Parasal sıkılaşmanın beraberinde getirdiği yüksek borçlanma maliyetleri öncelikli olarak kendisini tüm dünyada zombi şirketlerde gösterir. Zombi şirketler günümüzde ICR (faiz karşılama oranı) ve Altman Z skoru gibi oranlarla ifade edilmektedir. Tarifini; borçlarının faizini dahi yarattıkları faaliyet karlarından karşılayamayacak denli verimsiz firmalar olarak yapabilirim. Bu tarz firmaların varlığı esasında sistemsel olup, küreselleşmenin hızlandığı 2000’li yıllardan itibaren uygulanan genişlemeci politikalarla sayılarının da arttığını gördük.
Sürekli finanse edilerek bir şekilde yaşatılan bu firmaların pek çoğu dünyada sıkı para politikalarına dönüşle birer birer iflaslarını açıklamaya başladılar. Avrupa ve ABD’de en yoğun biçimde geçtiğimiz yıl kendisini hissettiren bu dalganın bu yılda devam etmesi bekleniyor:
OECD verilerine göre birçok ülkede iflas oranları 2008-2009 mali krizi sırasındaki seviyeleri aşmış durumda, İngiltere ve Galler’de ise iflasların 2009’dan bu yana en yüksek seviyeye ulaştığını görüyoruz. Allianz’ın raporunda da, 2023 yılında küresel iflas oranlarında görülen yüzde 6’lık artışın bu yıl yüzde 10’a ulaşacağı tahmin ediliyor.
Ülkemizde ise, sıkılaşmada zaman akışı Batı’dan geç bir biçimde 1 yıl önce başladı ve yerel seçimlerden önceki son faiz artışıyla beraber etkisini daha yoğun gösteriyor. Dolayısıyla son haftalarda konkordato ve iflasları da fazla konuşur olduk.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ!