Son dönemde yaşanan dalgalanmalar üzerine yabancı finans kurumları, Türkiye ekonomisi için güncellenmiş projeksiyonlar yayımlamaya devam ediyor. HSBC’nin son raporunda, dolar/TL’nin yıl sonu hedeflerinden sapma gösterdiği vurgulanarak, dolarizasyon ve enflasyon risklerinin arttığı belirtildi. Kurum, daha önce 41-43 aralığında öngörülen yıl sonu döviz kuru için “yükseliş riski” değerlendirmesi yaptı. Bu gelişmeler, piyasaların istikrarsızlığının devam ettiği ve makroekonomik dengeler üzerindeki baskının arttığı okunuyor.
Goldman Sachs ise TCMB’nin dolarizasyonu kontrol etmek için yeterli politika alanına sahip olduğunu öne sürdü. Banka, merkez bankasının faiz indirimlerine ara vermesi veya lira değer kaybını yavaşlatması halinde risklerin azaltılabileceğini savunuyor. Ancak Nisan ayındaki Para Politikası Kurulu toplantısında 250 baz puanlık indirim öngörüsüne yönelik belirsizliklerin arttığına dikkat çekildi. Goldman, 12 aylık döviz kuru tahminini 42 lira olarak korurken, TCMB’nin dengeleme çabalarının başarısı için faiz politikasının hassas yönetilmesi gerektiği uyarısında bulundu.
JPMorgan ise enflasyon düşüş hızının yavaşlayabileceği değerlendirmesiyle yıl sonu enflasyon beklentisini %27,2’den %29,5’a çıkardı. Kurum, hükümetin dezenflasyon çabalarının devam ettiğini ancak döviz kurundaki volatilitenin fiyat istikrarını geciktirdiğini belirtti. Ayrıca TCMB’nin Nisan’da faiz indirim hızını 150 baz puana indireceğini ve yıl sonunda politika oranının %35’e ulaşmasının “olası” görüldüğünü aktardı. Önceki tahminler %30 seviyelerindeyken yeni projeksiyonlar, enflasyonla mücadelede daha sert bir para politikası gerektiği sinyalini veriyor.
Doların gücü sadece ithalatçıların mı takip edeceği bir durumdur, yoksa bu durum aynı zamanda gelişmekte olan ekonomilerde borçlanma maliyetlerini artırabilir mi? Bu müthiş girift etkileşimler, DXY’nin risk yönetimi süreçlerinde kritik bir rol oynamasını sağlar. Diğer yandan Hisse Senedi Tarayıcıları, finansal analizin sınırlarını zorlayarak yatırımcılara rekabet avantajı sunan entegre araçlardır.
Grafik TradingView’den
SASA 3.42 TL noktasında baskı görüyor. Günlük RSI 38,5 seviyesinde, bu nötrden ziyade hafif satış baskısı gösteriyor. Ancak aşırı satım bölgesine (30 altı) henüz girmedi. Momentum -0,31 ile negatif yönde; fiyatın düşüş eğiliminde olduğu sinyal veriyor. Stokastik %K (16,37) ve %D (44,64) ise al-sat çakışması yaşanmış, ancak %K’nın %D’nin altına düşmesi kısa vadede düşüş beklentisini güçlendiriyor.
Fibonacci pivot noktası 3,53 TRY olarak belirlenmiş. Bu seviye, direnç olarak karşımıza çıkıyor çünkü fiyatın şu anki seviyesi (3,42 TRY) bunun altında. İchimoku Bulutu’nun Temel Hattı (3,72 TRY) ise güçlü bir direnç oluşturuyor. Destekler için Fibonacci’ye dayalı 3,30 TRY ve 3,15 TRY seviyeleri öne çıkabilir, ancak veride açıkça belirtilmemiş.
Momentum (-0,31) ve Awesome Oscillator (0,15) arasında çelişki var. AO pozitif olsa da, genel trend CCI (-86,04) ve RSI ile uyumlu olarak zayıf. Kısa vadede 3,53 TRY direncini aşamazsa, 3,40 TRY’ye doğru gerileme olası. 3,72 TRY’den dönüşler ise yükseliş sinyali verebilir. Performans yıllık bazda %29,88 düşüş gösteriyor; uzun vadeli yatırımcılar için risk/yüksek getiri dengesi dikkat gerektiriyor.
Destekler: 3,30 TRY (Fibonacci tahmini), 3,15 TRY (psikolojik eşik)
Dirençler: 3,53 TRY (Fibonacci pivot), 3,72 TRY (İchimoku Temel Hattı)
Sonuç itibariyle, yabancı kurumların birlikte çizdiği tablo, TCMB’nin hem dolarizasyon riskini kontrol etmek hem de büyüme odaklı politikaları desteklemek arasında zorlu bir denge kurma çabasını yansıtıyor. HSBC ve JPMorgan’ın döviz kuru ile enflasyon risklerini yükseltmesi, dış şoklara karşı savunmasızlığın arttığını gösterirken, Goldman Sachs’ın TCMB’ye olan güveni politika esnekliği üzerinde odaklanıyor. Yılın ilerleyen aylarında, faiz politikalarının şekillenmesi ve döviz kurunun istikrarı, piyasa dinamiklerini belirleyecek kritik faktörler olarak öne çıkıyor. Bu çerçevede yatırımcılar, merkez bankasının önümüzdeki dönemdeki kararlarını yakından takip etmeli.
Okan Özdemir
