Finansal piyasalarda işlem yapan yatırımcılar birçok hata yapabilmektedir. Bunlardan bazıları teknik ve temel konularda olurken, bazıları da yatırımcının sahip olduğu psikolojik etkenlerden de kaynaklanabilmektedir. Bu nedenle işlem yapmadan önce bilgi anlamında hazırlık yapıldığı gibi psikolojik olarak da hazırlık yapılmalıdır.
Yatırımcıları başarısızlığa iten belli başlı psikolojik etkenler vardır. Bu psikolojik etkenlerin başında yüksek para kazanma hırsı gelmektedir. Yatırımcıların büyük çoğunluğu yüksek bir getiriye sahip olmak için hırsa kapılırlar ve bu yüzden birçok hata yaparlar. Ama işlemlerini gerçekleştirirken, hata yaptıklarının farkına varmadıkları için yaşanan zarara anlam veremezler.
Neden kaybettiğini bilmeyen birçok yatırımcı bu nedenle borsada veya forexte kazanmanın yalnızca bir hayal olduğunu düşünmeye başlarlar. Bu düşünce ile birlikte yatırımlardan vazgeçilir ve sahip olunan paranın kaybedilmesi nedeniyle birçok sorunla karşı karşıya kalınır.
Borsa veya forex piyasasında yatırım yapan kişilerin, psikolojik olarak kendilerini piyasaya hazırlamalarının yolu, iyi bir eğitim sürecinden geçmektedir. Dikkat edilmesi gerekenler konusunda dikkatli, planlı ve disiplinli bir şekilde işlemlerini gerçekleştiren yatırımcılar istikrarlı bir başarı elde edebilirler. Yatırımlarda, yapılan işlemler kadar hazırlık aşamasının da çok önemli olduğunu hiçbir zaman unutmamak gerekmektedir.
…İşte başarısızlığa neden olan 5 yatırımcı psikolojisi:
1- Köşeyi Dönme Düşüncesi
Yatırımcıları başarısızlığa iten en büyük nedenlerden birisi, birkaç işlem yaparak zengin olacaklarını düşünmeleridir. Bu düşünce ile işlem yapan yatırımcılar, pozisyon oluştururken önemli noktaları görmezden gelerek kayıplarla karşılaşırlar. Yatırım araçlarının fiyatlarında görülen yükselişler, tabiri caizse ‘voleyi vurmak’ olarak değerlendirildiği zaman, bazı riskli noktaları görmezden gelme ihtimaliniz oldukça yüksek olabilir. Bu yüzden hem fiyat trendinden istifade edilemeyerek kar değerlendirilemez hem de zararla karşılaşılır.
İşlemleri yaparken, kaybetme ihtimalini de her zaman göz önünde bulundurmak gerekmektedir. Riskli hareketlerin, oldukça dinamik olan piyasa şartları gereği her an gerçekleşebileceğini bilerek ve kaybetme ihtimalini göz önünde bulundurarak pozisyon oluşturmak gerekmektedir. Bu şekilde hareket edildiği zaman, çok daha kontrollü işlemler yapılmış olur. Ama riskler yokmuş gibi davranılırsa ve yapılan her işlem ile zengin olunacağı düşünülürse ortada kayıptan başka bir şey olmayacaktır.
2- Piyasalarla İnatlaşmak
Birçok yatırımcının psikolojisini oluşturan en önemli etken, piyasa ile inatlaşmaktır. Yatırımcılar kayıp yaşadığı zaman kaybın nedenini araştırmaz ve piyasanın yanlış olduğunu düşünürse bir süre sonra tüm parasını kaybedebilir. Yatırım işlemlerini gerçekleştirirken kişinin kendinden emin olması önemlidir; ama bunu bir inatlaşmaya götürmek yapılacak en büyük hatalardandır.
Yatırım işlemlerinde meydana gelen kayıpların; uygulanan stratejiden, alınan duyumlardan ve piyasanın yanlış yorumlanmasından kaynaklandığı düşünülmelidir. Bu ihtimal değerlendirmeli ve kayıp yaşandığı zaman yapılan işlem, geriye dönük değerlendirilmelidir. Yapılan işlemi yeniden gözden geçirerek, gerçekten doğru bir hamle yapıp yapılmadığı araştırılmalıdır. Yapılan işlemin tamamen doğru, piyasanın ise yanlış olduğunu düşünerek hareket etmeye devam edilirse yatırımlar sonucunda kişinin eline, kayıptan başka bir şey geçmeyecektir.
