Piyasa Yorumu
Güçlü Dolar
Son dönemlerde piyasalar FED’in faiz artırımına başlangıç yapması ile meşgul durumda. Tüm hareketliliğin bu beklenti çerçevesinde geliştiği açık. FED artık bu sürece başlayacağı neredeyse netleşti. FED’in faiz artışını yapıp yapmamasından öte faiz artışının ABD ekonomisini nasıl etkileyeceği ve ülkemize bu hamlenin nasıl yansıyacağını konuşmamızın zamanı geldi.
ABD ihracatı görünümü
Dünyanın en büyük güçlerinden biri olan ABD ekonomisi ihracat rakamlarında dünya sıralamasında 3. Sırada yer alıyor. İhracat rakamlarının yükseliş sürecinin başlangıcına bakarsak dolar endeksindeki geri çekilmeninde ihracat rakamlarıyla paralel olarak geliştiğini söyleyebiliriz. 2014 yılından itibaren dolar endeksinin yönünü yukarıya çevirmesiyle birlikte güçlenen dolara rağmen ihracat rakamlarında benzer oranlarda bir gerileme görmedik.
ABD ihracatının büyük çoğunluğunu talebin gelir esnekliği az olan ürünler olan elektronik cihazlar , hava aracı ve araba yapımında kullanılan malzemeler oluşturuyor. Yani fiyatlardaki yükselişler aynı oranda talepte düşüşlere yol açmıyor. Bu sebeple dolardaki değer kazanımıyla, alım gücü düşen diğer ülkelere rağmen ihracat rakamlarında büyük bir düşüş yaşanmıyor. Doların değer kazanımı her ne kadar ülkemizde ve kurda sert yükselişlere yol açsa da özellikle ABD’nin ihracat ilişkisinin bulunduğu ülkelerde görünüm biraz daha farklı gelişmekte.
Türk Lirası dolar karşısında 2014 yılından itibaren yaklaşık yüzde 40 değer kaybetti. Madalyonun diğer kısmında ise ithalatçı ülkeler Kanada , Meksika ve Japonya’da ise durum bizden farklı belirtilen ülkelerde doların ülke para birimlerine karşı değer kazanımı yüzde 20 seviyelerinde. Bu nedenle dolardaki değer kazanımı ABD’nin en büyük ithatlatçısı olan ülkelere yansıması sınırlı şekilde gerçekleşiyor.
Geride kalan FOMC tutanaklarında güçlü dolara zaman zaman dikkat çekilmişti. Fakat ticaret dengesi açısından faiz artırımı sonrasında rakamlarda çok büyük bir değişim yaşanması beklenilmemeli. Ülkemiz açısından ise tablo bahsi geçen ülkeler kadar iyimser değil. Türkiye’de birçok endüstride hizmet veren firmalar ara malı ithalatını dolar üzerinden yapıp Avrupa ülkelerine euro cinsinden satış yapıyorlar. Bu bilgi ışığında doların değer kazanması girdi maliyetlerini yukarı çekecek ve faiz artışıyla birlikte geri çekilmesi beklenen EURUSD paritesindeki düşüşlerde gelir bakımından ülkemize olumsuz sonuçlar doğuracak.