Seçimin Kazanan ve Kaybedenleri!

Aydın Eroğlu – 07.06.2015

Henüz sandıklar açılmaya devam ediyor. Ancak görünen o ki, meclis dört partiden oluşacak. Böyle bir sonuç beklediğimi bu nedenle de ısrarla seçim sonucunu görene dek en az % 50 nakit pozisyon korunmasının tedbirli bir davranış olacağını yazmıştım. Bir aydır yaptığım bu uyarıda haklı çıkmış oldum. Şu anki sonuçlar ile seçimi değerlendirmek istiyorum.

Kazananlar!

Seçimin belirgin kazananları HDP ve MHP olmuştur. HDP ilk defa parti olarak girdikleri seçimden mecliste temsil yetkisini alarak çıkmıştır. MHP de, oyunu şu an için % 3 – % 4 civarı arttırmış gözüküyor.

Kaybedenler!

Cumhurbaşkanı; Bence şu anki sonuçlar çok değişmezse, seçimin bana göre en büyük kaybedeni cumhurbaşkanı olmuştur diye düşünüyorum! Çünkü tarafsızlık yemini etmiş olmasına rağmen, seçim meydanlarına 400 milletvekili istiyorum diyerek çıkan cumhurbaşkanının bu talebi seçmen tarafından kabul görmemiştir. Hatta Ak Parti seçmeninin cumhurbaşkanının seçime müdahil olmasını bile tasvip etmediğini söyleyebiliriz. Başkanlık projesinde büyük bir hayal kırıklığı yaşadığı görüşündeyim. Bugünden itibaren Ak Parti içinden ve dışından daha çok eleştiri alacağını düşünüyorum. Ancak yine de başkanlık sistemini gündemde tutacaktır. Seçim sonucu yaşanacak belirsizlikler, yeni bir erken seçim ihtimali cumhurbaşkanı için ”İşte bu nedenle başkanlık sisteminin gereğine inanıyordum” söylemlerine imkan verecektir.

Ak Parti; Ak Parti kurulduğundan bu yana ilk defa çok net bir oy kaybına uğramıştır. Hem başbakan, hem de cumhurbaşkanı ile seçim meydanlarında bulunan iktidar partisi görünen o ki, tek başına iktidarını kaybetmekle karşı karşıya kalmıştır. Cumhurbaşkanının meydanlara çıkıp, tarafsızlığını unutmuş olması Ak Partiye oy kaybettirmiştir. Bu durumda seçim öncesinde tek başına iktidar çıkartacak oyu alamazsam istifa ederim diyen başbakan Sayın Davutoğlu’nun, 276 milletvekilinin altında kalmasından ötürü istifa etmesini bekliyorum. Ak Parti muhtemelen yakın gelecekte olabilecek bir erken seçime başka bir genel başkan adayı ile gitmeyi tercih edecektir görüşündeyim.

CHP; Ak Partinin bu kadar net bir oy kaybı yaşadığı ortamda, CHP’nin de şu anki oy oranına göre başarısız kaldığını düşünüyorum. İktidarın ve cumhurbaşkanının bu denli eleştiri çekebileceği bir ortamda, CHP ancak eski oyunu koruyabilecek ya da kısmen oy kaybı yaşayacak gibi duruyor. Açıkçası ülkenin ana muhalefet partisi olarak bu görüntüsü benim açımdan başarısızlıktır. Bu sonuçla ben CHP’nin de lider değişimi tartışmalarının olabileceğini düşünüyorum. Oy oranı nedeniyle CHP genel başkanı Sayın Kılıçdaroğlu istifa eder mi derseniz, olması gereken bu ama sanmıyorum derim. HDP’ye giden oylarına rağmen % 25 civarı oylarını korumuş olmalarını başarı olarak göreceklerdir ama ben aynı görüşte değilim. % 25 ile tek başına iktidar olunmaz. En fazla koalisyon ortağı olunur.

Bir tespitte bulunmak istiyorum! Türkiye seçmeni Ak Parti dışında tek parti iktidarının olmasını istiyorsa, bunu CHP ile değil de, ancak bir başka sağ parti ile yapabilir gibi gözüküyor. Eleştiri olarak kullanabileceği bu denli gelişme varken, CHP oy artıramıyorsa, demek ki Türkiye’deki sosyal demokrat oylar bu kadar diyebiliriz. Ya CHP farklı bir genel başkan ile çok farklı bir söylem içine girerek oylarını diğer seçmenlerden de oy alabilecek şekilde arttırmanın yolunu denemelidir, ya da yeni bir sağ parti kurulmalıdır. Ancak kurulacak yeni bir sağ partinin başta cumhuriyet ve kurucusu Atatürk ile barışık olması, demokrasiye, güçler ayrılığına, bağımsız yargıya, insan haklarına inanması, toplumu germeyen, kavgacı olmayan, ılımlı ve Türkiye partisi olmaya çalışması gereklidir. Bunun dışında Türkiye koalisyonlarla yönetilmeye alışmak durumunda kalacaktır.

BIST; Seçim sonuçları tam bir belirsizlik yaratmıştır. Tek başına iktidar ihtimali dışarıdan destekli azınlık iktidarı şeklinde olabilecek olsa da, zor bir ihtimaldir. Türkiye 13 yıllık tek başına iktidar imkanını bu seçimde sonlandırmıştır. Koalisyon pazarlıkları başlayacaktır. Ortaya çıkan hükümet sorunu, yeni bir erken seçim riskleri nedeniyle BIST(Borsa İstanbul) kaybedenlerden biri olacaktır. 2001 gibi bir kriz beklemiyor olsam da, yarından itibaren döviz ve faiz baskısının arttığını, BIST’in de sert değer kayıpları ile açıldığını göreceğimizi düşünüyorum. Yatırımcılar bir süre gelişmeleri izlemek zorunda kalacaklardır.

Olası döviz ataklarında Dolar bir önceki zirvesi olan 2,74’ü aşıp 2,80 ve üstünü zorlayacak olursa, bu seçim sonucu nedeniyle daha bağımsız davranan bir TCMB görebiliriz. Yani kurlarda görülen bir önceki en yüksek seviyelerin üstüne çıkılması halinde TCMB’nın faiz silahını kullandığına şahit olabiliriz. BIST için olası teknik seviyeleri hakkındaki düşüncelerimi Destek-Direnç tablomuzda paylaşacağım.

Ancak, yine de en yüksek oyu alan parti % 40 üzerinde oyla Ak Parti olmuştur. En yakın muhalefet partisi ile arasındaki oy farkı % 15 civarındadır. Ana muhalefet partisi oyunu artıramamış, kısmen düşürmüştür. Seçmenin itibar edeceği yeni bir sağ parti kurulursa Ak Parti’nin çözülme süreci hızlanır. Ama yeni bir sağ parti kurulmadığı müddetçe, Ak Parti sıralamadaki yerini koruyacaktır. Türkiye hükümet kurulması sürecinde çok farklı gelişmelere sahne olabilir. Yarın olası gelişmeler hakkındaki beklentilerimi tazeleyeceğim.

Seçim sonuçlarının ülkemiz için hayırlı olmasını dilerim.

NOT: Yazı 20:52’de www.borsaanalizci.com yazılmıştır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir