Seçim Sonuçları Sonrası Piyasalar

Piyasalar, özellikle son hafta Ak Parti İktidarının yerel seçimlerden güçlü çıkacağını fiyatlamaya başlamıştı.

Seçim sonrası ise % 45,5 oy oranı yabancıların piyasada ve ekonomide istikrarın kısa vade de devam edeceği beklentisini fiyatlamaya başladı ve Borsa 71000 seviyelerini aştı, Dolarda ise 2,12 seviyeleri test edildi.

Ancak bu trendin kısa vadeli bir gelişme olarak görmek gerekiyor. Türkiyenin hala en önemli sorunu dış borç riski ve 2013 verilerine göre toplam dış borç 388 milyar $’a ulaştı. Bu rakam, 2012 senesinde 338 milyar $ olarak açıklanmıştı. Dolayısı ile, 2013 de evet % 4 büyüdük fakat, dış borç da artmaya devam etti. 388 milyar $’ın 288 milyar $’ı ise özel sektör borcu. Bu rakamın, 143 milyar $’ı ise kısa vadeli. Dolayısı ile, Türkiyenin yerek seçim sonuçlarından, makro ekonomik tedbirlerin uygulanmasına ve yapılsak reformların hayata geçirilmesine süratle odaklanması gerekiyor.

Türkiye, 2013 senesini % 4 büyüme, buna karşılık –7,9% civarında yüksek cari açık ve %7,4 yıllık enflasyon ile tamamladı. 2013 büyümesi, 2012 deki %2,2’ye göre büyük artış gösterdi ancak, büyüme dinamiklerini incelediğimizde, 2013 büyümesinde ihracatın net pozitif katkısı sıfır, özel sektör yatırımları ise yok denecek kadar az. 2013’ü iç talep ve kamu harcamalarındaki artış ile tamamladık. 2014 de ise, dövizin yükselmesi sonucu, cari açıkda bir daralma bekleniyor. Muhtemelen –6% civarına gerileyebilir, Büyüme dinamiklerini incelersek, 2014 de iç talep de keskin bir daralma bekliyorum. Bunda BDDK’nın kredi kartlarına getirmiş olduğu taksit sınırı yanında, Merkez Bankasının faiz artırımı etkili olacak gibi gözüküyor. Maliyetlerin yükselmesi ve FED’in sonbaharda tahvil alımlarını sonlandırması sonucu Gelişen piyasalardaki belirsizlik, özel sektör yatırımlarını etkilemeye devam edebilir. Dolayısı ile, 2014 de ihracatın net pozitif katkısı büyümede etkili olacak gözüküyor. Özellikle yılın ilk iki ayında dış ticaret açığının 12 milyar $’a gerilemesi, ihracatın ilk iki ayda 26 milyar’a yükselmesi, ithalatın ise ilk iki ayda 38 milyar $’da kalması ilk çeyrekde ihrcatın net pozitif katkısını göreceğimize işaret ediyor. Dolayısı ile, 2014 büyümesinde şu an için seçim sonrası piyasalar tarafında %5-6 olarak dile getirilen büyüme rakamlarını hala iyimser buluyorum. 2014 yılsonu büyüme beklentim %2 – % 2,5 civarında gerçekleşebilir.

Dış açıkda ki gerilemede, döviz kurunun , 2013 senesine göre % 22 değer kazanması çok etkiledi. Muhtemelen, önümüzdeki aylarda ihracatın net pozitif katkısını hem büyüme de hem de semaye girişine katkı sağlaması bakımında gerek cari açık finansmanında gerekse dış ticaret açığının küçülmesinde olumlu olarak izleyeceğiz. Ne varki, bu yl ki büyüme de iç talebin katkısı çok düşük kalacak gibi gözüküyor, Finansman maliyetlerinin yükselmesi özel sektör yatırımlarını frenleyeceğinden, 2013 de olduğu gibi, özel sektör yatırımlarının katkısı çok fazla olmayacak. Dolayısı ile 2014 de ihracatın net pozitif katkısı ile kamu yatırımlarındaki harcamalar büyümeye olumlu katkı sağlayacaktır.

Seçimlerde belirsizliğin kalkması piyasaları kısa vadeli etkilemeye devam edecek. Ancak, önümüzde 2 seçim daha var. Her ne kadar iktidar partisinin yerel seçimlerde aldığı yüksek ok, Cumhurbaşkanlığı seçimleri için büyük avantaj sağlamasına rağmen, FED’in sonbaharda tahvil alımlarını sonlandıracağını çok açık netleştirmesi ve 2015 ilk çeytreğinde ABD faizlerinde yükseliş beklentisi, seçimlerdeki belirsizliğin kalkmasının önüne geçebilir. Dolayısı ile çok acil olarak, 2014 sonbaharında Türkiye ekonomisini ne bekliyor ? Nasıl tedbirler alınacak ? Bunların çok açık anlatılması gerekmektedir. Bu nedenledir ki 2014 yılsonu büyüme beklentim %2 ile % 2,5 arası olacak gibi.

**Bu yazı PARA DERGİSİ, Nisan 2014 sayısında yayınlanmıştır.

Dr. İsmet DEMİRKOL

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir