Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya ve Türkiye arasında ortak bakanlar kurulu gibi çalışan Üst Düzey İşbirliği Konseyi (ÜDİK) toplantısı için bugün Ankara’da olacak.
Günübirlik yapılacak ziyarette ekonomik ve ticari ilişkiler, enerji projeleri, turizm alanındaki gelişmeler, bölgesel ve uluslararası sorunlar ele alınacak. İki ülke arasında ilişkileri kurumsal boyuta taşıyan ÜDİK’te 2010’dan bu yana Türkiye’yi Başbakan temsil ediyordu. İcra ile ilgili konuların ele alınacağı toplantıya Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılması anlamlı olacak. 10’a yakın bakanla Türkiye’ye çıkarma yapacak Putin devlet töreni ile karşılanacak ve Anıtkabir’e çelenk bırakacak. Rusya ve Türkiye arasında ticari ilişkilerin önündeki engellerin kaldırılması için yol haritası belirlenecek ve 10 civarında anlaşma imzalanacak.
Rusya ve Türkiye arasında Suriye, Kırım, Ukrayna, Kıbrıs, Yukarı Karabağ ve diğer dış politikada farklı yaklaşımlar olduğunu taraflar teyit ediyor. Türkiye ve Rusya uluslararası konularda var olan farklı yaklaşımlara rağmen ikili ticari ve ekonomik ilişkileri ileri taşımak için çaba sarf ediyor. Ekonomik ve ticari ilişkilerin ele alındığı Karma Ekonomik Konseyi (KEK) 13. dönem toplantıları Enerji ve Tabi
Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ve Rusya Enerji Bakanı Aleksandr Novak’ın katılımı ile Moskova’da yapıldı. Görüşmelerde iki ülke ticaret hacminin 2020’ye kadar 100 milyar dolara çıkarılması yönündeki hedef teyit edildi.
TÜRKİYE’DEN RUSYA’YA İHRACAT 2014’DE YÜZDE 15 GERİLEDİ
Ocak 2010’da Kremlin’de yapılan Putin – Erdoğan görüşmesinde 5 yıl içinde 100 milyar dolar toplam ticaret hacmi hedefi belirlenmişti. Sonra tarih 2020 olarak revize edildi. 2008’de 38 milyar doları aşan toplam ticaret hacminin 2014 sonunda 32-33 milyar dolar seviyesinde kalması bekleniyor. Türkiye’den Rusya’ya yönelik ihracat rakamı ise 6 milyar dolar civarında. Bu rakam geçen yıla göre yüzde 15 daha az. Eksi yönlü gidişi durdurmak ve 3 kat büyümek için acil stratejik planlamaya ihtiyaç var. Üst seviyede belirlenen siyasi kararların uygulanması aşamasında atılan adımlar çok cılız. Birkaç şirketin tekeline bırakılan Basitleştirilmiş Gümrük Hattı verimli çalışmıyor. Süt, peynir, balık, tavuk ve yumurta gibi ürünlere ihracat çeşitliliğinin sağlanması önemli gelişme. Ancak bunun alt yapısını hazırlamadan ilerleme sağlamak mümkün değil.
RUSYA EN AZ 40 BİN TIR KOTASI VERMELİ
Türkiye, Ukrayna krizi nedeni ile yaptırım uygulayan Batılı ülkelerden gıda alımını durduran Rusya’ya gıda satışında yeni fırsat yakaladı. Türkiye 1,3 milyar dolar civarında olan gıda satışını 2015 sonuna kadar iki katına çıkarmak istiyor. Türk ürünlerinin Rusya pazarına girişinde dört önemli sorun var. Türkiye’den Rusya’ya girecek TIR sayısı yıllık bazda 9 binle sınırlı. Diğer ülke TIR’ları ile birlikte bu rakam 37 bini buluyor. Diğer ülke kotalarının kullanılması ulaşım maliyetlerini artırıyor. Türkiye’den Rusya’ya gönderilen malın yüzde 60’ının karayolu ile yapıldığı düşünülürse TIR sorunu çözülmeden gıda ihracatının iki katına çıkarılması ya da 100 milyar dolar toplam ticaret hacmine ulaşılması kolay olmayacak.
RUSYA’YA İHRACATTA TEŞVİKLER GÖZDEN GEÇİRİLMELİ
İkinci sorun ise ürün bazında uygulanan kotalar. Rusya tavuk alımında ABD ve diğer ülkelere kota veriyor. Türkiye’nin de diğer ülkeler kotasından yararlanma şansı var. Ancak bunların dağıtımında devreye giren aracılar Türk ürünlerini talep etmeyebiliyor. Her zaman çalıştığı Latin Amerika ülkeleri daha avantajlı buluyor. Tavuğun Türkiye’den çıkış tonu 2 bin doları bulurken, Latin Amerika ülkelerinden gelen tavuğun tonu bin 800 dolara Rus marketlerinde rafa konuyor. Türkiye’den gönderilen tavuk ise daha çok kıyma ve düşük rakamlı diğer ürünlerden oluşuyor. Rafta rekabet edebilmesi için ihracat teşviklerinin gözden geçirilmesi gerekiyor.
RUSYA STANDARTLARI AB İLE AYNI DEĞİL
Üçüncü sorun ise Türk üreticilerin Avrupa pazarını dikkate alarak Rusya’ya mal göndermeleri. Rusya’nın standartları AB’den çok farklı. Hormon miktarı, hijyen ve sağlık denetimleri Rusya gümrüklerinde artık daha sıkı yapılıyor. Evrakta yaşanan sorunlar ya da Rusya standartlarına uymadığı için Türk ürünleri kapılarda takılabiliyor.
Gıda ihracatının artmasının ardından bu miktarların da artma riski var. Üreticinin Rusya standartları konusunda bilgilendirilmesi kapasite artışına önemli katkı sağlayabilir. Putin’in Ankara ziyaretinde karşılıklı olarak tüm belgelerin kabulünü öngören anlaşma önemli bir katkı sağlayabilir.
RUSYA EKONOMİK MODEL DEĞİŞTİRDİ
Ukrayna krizi ile birlikte yaptırım baskısı altında olan Rusya artık ithal ikame modeline geçti. Rublenin zayıflaması yerli üreticiyi avantajlı konuma getirirken, ithal ürünlerin rekabet şansını zayıflattı. Rusya tarım sektörü başta olmak üzere yerli üretimi teşvik sürecine girdi. TIR’lara doldurup Rusya’ya mal satmak uzun vadeli işleyecek bir yol olmayabilir. Yaş meyve ve sebzenin dışında bir çok üründe Rusya’da yatırım imkanları da değerlendirilebilir.’’
(CİHAN)