08 Temmuz tarihinde açıklanan tarım dışı istihdam verisinde 287 bin olarak olumlu gerçekleşme ile piyasalar haftaya moralli başladı.
Tarım dışı istihdam verisi sonrasında Amerikan Merkez Bankası FED’in Aralık 2016 ve Şubat 2017 faiz artırım beklentisi nerede ise ikiye katladı. Buna rağmen %24 civarı olan 25 baz puanlık faiz artırım olasılığının halen Haziran ayı başlarına göre oldukça düşük seviyelerde olduğunu hatırlatalım.
Gelinen noktada özellikle, İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden çıkışının politik ve ekonomik etkilerini göz önüne alarak FED’in faiz artırımına gidemeyeceği görüşü ağırlık kazanıyor. Ayrıca son toplantısında 2016 yılı için büyüme beklentisini %2 olarak aşağı yönde revize eden banka ekonomik koşullarda iyileşme olmadan adım atmak istemeyecektir. Ötelenen ve düşük ihtimal olarak fiyatlanan FED faiz artırım beklentisine rağmen doların küresel piyasalarda güçlü seyrini ise olağan karşılamak gerekiyor. “Büyüme ve faiz oranı” farkı Dolar Endeksinde (DXY) yükselişi destekliyor.
Diğer tarafta 2008 krizinde kolay para politikaları ile başlayan sürecin ne zaman sonlanacağı konusunda giderek daha kötümser bekleyişler var. Bu hafta İngiltere Merkez Bankası da 25 baz puanlık faiz indirim kararı ve yeni önlem paketleri ile kervana katılırken, Japonya tarafında yeni teşvik paketleri bekleyişi ile finansal piyasaların verdiği tepkiler de oldukça karışık. Avrupa ve Japonya’da negatif faiz oranlarına Amerika’da reel getiriden uzak tahvil faiz oranlarına rağmen alım yönlü talep sürüyor. Özellikle Amerikan hisse senedi piyasalarında endekslerin 24 Haziran Brexit referandumu öncesi seviyelere yükselmiş olması da dikkat çekici. Avrupa borsaları Amerikan endekslerinin performansını geriden de olsa takip ederken, Japonya yeni mali teşvik paketleri beklentisi ile heyecanlanmış görünüyor.
Emtia piyasasının ise daha çok kendi iç dinamikleri ile hareket etme eğiliminde olduğunu söyleyebiliriz. Tahıl ürün grubu 12 Temmuz’da açıklanacak Amerikan Tarım Bakanlığı raporu ile yön bulmaya çalışacak. Brent petrol fiyatları 46,00 dolar/varil civarında destek buldu ancak yukarı yönlü sıçrama için pek de istekli görünmüyor. Geçtiğimiz hafta Amerika’da ticari stoklarda beklentilerin altında gerilemeyi bahane ederek hızlanan satış yönlü eğilim bu hafta yerini hafif yükselişe bıraktı. Ancak küresel ekonomik yavaşlama ve talepte düşüş endişesi arka plandaki yerini koruyor ve petrol fiyatları 50,00 dolar/varil üzerine hareket için yeterli gücü bulamayabilir.
Haziran ayından bu yana doların güçlü seyrine rağmen para birimi ve güvenli liman özelliği ile yükselen altın da ise bir soluklanma zamanı gelmiş görünüyor. 05 Temmuz haftasının derinlik raporunda yatırım fonlarının talebi alım yönünde bu nedenle piyasanın tam anlamı ile bir dönüş sinyali verdiğini söyleyemiyoruz. Ancak altın hızlı yükselişin ardından belirli destek seviyelerine doğru geri çekilerek bir süre gelişmeleri takip etmek isteyebilir.
Kolay para politikaları teşvik paketleri derken piyasalar neye sevineceğini neye üzüleceğini şaşırmış vaziyette. Merkez Bankaları’nın dahi durum değerlendirmesi yapmakta zorlandığı bu ortamda ne çok iyimser ne çok kötümser ürün bazında değerlendirmeler ile daha ziyade arz/talep dengesine göre yön tayin eden emtiaları takip etmeyi daha sağlıklı buluyoruz.
Arzu Toktay