*Süper bono nedir? Tahvil nedir? Konut fiyatları, dolar, ekonomi nereye gidiyor?
Öncelikle hazine tarafından çıkartılan bu borçlanma araçlarının kısa vadeli olanlarına (yani en çok 12 ay ile sınırlı) BONO, bir yıldan uzun olanlarına TAHVİL deniyor. Bonolar genelde 3 aylık çıkartılırken hazinenin bu sefer tercih edeceği yöntem tam olarak halk diline dolanan süper bono olmayacağa benziyor. Çalışmaların sonlandığı ve yasal prosedürlerin bitirilmeye çalışıldığı paylaşıldı. Adına muhtemelen enflasyon korumalı tahvil diyecekleri 12 ay vadeli ve ödemesi seçimden sonraya kalacak mevcut faiz oranlarının üzerinde getiriye sahip bir borçlanma aracı ihracından bahsediyoruz.
Biliyorsunuz ki son dönemdeki enflasyonun ana kaynağı pandemi şartlarında basılan paralar ve arz/talep dengesindeki önlenemeyen bozulmaydı. Paranın değeri düştükçe geç kalınmış faiz artırım kararları enflasyonun 40 yılın zirvesine çıkmasına sebep oldu. Fed liderliğinde başlayan faiz artırım ve sıkılaşma yani piyasadan para çekme girişimleri bizim gibi gelişen piyasalarda daha fazla hissedilir değer kaybına ve artan enerji ithalatı sebebiyle daha fazla dolar ihtiyacı doğurdu. Yatırımcıların bozulan ekonomik göstergeler nedeniyle dolara yönelmesi kur korumalı mevduatla bir süre işe yaramış görünüyor. 239 milyar dolara kadar çıkan tüzel ve gerçek kişilerin elindeki dolar miktarı 13 mayıs itibariyle 214 milyar dolar seviyesine indi ama artık daha fazla bozan yokken dolar ihtiyacının sürmesi süper bono ihtiyacını ortaya çıkarttı. Muhtemelen çıkması beklenen bono/tahvil mevcut faizden 10 puan fazla kararlaştırılacak ya da adı enflasyon korumalı olursa 12 aylıkta haziran 2023 enflasyon oranına göre belirlenecek ve zaten enflasyon oranları fed sonrası düşmeye eğilimli olacağından aslında doğru bir yöntem olacak. Eğer yüksek faiz içeren bir bono çıkarsa bu belirli sınırlar ile kontrol edilecektir. Mesela 1 Mayıs öncesi elinde dolar/altın bulunanlarla sınırlayacaklar çünkü kur korumalı mevduatta bankaların hesaplarında para çıkışı olmadı ama hazinenin yapacağı bu borçlanma aracı ihracında mevduattan çıkışa sebebiyet vererek bankacılık alt yapısına zarar verebilir. Ya da vaat edilen getiri oranı düşük kalırsa dolarizasyonu arttırarak durumu daha da kötüleştirebilir. Ama başarılı olacağını düşündüğümüz bu yöntemle aslında dolaylı faiz artırımı sayılır ve her halükarda bankalarında mevduattan kaçışı kontrol altında tutmak için faizleri biraz yükseltmesi gerekecek. Konut sektöründeki spekülasyonu da yavaşlatacaktır bu durum ve en önemlisi dolardaki yükselişi kısa bir süre sonlandıracaktır. Yani şuan da yatırımcılar ellerinde bulunan ulaşılabilir TL miktarını olabildiğince mal alımına yönlendirirken hata yapacaklar, kullanılacak yöntemler(merkez bankalarının faiz artışı vs) enflasyonu yavaşlatacağı için konut ve araç alımı yapanlar (yatırım amacıyla ihtiyaç fazlası) en zirveden almış olacaklar çünkü artış hızı yavaşlayacak. Sonuç olarak ihtiyaç fazlası alınan malın değeri zayıflarken para daha değerli hala gelmeye başlayacak. Geçmişte olan buydu. Yukarıda bahsettiğim hata yapacaklar ibaresini seçmekteki niyetim daha iyi yatırım araçları varken yanlış hamle yapmış olacaklarına işaret etmek içindi yani biraz geç kalmış olabilirsiniz.
Dostlar ana mantığı şöyle izah edeyim; pandemi başlayınca sürekli para basıldı karşılıksız şirketlere paralar verildi, paranın değeri düştü ve ortalıkta gezinen yüksek miktarda paranın merkez bankalarının faizleri arttırarak geri çağırması gerekiyordu ve paranın değerinin yeniden inşa edilmesiyle enflasyonu tersine çevirecekler. Her zaman başarılı olan bir sistem. Sadece biraz geç kalındı ve hesaba katılmayan arz/talep dengesi, Rusya ve iklim bozulmaları geç kalınan müdahale sonucu derken bu günleri yaşıyoruz.
Gelelim borsa ve finansal yapıda neler olacağına, şirketler tarihi rekor seviyelerde kar yaparken 2023 temettüleri de son 40 yılın en iyileri olacak. Yani doların da yükselmesi ile zaten daha da ucuzlayan hisseler yüksek enflasyon sebebiyle hem dağıtılabilir karları hem de değerlemelerdeki artışlarla varlık oranlarında rekor kıracaklar. 1Ç22 bilançolarına baktığımız da bazı sanayi şirketlerimizin 12 ay da elde ettikleri cirolara neredeyse 2022’nin ilk çeyreğinde yaklaştığını görüyoruz. Ben hala borsa tarafında kazançların çok ciddi olacağı bir yıl bekliyor olacağım. Hatırlarsanız JP Morgan ülkemiz için enflasyon oranını %55-60 bekliyordu oldu, 2023 beklentisi ise sadece %15. Bu da bu sene ki kazançların tarihi değerlere ulaştıktan sonra 2023 de bir miktar artış hızının yavaşlayacağına işaret ediyor. 2022 zorlanma,2023 toparlanma yılı olarak geçecektir. Alım gücünüz önümüzdeki aylarda zayıflamaya devam ederken hiçbir şeyin fiyatı düşmeyecek, sadece alım gücünüz artacaktır. Çünkü para daha değerli hale gelecek.
Kripto piyasasın da LUNA ilk 10 da gösterilen bir yatırım aracıyken çöp değere düşerek yatırımcıların silkelenmesini ve uzaklaşmasına sebebiyet verdi, ülkeler daha fazla önlem almak konusunda uyarılırken diğer taraftan borsa ve emtia ürünlerinin yeniden yönelim kazanmasını bekliyor olacağım. Ülkemizde diğer taraftan BBVA’nın garanti hisseleri alması sonrası boşa çıkan 21 milyar tl ye yakın paranın ülke ekonomisine geri dönmesi bazı yeni alımları tetiklemesi beklenebilir. Yani önümüzü iyi görüyorum. Merkezin enflasyon korumalı yeni borçlanma aracı doğru bir planlama yapılırsa yatırımcıların ekonomiden korkup dolar almasını azaltabilir, devlet destekli yeni projeler yapılarak halkın ortaklığına açılırsa yerli elindeki nakdi ekonomiye kazandırır, elinde altını olan bunu ekonomiye kazandırarak hem daha fazla getiri elde eder hem de ülke ödemeler dengesi biraz daha toparlanır. Aksi takdirde devletin borcu bizim borcumuz olacaktır. Umarım her şey anlattığım yani geçmişteki örnekleri gibi başarılı olur. Temennimiz bu yönde. Saygılarımla.
Ahmet Güven