Aydın Eroğlu – 31.08.2016
ABD Tarım Dışı İstihdam Verisi Önemli!
Jackson Hole açıklamaları sonrasında, FED başkanlarından Fisher faiz artışı ihtimalinin arttığını söyleyince, gözler cuma günü gelecek ABD tarım dışı istihdam verilerine çevrildi. Eğer veri beklentileri yine aşacak olursa, Eylül ayında bir faiz artışı gündeme gelebilir. Bu durumda yıl bitmeden bir başka artış daha konuşulmaya başlanır. Faiz artışlarının olması demek, ilk anda ons altın ve gelişmekte olan borsalar için düşüş baskısı demek olur.
Suriye Önemli Bir Belirsizlik Riskidir!
Türk Silahlı Kuvvetleri Suriye’de risk gördüğü ISİD ve PYD güçlerine karşı askeri bir müdahale için Suriye’ye girmiş bulunuyor. Müdahale ISİD’e yapıldığı takdirde söz de müttefikimiz olan batılı ülkeler açısından bir sorun yaşamayız ama, PYD’ye müdahale yaptığımız takdirde bir çok batılı ülkeden tepkiler geliyor. Başta ABD olmak üzere, PYD’ye karşı yaptığımız müdahaleler tasvip edilmiyor. Dün Fransa devlet başkanı Hollande de, Türkiye’nin Suriye’ye girmiş olması savaşı derinleştirebilir diye uyarıda bulundu.
Kim ne derse desin, Türkiye bu müdahaleyi yapmakta haklıdır. Müdahale yapmaması Suriye sınırlarımızda yeni bir kürt bölgesi oluşmasına ve devamında Türkiye’de de benzer bir bölge çalışmalarının hızlanmasına neden olur. Ayrıca, bize uyarılarda bulunan Fransa, kendisi ile sınır dahi olmadığı Libya’yı NATO kararını bile beklemeden uçakları ile vurduğunu unutuyor sanırım! Kaddafi’nin Fransa’daki paralarına çökmek için, Kaddafi ve güçlerini kimseyi beklemeden gidip vurmuşlar ve devamında gelen NATO saldırıları ile Kaddafi öldürülmüştü. Libya’yı şimdi soran var mı peki? Tabii ki yok. Çünkü Libya’da ciddi bir iç savaş hali yaşanıyor. Yani amaçlarına erdiler.
Türkiye’de de istenilen işte buydu. Türkiye’nin zayıflaması amaçlanıyorken, darbe gerçekleşseydi muhtemelen BM ülkemize müdahale kararı verecek ve ülkemize bir çok yabancı söz de dost askerler müdahale ederek başlayacak bir iç savaş iyice ateşlenecek iken ve bu esnada da, güneydoğumuzda yeni bir Kürt otonom bölgesi kurulması sağlanacak iken, Türkiye’nin darbe girişimini bastırması ve üstüne Suriye’de aleyhine hazırlanan PYD yapılanmasına müdahale etmesi hiç birisini memnun etmemiş gözüküyor.
Not Riski Artıyor!
En son Fitch’in 15 Türk bankasının görünümlerini bir gün evvel negatife çevirmesinden hemen bir gün sonra da notlarını düşürmesi, not riskimizin arttığına işaret ediyor. Sanki adım adım bir not indirimine doğru yaklaşıyor gibiyiz. Bu nedenle ekonomide hızlı kararları devreye sokarak bu gidişatı durdurabilmeliyiz. Türkiye Varlık Fonu çok önemli bir karardır. Ama ilk anda yeterli midir derseniz, hayır derim.
Batılılar Günah Çıkartıyor!
Türkiye’nin üzerindeki planları boşa çıkartması sonrası, batılı dostlarımız geri manevra yapmaya başladılar. Türkiye’ye ziyaretler arttı. Her gelen sonrasında tehlikeyi geç farkettikleri itiraflarında bulunuyorlar. Hatta empati yaparak bizde yaşananlar kendi ülkelerinde yaşansaydı ne düşünürlerdi diye kendi siyasilerine sormaya başladılar. Bu iyi bir gelişmedir. Ama risklerimizin kalkmasına yeterli bir durum değildir.
Eylül’de Tatilciler Dönecek!
Eylül ayı ile birlikte içeride ve dışarıda tatilde olan bireysel ve kurumsal yatırımcılar dönmeye başlayacaktır. Normalde Eylül ayı ile birlikte piyasaların olumlu yönde canlanmasını beklerdim. Ama bu sene içinde bulunduğumuz riskler nedeniyle eski rahatlığı yaşayamıyorum. Eğer ABD verileri iyi gelmeye devam eder ve FED faiz artışı riski artacak olursa, BIST için baskılar artabilir.
Biz tüm bu baskıların üstesinden geliriz. Sorun sadece eğer not indirimi yaşayacak olursak, ilk anda gelebilecek BIST’deki satışlar ile, kur ve faizde yaşanacak artış baskıları olur. Bu ilk tepki sonrasında her şey olumlu yönde kontrol altına alınır ama ilk tepkilerdeki riskler yine de ciddidir. Olası bir not indiriminden kurtulmak için yapısal ekonomik hamlelerin aynı Türkiye Varlık Fonu kurulması gibi çok hızlı devreye alınması gereklidir.
Seçim Riski!
Hükümet seçimlerin tarihlerinde kısmi değişiklikleri muhalefete sunma hazırlığında diye haberler var. Haberin içeriğine bakınca, belediye seçimleri, genel seçimler ve cumhurbaşkanlığı seçim tarihlerinde kısmi değişiklerin düşünüldüğü görülüyor. Kısmen normal zamanından bir kaç ay öne alınmak istenen de, bir kaç ay sonrasında yapılmak istenen de var. Bu tarih revizelerine bakınca erken seçim riski yok gibi görünüyor.
Ancak, ben yukarıda saydığım risklere seçim riskinin de eklenebileceği görüşündeyim! Nedenine gelince, yaşanan darbe girişimi sonrasında yapılan açıklamalara bakıyorum. İç işleri Bakanı Ala, göreve geldiğinde 81 emniyet müdürünün 74’ünün, daire başkanlarının tamamının FETÖ’cü olduğunu ifade ediyor. Emniyet ve askeri personelde, yüksek yargı AYM dahil tüm yargıda, sağlık, eğitim, tüm bürokraside benzer kadrolaşmanın olduğu görülüyor.
Şimdi soruyorum; bir çok iş adamı, özel sektör ve neredeyse tüm devlet kademelerinde FETÖ’cü yapılanma varsa, meclis ve siyasi teşkilatlar temiz kalmış olabilir mi? Ben olabileceğine inanmıyorum. Ama şu an mevcut millet vekillerinin üstüne gitmeye kalksalar hükümet riski yaşanabilir. Fakat FETÖ örgütüne mensup olası siyasilerin üstüne gitmezlerse de paralel yapının siyasi riski hep karşımızda olacaktır.
Bu nedenle bir sebepten erken seçim fırsatı yakalandığı takdirde seçime gitmeyi hükümet isteyecektir görüşündeyim. Böylece, FETÖ’cü olduğu düşünülen kişiler yeniden aday gösterilmeyerek partide ciddi ayıklamalar yapılır. Hatta Ak Parti mecburen her görüşe açılarak daha merkez bir parti görünümüne bürünebilir
Darbe girişimi öncesinde olası bir erken seçimde iktidar için sorun MHP’deki muhaliflerin güçlenme riski idi. Akşener’e atfedilen ithamlar ile gücünü kaybettiğine ikna olunursa, olası bir seçimde MHP de parçalanıp oy kaybeder diye düşünebilirler. Bu durumda yeni bir seçimde HDP bana göre kesinlikle baraj altında kalır. Eğer muhalifler partiden ayrılır ya da ihraç edilecek olurlarsa, kuracakları yeni partinin ana partiden oy alma ihtimali nedeniyle MHP de baraja takılabilir. Bu da Ak Parti’nin anayasal çoğunluğu elde edebileceği bir imkanı yakalaması demek olur. Bu ihtimali iktidar kullanmak isteyebilir. Böyle bir seçime sebep olarak kullanılabilecek gelişmelerden birisi de, olası not indirimi olabilir. İktidar erken seçim yok diyor ama ben kendimce bu riskin güçlü olduğunu düşünüyorum.
BIST için temkinli duruş uyarılarımı yine sürdüreceğim. Beklenti yazımda değindiğim riskler nedeniyle… Devamı için TIKLAYINIZ!
NOT: Yazı, 31 Ağustos 09:23’de borsaanalizci.com‘da yayınlanmıştır.