New York Borsası’nın bugünkü açılışını yakından takip ettik ve ilginç bir tablo gördük. Son dönemde rekor seviyelere ulaşan endekslerin, banka sonuçlarının açıklanmasıyla birlikte bir duraklama sürecine girdiğini gözlemliyoruz. S&P 500 vadeli kontratları %0,1 artış gösterirken, Nasdaq 100’ün %0,1 gerilediğini fark ettik. Bu durum, piyasanın kararsız bir açılış yapacağına işaret ediyor.
Banka hisselerinin performansı dikkatimi çekti. JPMorgan’ın hisselerinin düşüşe geçmesi ve Wells Fargo’nun net faiz gelirindeki hayal kırıklığı, sektörde bazı zorluklar olduğunu düşündürüyor. Ancak Citigroup’un beklenenden iyi sonuçları, operasyonel giderlerdeki azalmayla açıklanıyor. Analistlerin finansal sektör için ikinci çeyrekte ortalama %4,3’lük bir kâr artışı beklentisi, bana sektörün genel olarak ılımlı bir büyüme içinde olduğunu gösteriyor.
Ekonomik verilere baktığımda, ABD’de üretici fiyatlarının Haziran ayında %0,2 artış göstermesi, dün açıklanan tüketici fiyatlarındaki %0,1’lik düşüşün etkisini bir ölçüde dengelediğini görüyorum. Bu durum, enflasyon cephesinde karışık sinyaller olduğunu düşündürüyor. 10 yıllık Hazine tahvili getirilerinin tekrar %4,20 seviyesinin üzerine çıkması, piyasanın bu verilere tepki verdiğini gösteriyor.
Petrol piyasasındaki hareketlilik de dikkatimi çekiyor. Amerikan ham petrolünün varil fiyatının 83,4 dolara yükselmesi ve beşinci haftada da artış kaydetme yolunda ilerlemesi, enerji sektöründeki canlılığın devam ettiğini gösteriyor. Tüm bu gelişmeler ışığında, piyasaların kısa vadede dalgalı bir seyir izleyebileceğini, ancak uzun vadede ekonomik görünümün hala olumlu olduğunu düşünüyorum. Yatırımcıların, özellikle banka hisseleri ve enerji sektöründeki gelişmeleri yakından takip etmelerini önerebiliriz.
Diğer yandan, yurda dönelim. Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek’in TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi’ndeki açıklamaları enflasyonla ilgili “en zoru geride kaldı” mesajını düşünürsek, bana ekonomi yönetiminin iyimser bir tablo çizdiğini gösteriyor.
Bakan’ın vergi politikasına dair sözleri ve enflasyonun gelecek aylarda %60, sonrasında %50 civarına ineceği öngörüsü, önümüzdeki dönemde ekonomik göstergelerde iyileşme beklendiğini ileri sürüyor.
Ekonomik takvimi okumak yatırımcılar için hayati önem taşır, çünkü önemli ekonomik olayları ve göstergeleri izleyerek ticaret stratejilerini şekillendirebilirler. DXY, ABD dolarının diğer altı büyük para birimine karşı değerini ölçen ve forex piyasasında kritik bir gösterge olan bir metriktir.
Grafik TradingView’den
SASA şu anda 44.04 TRY seviyesinde işlem görüyor ve son bir günde %0.85 değer kaybetmiş.
Fibonacci açısından, pivot noktası 44.68 olarak ilerliyor. Bu, mevcut fiyatın pivot noktasının hemen altında olduğunu gösteriyor. Yatırımcılar, fiyatın bu seviyeyi aşıp aşamayacağını takip edebilir.
Göreceli Güç Endeksi (RSI) 48.88 seviyesinde. Bu değer, 50’nin altında olduğu için hafif bir satış baskısına işaret ediyor, ancak aşırı alım veya satım bölgelerinde değil.
Momentum göstergesi 0.16 değerinde. Pozitif olması, fiyatın yükseliş eğiliminde olabileceğini gösteriyor, ancak değer düşük olduğu için güçlü bir momentum yok.
Stokastik osilatör %K değeri 40.45, %D değeri 37.86. Her iki değer de 50’nin altında olduğu için zayıf bir düşüş trendine işaret ediyor. Ama bu toparlanamayacak demek değil.
Ichimoku Bulutu’nun taban çizgisi 44.6 seviyesinde. Mevcut fiyat bu seviyenin altında olduğu için, kısa vadede düşüş eğilimi görülebilir ve hareketli ortalamalar açısından, teknik değerlendirme “Nötr” olarak belirlenmiş. Bu, güçlü bir alım veya satım sinyali olmadığını gösteriyor.
Genel olarak, SASA POLYESTER hissesi için teknik göstergeler karışık sinyaller veriyor. RSI ve stokastik osilatör hafif bir satış baskısına işaret ederken, momentum göstergesi pozitif. Yatırımcılar, özellikle Fibonacci pivot noktası ve Ichimoku taban çizgisi etrafındaki hareketleri izleyebilir.
Uzun vadeli performansa bakıldığında, hisse son 5 yılda %729,645 gibi etkileyici bir artış göstermiş. Ancak, son 6 ayda %28.15 değer kaybetmiş. Bu durum, kısa vadeli düşüş trendinin devam edebileceğini, ancak uzun vadeli büyüme potansiyelinin de göz ardı edilmemesi gerektiğini gösteriyor.
Şirketin finansal sağlığı açısından, son 12 ayda net gelir büyümesi %71.79 olarak gerçekleşmiş. Fiyat/Kazanç oranı 13.11 seviyesinde, bu da hissenin değerlemesinin makul olduğunu gösteriyor. SASA’sı olanın tasası olmaz şeklinde kinayeler var ancak BIST’te genel görünüm olarak çoğu hisse tersine çevirdi ve bazı kritiklere göre “son silkelemeler” denebilir.
Sonuç itibariyle, piyasalar, bankacılık sektörünün karışık performansı ve enflasyon verilerinin çelişkili sinyalleri arasında dalgalanıyor. Bu durum, ekonominin sağlığını ölçen bir termometre gibi, yatırımcıların gözünde belirsizlik ateşinin hala düşmediğini gösteriyor.
Okan Özdemir