Aydın Eroğlu – 06.12.2012
Gördüğünüz gibi aslında ciddi realizeler yaşanıyor olsa da, bunlar seans içi yaşanıp bittiği için yeni rekorlara giderken eksi kapanışlar görmüyoruz. Dün bir ara ciddi bir eksiye inilmiş idi. Ancak sonrasında yeniden gelen güçlü alımlar endekste TL bazında yeni rekorları görmemizi sağladı.
Aslında uzun süredir çok ciddi yükselişleri göreceğimizi beklediğimi gerekçeleriyle yazıyordum. Ancak yine de hemen itiraf edeyim ki, ben bile bu kadar hızlı yaşanacağını beklemiyordum. İşte bu nedenle böyle zamanlarda teknik analiz çok önemli oluyor. Düşüncelerinize fikri sabitlerinize takılmamak, piyasanın hareketine karşı durmamak için teknik analiz görüntülerini çok sıkı takip etmek ciddi yarar sağlar.
Endeks için mevcut olan destek ve direnç seviyeleri aşağı ya da yukarı kırıldığı zaman, bir sonraki seviyenin teknik olarak gerçekleşmesinin yeni beklenti olduğunu bilmek ve buna göre davranmak fırsatları kaçırmamamızı veya risklerden korunmamızı sağlayabilir.
Tabii endeksi yorumlarken beklentilerimizi de göz önünde tutmak lazım. Endeksin yükseliş beklentilerinin en önemlilerinden birisi neydi? İkinci bir kurumdan daha gelebilecek not artışıydı. Peki bu oldu mu? Hayır henüz olmadı. Peki neden yapılmadı? Rating cimrisi şirketlerin temel gerekçeleri; cari açık, enflasyon, faizler, büyüme gibi temel göstergelerde dip seviyelere yaklaşıldığı, bu verilerde sonraki dönemlerde artışlar beklenildiği için risklerden bahsediliyordu.(Tabii büyüme için tam tersi söyleniyordu)
Peki gerçekleşmeler ratingçilerin düşündüğü gibi mi oluyor? Hayır, bilakis tam düşündüklerinin tersinde veriler geliyor. Son gelen cari açık, enflasyon ve büyüme verilerinde çok daha pozitif gelişmeler yaşandığını gösteriyor. Cari açık ve enflasyon düşerken, büyüme artıyor. Son verilerde ihracatta ciddi artış görülmesine rağmen, ithalatın azalmış olması ayrı bir önem taşıyor. Böylece ratingçilerin risk diye bahsettikleri gerekçeleri de onların yine yanıldıklarını gösteriyor. Eminim Türkiye’nin gerçekleşen verilerini gördükçe not artışı için ciddi bir baskı hissediyorlardır. Hatta dün bir tanesi, Türk bankalarının notlarını, ülke notunun üstünde not veremeyecekleri için artıramadığını ifade ediyordu. Bu ne demek? Bence aslında bankalarınız çok daha yüksek notları hak ediyorlar ama biz ülke notunu yükseltmediğimiz için bunu yapamıyoruz demektir. Tabii yabancı fonlar bankaları almayı sürdürdükçe de sıkıntılarının büyüdüğünü düşünüyorum.
Yine sesli düşünmek istiyorum; Bir ülkenin ekonomisinin en önemli yapı taşlarından olan bankalar dünyanın genelindeki finansal kriz ve durgunluğa rağmen bu kadar iyi iseler, genel ekonomi için halâ tereddüt yaşamak doğru mudur? Bu bankalar elde ettikleri kârlar sayesinde piyasayı daha çok fonlama imkanına sahip olacaklar değil midir? Aynı zamanda ülkenin tahvil faizleri de düşüyorsa bana göre büyümeye ivme kazandıracak olan başta konut ve taşıt olmak üzere tüm kredi faizlerinde düşüş hızlanacaktır. Ama şimdi de bakıyoruz diğer bir rating kurumu, bankaların hızlı artacak (yani krediler konusundaki düşüncemi desteklemiş oluyorlar!)kredi talebini fonlamada zorlanacaklarına dikkat çekiyor. Yani her nedense Türkiye ağzı ile kuş tutsa, ”Kaç tane tuttu?” diye sorup, bir taneyi yetersiz bulacaklar:)
Gelişmiş batıda neredeyse faiz kalmamış. Özellikle AB Merkez Bankası’nda bankacılık sektörüne güven olmadığı için bonolarda toplanmış yaklaşık 1 Trilyon Euro para boş boş dururken, körfez ülkelerindeki sermaye kendi ülkelerindeki arap baharı riskleri sürerken, acaba akıllarına güçlenen bir ekonomisi ve yatırım için cazip bir çok projeleri olan Türkiye’yi hiç mi getirmeyecektir? Hiç mi paramızın bir kısmını büyüme potansiyeli en yüksek ülkelerin başında olan Türkiye’ye de kaydıralım demeyeceklerdir? Gelişmelere ve para girişlerine bakılırsa bunu fazlası ile demeye başlamış durumdalar.
İşte tüm bu gelişmeler ışığında borsamızı değerlendirirsek, kontrollü olsa daha iyi olurdu dediğimiz yükselişin gücünü belki daha iyi yorumlarız. Çünkü bu ekonomik gelişmelerin sürmesi halinde not artışları kaçınılmaz olacaktır. Ama üç ay erken, ama üç ay geç olacak ama olacaktır diye düşünüyorum. Gördük ki, yatırım yapılabilir notu gelince beklenti biter ve düşüş yaşanır diyenler de yanıldılar. Bundan sonraki olursa not artışları sonrası fon girişleri daha da hızlanacaktır.
Ancak her türlü yükseliş beklentisine rağmen bir kaç gündür yaşadığımız gibi ama seans içi yaşanıp biten, ama bazen bir iki güne yayılan realizelerle düzeltmeler yaşamamız gayet doğal ve hatta sağlıklı gelişmeler olacaktır. Bu nedenle, üstte yazdıklarıma inanıyorsanız arada yaşanabilecek realizelerde korkuya kapılmamanız gerekir. Realizeler olsun ki, yükselişe başta inanmadıkları için alım yapamamış olanlar alım fırsatları bulabilsinler.
Son söz olarak da, iki haftadır yükselişin bankalar dışındaki hisselere de yayıldığını görüyorsunuz. Bu yayılma yine sürecektir. Hisse bazlı endeks düşerken bile yükselen hisseler görebiliriz. Ancak her hisse muhakkak endeks gibi yükselir diye bir beklenti olamaz. Bilanço beklentileri hisseler için en önemli kriterlerdir.
Saygılarımla
www.aydineroglu.com – www.borsaanalizci.com