3- Önsezilere Göre Hareket Etmek
Hayatımızda önsezilere güvenerek kararlar alabiliriz; ancak finansal piyasalarda önsezilerin kararlarınızı şekillendirmesine izin vermemeniz gerekir. İşlem yapmadan önce tamamen mantık çerçevesinde, yapılacak araştırma ve analizler sonucunda kararlar almak gerekmektedir. Hisleri geride bırakarak, bir yatırım aracının geleceği hakkında yorum yapılmalıdır. Duygularınız, hisleriniz ve önsezileriniz, bir yatırım aracının yükselerek size para kazandıracağını söylüyorsa bunu araştırmadan pozisyon alınmamalıdır.
Yatırımlarda özellikle karar verme sürecinde, önsezilerin süreci ele geçirmesine izin verilmemelidir. Önsezileri kontrol etmeyi öğrenmek, pozisyon oluşturmadan ‘gerçekten beklediğim gibi olacak mı’ diye düşünerek analizler yapmak gerekmektedir.
4- Söylentilere İnanmak
Finans piyasalarında ortaya atılan söylentiler/gerçek olma ihtimali düşük haberler hiçbir zaman bitmez. Kimi yatırımcılar bir hisse ile ilgili duyumu olduğunu ve ona göre bu bilginin kesinlikle gerçekleşeceğini yayar. Bu noktada özellikle acemi yatırımcılar, kaba tabir ile oltaya gelir ve aldıkları duyuma göre işlem yaparlar. Sonucunda ise piyasanın bekledikleri gibi gelişmediğini görürler ve kazanmanın mümkün olmadığına veya piyasanın hatalı olduğuna inanırlar.
Yatırımcılar özellikle borsada aldıkları tüyolara ve söylentilere göre işlem yapmamalıdır. Borsada yatırım kararı alınırken, sürü psikolojisi ile hareket edilmemeli ve herkesin gittiği yöne gidilmemelidir. Bir pozisyon oluştururken, gerçekçi nedenlere sahip olmak gerekir. Bir hisse senedi alınmak isteniyorsa bunu hislere ya da alınan duyumlara göre yapılmamalıdır. Araştırma ve analizler sonucunda pozisyon oluşturulmalıdır.
5- Teknolojiyi Kabullenmemek
Çok yakın zamana kadar finansal piyasalar ile ilgili haberlerde ellerinde telefon ile alım satım emirleri veren, işlem yapan insanlar yer almaktaydı. Gelişen teknoloji ile birlikte yatırım işlemlerini, tamamen internet üzerinden yapabiliyoruz. Hatta sürekli yanımızda taşıdığımız akıllı telefonlardan ve tabletlerden de alım – satım işlemi yapılabilmektedir. Internetin ve teknolojinin gelişmesi ile birlikte borsa seans salonlarının gürültülü atmosferinde ve banka kuyruklarında beklemeye gerek kalmadı. Haberleri takip etmek için gazete almadan tüm dünyadan haberlere kolayca ulaşabiliyoruz. Küresel piyasalar hakkında bilgilere anında ulaşabiliyor ve yatırım araçlarının fiyatlarında meydana gelen değişimleri anlık olarak izleyebiliyoruz.
Teknolojinin yatırımcıya belirtilen faydaları yukarıda belirttiğimiz gibi iken, bunu inkar eden bir yatırımcı grubu bulunmaktadır. Hatta internete güvenmeyen, internet üzerinden işlem yapmanın para kaybetmenin ana nedeni olduğunu düşünen birçok kişi mevcuttur. Bunun en büyük nedeni, kendimizi yeniliklere kapatmamızdan kaynaklanmaktadır. Teknolojik yeniliklerin en yoğun yaşandığı sektör olan finans sektöründe, işlem yapmak için bu yeniliklere kapalı olmak hem işlem yapmayı zorlaştırmakta hem de anlık olarak değişen kar fırsatlarının kaçmasına neden olabilmektedir.
Teknolojiyi yoğun olarak kullanan yeni nesil finans piyasalarında yatırım fırsatlarını teknoloji sayesinde keşfetmek, tahmin edemeyeceğimiz avantajları getirebilir. Bir işlemi uzun aşamalardan geçerek yapmak yerine çok daha iyi koşullarda aynı işlemi yapabilmek yatırımcıya birçok yönden fayda sağlayacaktır.
Alper Kuray