İşte bu nedenle küresel piyasalar milyonları peşinden sürüklüyor.
Ne yalan söyleyeyim ben de bu aktiviteyi seviyorum. İş hayatına farklı bir sektörde başlamış olsaydım finans piyasalarındaki birçok gelişmeden bihaber olacaktım. Belki de kenarda durup eleştiren bir kesim gibi finans piyasası ile ilgili haberlere dudak büküyordum.
Bizim gibi içinde ya da dışında olun hiç mücadeleye gerek yok bu devrin gerçeklerinden biri bu ise oyunu kurallarına göre oynayıp ederini vermek bence en akılcı yol. Küresel ekonomik koşullar içinde iyi yapılandırılmış ve güçlü bir finans piyasası her ülkenin avantajı olsa gerek. Zaten öyle bir Dünya ki oyunu kurallarına göre oynamayan hiç kimseyi değil sadece kendini cezalandırıyor. İlk sıraları hedeflemek yerine niye dışlanalım bizim de olanları anlayacak ve değerlendirecek aklımız fikrimiz mevcut. İşte bu yüzden beklenmedik hareketler daha fazlasını keşfetmek ve anlamak için heyecanlandırıyor.
Son bir aylık dönemde düşen volatilite ile dar bir aralıkta hareket eden döviz piyasası ve emtialar geçtiğimiz hafta bu durumdan sıkılarak birden canlanmaya karar verdi. Sonrasında gelsin sürpizler ;
İlk sürpriz ham petrol fiyatlarından geldi. Haftalardır dikkat çektiğimiz 2014 yılında petrol fiyatları 100,00 dolar/varil üzerinde iken piyasanın taşıdığı net uzun pozisyon miktarının bugünkü seviyelerde olduğu idi. Bu ne demek bir yanlışlık var düzeltme gerekiyor demek? İşte piyasa bugünlerde bu düzeltmeyi yapıyor ölçüsü ne olur bu hafta daha iyi anlamış olacağız. Oysaki fonların bir türlü satış tarafına geçmeyişi ile piyasa yorumcuları 60,00-65,00 dolar çağırmaya başlamışlardı?
Üstelik şimdi de kötümserler arasında 35,00 dolar/varil’e kadar geri çekilebilir diyenler var. O kadar da değil, 2017 senesi için iyileşen OECD büyüme rakamları stokların artan talep ile yavaş da olsa eriyeceğini düşündürüyor. Öte yanda Amerika’da kaya petrolü üreten şirketlerin petrol çıkartma maliyetini 35 dolara kadar çektiğinden bahsediliyor. Hadi bakalım buradan yakın bir de OPEC üreticisi ülkelerin üretim kısıntısı kararına uyumu sıkıntı olursa durum değişir.
Sürprizler başladı ya artık arkası gelir. Geçtiğimiz Perşembe Avrupa Merkez Bankası (ECB) toplandı ve banka 2017 büyüme ve enflasyon tahminlerini yukarı yönlü güncelledi. Temkinli ve piyasalara umut vermeyen tavrı ile bilinen Başkan Draghi bu kez ekonomiye ilişkin daha iyimserdi. Tüketim kaynaklı enflasyon umut vaat ediyor, faiz artırımı için zaman var ama en azından mevcut durum ile ekonominin faiz indirimine ihtiyacı yok mesajı geldi. Bu iş en çok haftalardır 1,05 üzerinde kalmaya çalışan euro/dolar paritesine yaradı. 15 Mart Hollanda seçimleri ardından yaz aylarında Fransa ve Eylül’de Almanya bir de FED faiz artırımı var hepsini bir araya koy değerlendir düşemeyen parite ne yaptı yükseldi? Siyasi riskler euro/dolar paritesinde fiyatlamanın için de mi diye anlamaya çalışıyorduk? 10 Mart’ta cevabımızı aldık büyük ölçüde fiyatların içinde ve korkulan olmaz orta bir yol ile Avrupa Birliği seçim yılını atlatırsa euro/dolar paritesinde yükseliş bekliyoruz. Tabi sonuçları almadan da hareket olabilir biliyoruz ki finansal piyasalar herkese şans verebilir ve Euro’ya çok üvey evlat muamelesi yapıldı ve biraz denge aranıyor.
15 Mart’ta FED’in 25 baz puanlık faiz artırımına kesin gözü ile bakılıyor ya piyasalar yanıldıysa? Tabi ki piyasalar yanılabilir ama öyle olsaydı emin olun FED üyeleri bir iki kelam eder piyasaları düzeltirlerdi ve gerek duymadılar. Demek ki geliyor, öyle ise ne kadar fiyatlandı? Büyük ölçüde fiyatlandı ancak unutmayalım bu toplantıda üyeler tahminlerini güncelleyecek. Öncesinde üç olan faiz artırım beklentisini dörde çıkarırlar ise hadi bakalım ikinci dalga Amerika ve dolar fiyatlaması geliyor. Bu senaryoda Dolar (DXY) Endeksi herhalde 102,25 direncini kırar ve tabi ki Euro bir süre daha üvey evlat muamelesi görmeye devam eder. Üyelerin Aralık tahminlerini koruduğu senaryo bizim “gelişen ülkeler” daha çok işimize geliyor. Aman bu ne acele çıtayı da fazla yüksek tutmasınlar Trump da kabine üyeleri de nihayetinde bir insan ve icraatlar için zamana ihtiyaç var.
Kıpırdanma başlamış iken bu hafta da sürprizler bekliyoruz. Adaylarımız arasında altın, tahvil piyasası, bakır ve Sterlin yer alıyor. Neden Türk Lirası yok diye sorarsanız? Orada bir sürpriz beklemiyoruz çünkü muhtemelen Merkez’in sopası piyasanın tepesinde olmayı sürdürecek.
Arzu Toktay