1. Genel Değerlendirme
İktisadi faaliyette kademeli normalleşme adımlarıyla birlikte Mayıs ayında başlayan toparlanma güç kazanmaktadır. Mal ihracatındaki toparlanma ve emtia fiyatlarının düşük seviyeleri önümüzdeki dönemde cari işlemler dengesini destekleyecektir. Toplam talep koşullarının sınırlayıcı etkisine karşın, salgına bağlı birim maliyet artışlarının yansımalarıyla çekirdek enflasyon göstergelerinin eğilimlerinde yükseliş gözlenmektedir. Salgına bağlı tedbirlerle kısa vadede etkili olan arz yönlü unsurların, normalleşme sürecinin devamıyla kademeli olarak ortadan kalkacağı ve yılın ikinci yarısında talep yönlü dezenflasyonist etkilerin daha belirgin hale geleceği öngörülmektedir. Parasal duruş, enflasyondaki düşüşün sürekliliğini sağlayacak şekilde belirlenmeye devam edecektir.
2. Uluslararası Ekonomik Gelişmeler
Küresel ticaretteki zayıflama ikinci çeyrekte derinleşirken, PMI verileri normalleşme sürecinin başladığı Mayıs ayı sonu ve Haziran ayı başı itibarıyla küresel ekonomide kısmi bir toparlanmaya işaret etmektedir. Petrol başta olmak üzere emtia fiyatları, küresel iktisadi faaliyetteki kısmi toparlanmayla birlikte, bir önceki döneme göre bir miktar yükselmiştir. Gelişmiş ülke para politikası faizleri sıfıra yakınsarken, gelişmekte olan ülkelerde politika faizlerindeki indirimler devam etmiştir. Küresel risk iştahının dalgalı seyrine bağlı olarak gelişmekte olan ülkelerden portföy çıkışları bir miktar hafifleyerek de olsa devam etmiştir.
3. Enflasyon Gelişmeleri
Tüketici enflasyonu 2020 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 12,62 ile Nisan Enflasyon Raporu tahmin aralığının üst bandının bir miktar üzerinde gerçekleşmiştir. Salgına bağlı birim maliyet artışları, birikimli döviz kuru gelişmeleri, uluslararası petrol fiyatlarındaki toparlanma ile dönemsel ve salgına bağlı etkilerle artan gıda fiyatları tüketici enflasyonundaki yükselişin temel belirleyicileri olmuştur. Bu görünüm altında, çekirdek göstergelerin yıllık enflasyonu ve eğilimleri bir miktar yükselmiştir.
4. Arz ve Talep Gelişmeleri
2020 yılının ilk çeyreğinde iktisadi faaliyet Ocak-Şubat dönemindeki güçlü seyrin etkisiyle büyümeye devam etmiştir. İktisadi faaliyette salgına bağlı gözlenen yavaşlama Nisan ayında belirginleşirken, işsizlik oranları artmış ve cari işlemler dengesinde bozulma kaydedilmiştir. İktisadi faaliyette kademeli normalleşme adımlarıyla birlikte Mayıs ayında başlayan toparlanma güç kazanmaktadır. Salgında ikinci bir dalga olmayacağı varsayımı altında ekonomideki toparlanmanın yılın ikinci yarısında devam edeceği tahmin edilmekle birlikte, toparlanma hızı, normalleşme sürecinin yurt içindeki ve yurt dışındaki seyrine bağlı olacaktır.
5 . Finansal Koşullar ve Para Politikası
Yılın ilk çeyreğinde salgının etkisiyle belirgin ölçüde gerileyen küresel risk iştahı yılın ikinci çeyreğinde bir miktar toparlanmıştır. Risk iştahının artmasıyla gelişmekte olan ülkelerin para birimleri üzerindeki baskı bir miktar azalsa da ülkelerin risk primleri salgın öncesi bulundukları seviyelerinin üzerinde seyretmiştir. Türkiye’nin ülke risk primi ve döviz kuru oynaklığı küresel gelişmelere uygun şekilde bir miktar gerilemekle birlikte yüksek seviyelerini korumuştur. Temmuz 2019 ile Mayıs 2020 arasındaki dönemde politika faizinde yapılan indirimler kredi ve mevduat faizlerine de yansımıştır. Faizlerdeki düşüş ve salgın sonrası uygulamaya konulan destekleyici makroihtiyati politikalar kredilerdeki artışa katkı vermiştir.
6. Kamu Maliyesi
Yılın ilk yarısında kamu kesiminin büyümeye desteği sürerken, bütçe açığı artmıştır. Bu dönemde, salgının iktisadi faaliyet üzerindeki etkilerine bağlı olarak vergi gelirleri zayıf seyrederken, faiz dışı harcamalardaki artış tüketim harcamaları ve cari transfer giderleri kaynaklı hızlanmıştır. Vergi dışı gelirlerdeki artış bütçe açığını sınırlamıştır.
7. Orta Vadeli Öngörüler
Yakın dönemdeki enflasyon gerçekleşmeleri ve enflasyon görünümünü etkileyen tüm unsurlar ışığında 2020 ve 2021 yıl sonu enflasyon tahminleri yukarı yönlü güncellenmiştir. Mevcut para politikası duruşu ve güçlü politika koordinasyonu altında, enflasyonun kademeli olarak hedeflere yakınsayacağı öngörülmektedir. Bu çerçevede, enflasyonun 2020 yılı sonunda yüzde 8,9 olarak gerçekleşeceği, 2021 yıl sonunda yüzde 6,2’ye geriledikten sonra orta vadede yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağı tahmin edilmektedir.
Raporun tamamına ulaşmak için tıklayın.
Kaynak: Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası