Piyasaların gündeminde bu hafta neler vardı? Borsa hafta boyunca hangi olayların etkisindeydi?
Uluslararası piyasalar bu hafta Euro Bölgesi’nin borç krizini aşmak için Brüksel’de düzenlenen Avrupa Birliği (AB) liderler zirvesine odaklandı. AB liderler zirvesinden yeni anlaşma kararı çıktı.
AB Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy, 27 üyeli AB’de 17 ülkenin dahil olduğu Euro Bölgesi’nin öncülük ettiği yeni hükümetlerarası anlaşmayı İngiltere dışındaki tüm AB üyelerinin imzalamayı düşündüğünü açıkladı.
Van Rompuy, AB zirvesinin ardından düzenlediği basın toplantısında, Euro Bölgesi’nde parasal birliğin ardından mali birliğin yolunu açacak ve bütçe açıklarını indirmeyen ülkelere otomatik yaptırımlar getirecek yeni hükümetlerarası anlaşmaya ihtiyaç duyulmasında, İngiltere’nin AB’nin mevcut anayasası Lizbon Anlaşması’nda değişikliğe yanaşmamasının etkili olduğunu dile getirdi.
Yeni anlaşmanın müzakerelerinin 3 ay alması ve bazı ülkelerde referanduma götürülmesi bekleniyor.
AB devlet ve hükümet başkanları, borç kriziyle mücadele için bankalarının Uluslararası Para Fonu’na (IMF) 200 milyar euro kredi vermesini kararlaştırdı. AB’deki merkez bankalarının açacağı krediyle IMF, Euro Bölgesi’ndeki borç kriziyle mücadele için cephanesini güçlendirmiş olacak.
AB liderleri borç kriziyle mücadelede acil önlemler kapsamında Avrupa Finansal İstikrar Fonu’nun (EFSF) borç verme kapasitesini Temmuz 2012’de 500 milyar euroya yükseltme konusunda uzlaştı. 2013 yılından itibaren Avrupa İstikrar Mekanizması (ESM) adını alacak fona Almanya’nın itirazı nedeniyle bankacılık lisansı verilmeyecek.
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, Euro Bölgesi’nin yeni bir anlaşma imzalama kararıyla ilgili ”Bu durum İngiltere’deki dostlarımızın seçimi ve buna saygı gösteriyoruz” dedi.
İngiliz Başbakan David Cameron ise zirveyi, ”Büyük görüş ayrılıkları vardı ama iyi huyluydu. İnsanlar birbirini anladı. Bu ilişki (AB ve İngiltere) korunacak ve iyi işleyecek. Fakat günün sonunda (Euro Bölgesi’nin anlaşmasına) katılmanın İngiltere’nin çıkarına olmadığı kararına vardım” şeklinde değerlendirdi.
”Mali sözleşme” adı verilen yeni hükümetlerarası anlaşmayla Euro Bölgesi’nde bütçe açığı gayri safi yurtiçi hasılasının (GSYH) yüzde 3’ünü aşan ülkeler ”otomatik yaptırımlara” uğrayacak. Bu yaptırımlar ancak Euro Bölgesi üyelerinin çoğunluğu karşı çıkarsa askıya alınacak.
Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi, Euro Bölgesi’nin iki yıldır süren krizden güçlü biçimde çıkması için gerekli gördüğü katı bütçe kurallarında anlaşılmasını ileri adım olarak değerlendirdi.
Geithner Avrupa’yı ziyaret etti
ABD Hazine Bakanı Timothy Geithner, AB liderler zirvesinden önce Avrupa’da Almanya, Fransa ve İtalya’yı ziyaret etti.
Avrupa ziyaretinin ilk ayağı Almanya’da Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble ile görüşen Geithner, Euro Bölgesi’nde süregelen borç krizini önlemek üzere yapılan reformları ”cesaret verici” olarak değerlendirdi.
Almanya ve Fransa’nın daha güçlü bir Avrupa oluşturmaktaki başarısının dünya ve ABD ekonomisi için önemine dikkati çekmek üzere Avrupa’da bulunduğunu, tüm dünyanın gözlerinin Avrupa’ya çevrildiğini ifade eden Geithner, hükümetlere, merkez bankalarıyla birlikte krizi durdurmak için güçlü bir güvenlik duvarı oluşturma çağrısında bulundu.
Almanya’nın ardından Fransa’ya geçen ve Maliye Bakanı François Baroin ile biraraya gelen Geithner, burada Avrupalı liderlerin Euro Bölgesi’ndeki borç krizine karşı başarısının ABD ve dünyanın geri kalanı için önemli olduğunu ifade etti.
Avrupa ziyaretinin üçüncü gününde İtalya’da Başbakan Mario Monti ile görüşen Geithner, ”ABD ve tüm dünyanın, Avrupa Birliği (AB) liderler zirvesinin başarısına dikkat kesildiğini” belirtti.
Geithner, yalnızca Avrupa’nın değil tüm dünyanın güvenilirliğine olan inancını dile getirdiği İtalya hükümetinin ekonomik reform programına olan desteğini yineleyerek, paketin İtalya’nın gelecekteki dengeleyici rolünü güçlendireceğini vurguladı.
ECB faiz indirdi
Avrupa Merkez Bankası (ECB), Frankfurt’taki merkezinde perşembe günü yaptığı toplantıda, gösterge faiz oranını 25 baz puan (yüzde 0,25) indirerek yüzde 1,25’den yüzde 1’e çekti.
Mario Draghi’nin geçen ay ilk kez ECB başkanı olarak katıldığı toplantıda da, banka sürpriz şekilde gösterge faiz oranını 25 baz puan (yüzde 0,25) azaltarak yüzde 1,50’den yüzde 1,25’e indirmişti.
ECB Başkanı Draghi, toplantının ardından düzenlediği basın toplantısında, Euro Bölgesi’ndeki gerilimlerin şu anda büyük bir belirsizliğin olduğunu gösterdiğini söyleyerek, ”Finansal piyasalarda artan gerilimler Avro Bölgesi’ndeki ekonomik faaliyetleri olumsuz yönde etkilemeye devam ediyor” dedi.
Euro Bölgesi ekonomisinin daha iyi işlemesini sağlamak ve bankaların likiditeye daha rahat ulaşımını kolaylaştırmak için ECB’nin iki kredi operasyonu ile bankalara yönelik 36 ay vadeli, sabit faizle ve sınırsız miktarda kredi imkanı başlatacağını söyleyen Draghi, bu programın 21 Aralık 2011 tarihinde başlayacağını belirtti.
ECB’nin, Euro Bölgesi için bu yıla ilişkin yüzde 1,6 olan ekonomik büyüme tahminini değiştirmediğini söyleyen Draghi, gelecek yıla ilişkin ekonomik büyüme tahminini yüzde 1,3’den yüzde 0,3’e çektiklerini bildirdi.
ECB’nin, Euro Bölgesi için 2011 yılı enflasyon tahminini yüzde 2,6’dan yüzde 2,7’ye yükselttiğini belirten Draghi, ECB’nin, Euro Bölgesi için 2012 yılı enflasyon tahminini yüzde 1,7’den yüzde 2’ye çıkardığını, ilk tahminlere göre 2013 yılı için enflasyonun yüzde 1,5 olmasını beklediğini kaydetti.
Euro Bölgesi’nde bu yılın son çeyreğinde ekonomik faaliyetlerin zayıflayacağını vurgulayan Draghi, bu zayıflamaya, küresel talep büyümesi hızının azalması, finansal koşullardaki olumsuz etkiler, Euro Bölgesi’ndeki tahvil piyasalarında devam eden gerilimden kaynaklı güven sorununun yol açtığını ifade etti.
İngiltere Merkez Bankası ise yüzde 0,5 olan gösterge faiz oranını değiştirmedi.
Banka ayrıca, ekonomiyi durgunluktan kurtarmak için 275 milyar sterlin olan varlık satın alma programını da aynı seviyede bıraktı.
S&P Avrupa’yı izlemeye aldı
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s (S&P), Euro Bölgesi’nin kötüleşen borç krizinin bölgenin güçlü ülkelerini etkilediğine dikkat çekerek, kredi notu ”AAA” olan Almanya, Lüksemburg, Avusturya, Finlandiya, Fransa ve Hollanda dahil 15 ülkenin uzun vadeli kredi notlarını muhtemel indirim için negatif izlemeye aldığını açıkladı.
Bu karara, Euro Bölgesinde son haftalarda artan sistemik gerginliği ve bölgede diğer bir resesyon riskinin artmasını gerekçe gösteren S&P, ”Piyasa güveninin derhal nasıl sağlanacağı ve uzun vadede Euro Bölgesi üyeleri arasında büyük ekonomik, finansal ve mali yakınlaşmanın nasıl başarılacağı konusunda Avrupalı siyasetçiler arasında devam eden anlaşmazlıklara” işaret etti.
S&P, Avusturya, Belçika, Finlandiya, Almanya, Hollanda ve Lüksemburg’un kredi notlarının bir kademe ve uzun vadeli kredi notu ”AAA” olan Fransa dahil diğer ülkelerin kredi notlarının iki kademe düşürülebileceğini bildirdi.
S&P’nin kararına Avrupa’dan tepki gecikmedi.
Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy ve Almanya Başbakanı Angela Merkel, kuruluşun uyarısını ”dikkate alacaklarını” bildirdi.
Merkel, ”Euro Bölgesi, finansal krizden çıkma yolunda devam ediyor. Kredi derecelendirme kuruluşu sorumluluğunu yerine getiriyor. Her zaman söylüyorum bu uzun bir süreç ve bu süreç devam edecek” diye konuştu.
Karara en sert tepkiyi Euro Grubu Başkanı Jean-Claude Juncker, ”Karar beni afallattı. Bu karar abartılı ve üstelik adaletsiz” açıklamasıyla verdi.
Fransa Merkez Bankası Başkanı Christian Noyer, S&P’nin uyarısının ”zamansız” olduğunu ve ekonomik kriterlerden çok, siyasi kriterleri karşıladığını söyledi.
S&P, Euro Bölgesi üyesi ülkelerin, bu yıl AB’nin toplam bütçe gelirlerinin yaklaşık yüzde 62’sine katkıda bulunduğuna işaret ederek, AB’nin ”AAA” olan kredi notunu da muhtemel indirim için negatif izlemeye aldı. Kredi notu izlemesinin, AB’nin borçlarını yeniden ödemesini desteklemede Euro Bölgesi ülkelerinin finansal yeterliliğine odaklanacağını vurgulayan kuruluş, Euro Bölgesi ülkelerinin kredi notları düşerse, AB’nin kredi notunun bir kademe indirilebileceğini kaydetti.
EFSF’nin ”AAA” olan uzun vadeli kredi notunu bir ya da iki kademe düşürebileceği uyarısında da bulunan S&P, ayrıca Avrupa’nın önde gelen bankaları BNP Paribas, BPCE, Credit Agricole, Societe Generale, Unicredit, Commerzbank ve Deutsche Bank’ın kredi notlarını olası indirim için negatif izlemeye aldı.
Diğer bir kredi derecelendirme kuruluşu olan Moody’s de, Fransa’nın en büyük bankaları BNP Paribas ve Credit Agricole’ün kredi notunu bir basamak düşürerek ”Aa3”e, Societe Generale’in kredi notunu ise ”A1”e çekti.
Fitch de, İtalya’nın tasarruf paketinin ülkenin kredi notu üzerinde yakın vadedeki baskıları hafiflettiğini bildirdi.
Kuruluş, İtalya’nın ”A ” olan uzun vadeli kredi notunun görünümünün negatif olmasının, bu ülkenin büyümeyi destekleyici önemli yapısal reformlarına ihtiyaç duyulduğunu ve gelecek yıl ağır borç ödemesi öncesinde tahvil piyasalarına hala girmesini yansıttığını kaydetti.
Avrupa bankalarının sermaye artırması
Avrupa Bankacılık Otoritesi (EBA), Avrupa bankalarına 114,7 milyar euro sermaye artırması önerisinde bulundu.
EBA, bankacılık sektöründe güvenin yeniden kazanılması planı çerçevesinde oluşturduğu, bankaların sermaye durumları ve güncellenmiş verilerine ilişkin önerisini yayımladı.
Öneride, Alman bankalarının 13,1 milyar euro sermaye artırımına gitmesi gerektiği belirtildi. Bu rakamın, Ekim ayında tahmin edilen 5,2 milyar avronun iki katından daha fazla olduğuna dikkat çekildi.
İspanyol bankalarının ise 26,2 milyar euro sermaye açığını gidermesi gerektiği kaydedildi.
AB’deki 71 bankanın 31’inin sermayeye artırımına ihtiyacı olduğunu bildiren EBA, 20 Ocak’a kadar sermaye artırımı planlarını bankaların sunmaları gerektiğini ve bu planları Haziran ayı sonuna kadar uygulamaları gerektiğini belirtti.
EBA daha önce yüzde 5 olarak uygulanan sermaye yeterlilik oranının ise, Haziran ayı sonuna kadar yüzde 9’a ulaşması gerektiğini bildirdi.
Döviz piyasası
ABD dolarının, uluslararası döviz borsalarında önemli para birimleri karşısında, Pazartesi günü açılış ve Cuma günü kapanış değerleri şöyle oldu:
PARA BİRİMİ PAZARTESİ CUMA
———– ——— ———
Japon Yeni 77,9 77,5
İsviçre Frangı 0,92 0,9243
Kanada Doları 1,0167 1,0179
Londra döviz piyasasında pazartesi günü 1,344 dolardan açılan euro, cuma kapanışta 1,3373 dolara geriledi.
Aynı borsada pazartesi günü 1,5641 dolardan açılan İngiliz sterlini ise cuma kapanışta 1,5663 dolar oldu.
New York borsasında, altının ons fiyatı pazartesi günü 1.730,70 dolardan kapanırken, cuma günü kapanışta 1.712,80 dolara geriledi.
ABD, Avrupa ve Asya borsaları
ABD’de dün New York Borsası’nda Dow Jones Endeksi yüzde 1,6 değer kazanarak, haftayı 12.196,37 puandan kapattı. Standard and Poor’s 500 Endeksi aynı gün yüzde 1,7 artarak 1.255,19 puan ve Nasdaq Bileşik Endeksi yüzde 1,9 yükselerek 2.646,85 puan oldu.
Dow Jones Endeksi haftanın tamamında yüzde 1,4, Standard & Poor’s 500 Endeksi yüzde 0,9 ve Nasdaq Bileşik Endeksi yüzde 0,8 oranında değer kazandı.
Amerika kıtasında ayrıca Meksika Borsası’nda IPC Endeksi yüzde 1,60, Brezilya Borsasında Bovespa Endeksi yüzde 1,36 ve Kanada Borsası yüzde 0,69 arttı.
Avrupa’da da borsalar haftanın son işlem gününde yükselişle kapandı.
Londra Borsası’nda FTSE-100 Endeksi yüzde 0,83 değer kazanarak 5.529,21 puandan, Frankfurt Borsası’nda Dax Endeksi yüzde 1,91 artarak 5.986,71 puandan ve Paris Borsası’nda Cac 40 Endeksi de yüzde 2,48 yükselerek 3.172,35 puandan haftayı tamamladı.
Avrupa’da ayrıca İspanya’da Madrid Borsası’nda IBEX 35 Endeksi yüzde 2,23, İtalya’da Milano Borsası yüzde 3,37, Hollanda’da Amsterdam Borsası’nda AEX Endeksi yüzde 1,60, İsveç Borsası’nda OMX 30 Endeksi yüzde 0,70 ve İsviçre’de Zürih Borsası yüzde 0,97 değer kazandı.
Asya’da ise Japonya’da Tokyo Borsası’nda Nikkei 225 Endeksi haftayı yüzde 1,48 düşerek 8.536,46 puandan kapattı.
Asya’da ayrıca Tayvan Borsası yüzde 1,28, Avustralya Borsası yüzde 1,72, Hong Kong Borsası yüzde 2,73, Çin’de Şanghay Borsasında SE Composite endeksi yüzde 0,62, Güney Kore Borsası yüzde 1,97, Singapur Borsası yüzde 1,24, Tayland Borsası yüzde 0,89, Hindistan Borsası’nda BSE Sensex 30 Endeksi yüzde 1,67 ve Endonezya Borsası yüzde 0,59 düştü.
Petrol fiyatları
ABD ham petrolünün Ocak ayı teslimi varil fiyatı haftayı 99,41 dolardan ve Londra Brent tipi ham petrolün Ocak ayı teslimi varil fiyatı da 108,47 dolardan tamamladı.
ABD Batı Teksas tipi ham petrolünün varil fiyatı Ocak ayı teslimi dün haftanın son işlem gününde 1,07 dolar artarak 99,41 dolardan kapandı.
Londra Brent tipi ham petrolün Ocak ayı teslimi varil fiyatı ise haftanın son işlem gününde 53 sent yükselişle 108,47 dolar oldu.
Kaynak: www.haberturk.com