bakacağız – iyiye gidiş ölçülü faiz indirimlerini beraberinde getirecektir.
  • Şu noktada yarınki FOMC toplantısı ve piyasa reaksiyonunu takip etmek önemli
  • Ancak burada özellikle altını çizmek gereken unsurlardan biri dün açıklanan Reel Efektif Kur Endeksi ağırlıklarında ve kapsamında değişiklik yapıldı. Bu çerçevede yayınlanan çalışma tebliğinde yeni endeks serisinin çok daha değersiz bir TL’yi işaret ettiğini görüyoruz.
  • Bu durum aslında ileriki dönemde faiz indirimlerinin önünde önemli bir engeli işaret ediyor.

 

Geçen haftaki zirve sonrasında Cumhurbaşkanı Erdogan’ın gerginliği azaltıcı söylemleri önemli pek tabi ki. Ancak;

  • Cumhurbaşkanının ekonomi politikası gereklilikleri konusundaki düşünce ve yorumlarının değiştiği yönünde bir kanıya sahip olmak naifçe olabilir.
  • Yaşanan bütün bu gürültü, seçimler ve seçim sonrası ekonomi yönetimi konusunu çoktan masaya oldukça ciddi bir biçimde getirdi.
  • Bir takım haberler paralelinde enflasyon hedeflemesi değil de, “kalkınmacı MBcılık” yolunda yorumlar okuyoruz – ki bu durum ülkenin büyümesi için asıl gerekli olan “fiyat istikrarı” hedefi üzerine gölge düşürüyor.
  • Sonuç olarak şimdilik gerginliği geride bırakmış olsak da, ileriki dönemde aynı tartışmaları gerçekleştirmeyeceğimiz ile ilgili hiçbir garanti yok. Dolayısıyla bu risk ileriki dönemde TL üzerinde olumsuz peformans riskini de beraberinde getirebiliyor.

 

Piyasa fiyatlamasına bakalım: (kırmızılı olanlar karar sonrasındaki seviyeler)

  • US$/TL: 2.6189 (2.6103)
  • Sepet / TL: 2.6992 (2.6935)
  • 2y: %8,76 (%8,76)
  • 10y: %8.44 (%8,39)
  • BIST-100: 79,201 (79,634)

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir