Bir önceki makalemde (link aşağıda), politik krizin nasıl sonlanacağını ayrıca yazacağımı vaat etmiştim. CHP’nin büyük kongresinin “kenarında” bu notları yazıyorum, ama Pazartesi yayınlayacağım. Önce çok kısa bir “spoiler alert”; aşağıda 3 Erdoğan çıkışlı senaryo üreteceğim, ama en kötüsüne hazırlıklı olalım. Krizin kronikleşip, Erdoğan’ın bir bahaneyle 2028 seçimlerini ötelemesi en başat olasılık.
İlk olarak, seçimlerin yenilenmesi, CHP’yi kayyum atanma kaderinden kurtarmayacak. YouTube dedikodularına göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Belediyesi’ne ve CHP’ye kayyum atanması için yargıya talimat vermişti; ancak Mehmet Şimşek, Hakan Fidan, Selçuk Bayraktar ve Efkan Ala’nın, uluslararası toplumdaki yankıları ve Ekonomik İstikrar Programı üzerindeki etkileri göz önünde bulundurarak Erdoğan’ı bu konuda ikna ettiği söyleniyor.
Erdoğan taktiksel bir geri çekilme yapmış olabilir, ancak sokak protestoları ve muhtemelen bireysellerin TL mevduattan dövize kaçışı yatıştığında, muhalefete yeniden yükleneceğinden %100 eminim. Ona “hakkını vermek” gerekirse, şu aşamada geri çekilmek ve baskı-zulüm rejiminin ayarlarını gevşetmek Erdoğan’a daha fazla oy kazandırmaz. Aksine, basın ve toplanma özgürlüğünün iade edildiği bir Türkiye’de, ülke hızla yönetilemez hale gelebilir. Bu durumda, devlet aygıtları ve iş dünyası da dahil olmak üzere kanka rejiminin tüm unsurları Erdoğan’a karşı dönerken, daha doğru haberler alan çekirdek AKP seçmeni ekonomik krizinin de katlayan gücüyle partiyi terkedebilir.
Yazının devamı için TIKLAYINIZ!