Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası 2018 3. Dönem Enflasyon Raporunu yayınladı.
Başkan Murat Çetinkaya’nın “Enflasyon Raporu 2018-III”ün Tanıtımına İlişkin Bilgilendirme Toplantısında Yaptığı Konuşma (Ankara)
Değerli Konuklar,
2018 yılı Temmuz Enflasyon Raporu bilgilendirme toplantısına hoş geldiniz. Bugünkü konuşmamda son dönemde küresel ekonomide ve Türkiye ekonomisinde meydana gelen gelişmeler hakkındaki değerlendirmelerimizden bahsedeceğim. Bunun yanında, küresel ve yurt içi makroekonomik gelişmeler ve geleceğe ilişkin beklentiler ışığında güncellediğimiz orta vadeli enflasyon tahminlerini, bu tahminlerin arka planında yer alan varsayımları ve para politikası duruşunu sizlerle paylaşacağım.
Bildiğiniz gibi, enflasyon raporlarında konjonktürel gelişmeleri tartıştığımız bölümlere ilave olarak ekonomik gündeme ilişkin öne çıkan konulara dair çalışmalara da yer veriyoruz. Bu raporda da örneğin, ilk kutuda gelişmiş ülkelerde para politikası normalleşmesinin geldiği aşama ve olası sonuçları tartışılıyor. Takip eden bölümde tütün ürünlerinde yapılan vergi değişikliği ve enflasyona yansımaları analiz ediliyor. Üçüncü kutuda ise 2018 yılı ilk yarısında işlenmemiş gıda enflasyonundaki yüksek gerçekleşmenin ardında yatan yapısal sorunlar ve çözüm önerileri sunuluyor. Ayrıca, çıktı açığının talep bileşenlerine ayrıştırılmasını inceleyen, proje bazlı teşvik sistemine konu olan ürünler ve cari denge üzerine olası etkilerini tartışan ve Türkiye’de büyüme tahminleri için güncel yaklaşımla hazırlanan tahmin modellerimizi sunan çalışmalar da mevcut. Bunlara ek olarak küresel finansal koşulların sıkılaştığı dönemlerde makro göstergelerin gelişmekte olan ülke risk primlerine etkilerini analiz eden ve Türkiye’de para ve maliye politikası etkileşimine vurgu yapan kutular yer alıyor.
Saygıdeğer Konuklar,
Küresel büyüme yılın ilk yarısında istikrar kazandı ve gücünü korumaya devam etti (Grafik 1). ABD ekonomisinde büyüme daha istikrarlı bir görünüm arz ederken, Euro Bölgesi, Japonya ve İngiltere’de ekonomik büyüme yılın ilk çeyreğinde yavaşladı ve bu ülkeler için yıl sonu tahminleri aşağı yönlü güncellendi. Gelişmekte olan ülkelerde ise, para birimlerindeki değer kayıpları, yükselen petrol fiyatları ve dış ticarette küresel ölçekte artan korumacılık söylemleri nedeniyle büyüme görünümü ülkeler arasında farklılaşmakta. Yükselen emtia fiyatları ve enerji fiyatlarına karşın, tüketici ve çekirdek enflasyon oranları küresel ölçekte ılımlı seyrediyor. Olumlu büyüme performansı ve destekleyici maliye politikasına bağlı olarak Amerikan Merkez Bankası’nın (Fed) para politikasındaki normalleşme sürecini hızlandırma ihtimali bir önceki Enflasyon Raporu dönemine göre belirgin ölçüde yükselerek, ABD tahvil getirilerinin artmasına neden oldu. ABD dolarındaki yükseliş son dönemde küresel finansal piyasalarda dalgalanmalara yol açtı. Gelişmekte olan ülkelere yönelik risk algısının bozulmasıyla birlikte, portföy akımları yılın ikinci çeyreğinde zayıflarken (Grafik 2), döviz kurlarında da değer kaybı ve oynaklık artışı gözlendi.