Geçtiğimiz hafta küresel piyasalarda neler yaşadık..
Dünyanın en büyük ekonomisine sahip Çin’in varlık piyasasında ve genel ekonomik görünümde yaratmış olduğu tedirgin sinyaller, geçtiğimiz hafta da küresel piyasalarda dalgalı seyrin devamını tetikledi. Son zamanlarda Çin’den gelen zayıf veri akışı, ülke ekonomisindeki büyüme kaygılarını artırıyor. Geçtiğimiz hafta açıklanan Çin PMI verilerinin üretimdeki azalmayı işaret etmesi Çin büyümesindeki bozuk algıyı olumsuz yönde destekleyebilir. Çin dışında geçtiğimiz hafta oldukça hareketliydi.
Tarım dışı istihdam gözleri Fed’e çevirdi.
ABD tarım dışı istihdam verisi 217K beklentinin altında 173K düzeyine doğru azalış gösterdi. Bununla birlikte Haziran ayı 231K’dan 245K’ya ve Temmuz ayı verisi ise 215K’dan 243K seviyesine yukarı yönde revize edildi. Bu revizeler dolara olumlu yönde yansıyacak ilk unsur. İkinci unsur ise %5.3 oranında beklentiye sahip işsizlik oranının %5.1 oranında gelmesi. Hatırlanacağı üzere 2014 yılı Ağustos ayında işsizlik oranı %6.1 oranındaydı. ABD’de 1 yıl içerisinde güçlenen istihdam, Fed’in %5.2 – 5.0 hedefini neredeyse gerçekleştirmiş durumda. Üçüncü olumlu unsur ise, ortalama saatlik ücretlerdeki artış. Geçen ay 25.01 yönünde olan saatlik ücretlerde 8 sentlik bir yükselişle 25.09$’a ulaşmış durumda. Ortalama saatlik kazançlar yıllık bazda %2,1’den %2.2’ye artış göstermesi enflasyon görünüme olumlu katkı sağlayabileceğine işaret etti. Fed’in bu ay (16 – 17 Eylül) gerçekleştireceği FOMC toplantısı için güçlü istihdam oldukça önemliydi. Bu ay gözler Fed’de olacak…
Draghi açıklamaları Euro’yu aşağı çekti.
Beklentiler doğrultusunda Avrupa Merkez Bankası (ECB) politika faiz kararını değiştirmedi ve %0.50 seviyesinde sabit tuttu. Burada herhangi bir sürpriz yaşamadık. Avrupa Merkez Bankası(ECB) Başkanı Mario Draghi’nin parasal gevşeme ve ekonomik görünümde yapılan revizyonları açıkladı. Draghi, dış ortamda artan belirsizliklerin olduğunu belirtti. Euro Bölgesi için 2015 yıl sonu %1.4 oranında büyümede yukarı yönde revizyon yapıldı. Bir önceki veri %1.5 oranındaydı. 2016 yılı için büyümede %1.7 oranında artış beklenirken bir önceki tahmine oranla (%1,9) Aşağı yönde revizyon yapıldığı görülüyor. Son olarak ECB, 2017 yılı için ise %2.0 oranındaki büyüme tahminini %1.8 oranına çektiği görülüyor.
ECB enflasyon oranını da revize etti. 2015 yılı için %0,3 beklentiyi %0,1 oranına, 2016 yılı için %1.5 oranından %1.1’e ve 2017 yılı için ise %1.8’den %1.7 oranına aşağı yönde revize yapıldı. Ayrıca Draghi, enflasyonun yıl sonuna doğru sınırlı da olsa temel faktörlerle yükselmesini bekliyoruz dedi. Euro Bölgesi dezenflasyon yaşamaya devam ediyor. Düşen petrol fiyatlarının Euro Bölgesindeki enflasyon sorununa olumsuz yansımaları devam ediyor.
İçeride yüksek enflasyon ve MB konuşuldu.
Ağustos ayı TÜFE verisi aylık bazda %0.40 olarak gelirken, yıllık enflasyon %7.14 seviyesine yükseldi. Geçtiğimiz ay yıllık enflasyon %6.81 seviyesindeydi. Baz etkisi ve gıda enflasyonda kendini hissettirdi. Geçen yıl Ağustos ayında %0.09’luk bir artış olması baz etkisinin en büyük göstergesi oldu. Gıda da ise her zaman olduğu gibi yüksek seviyeler devam etti ve bu ayki enflasyona gıdanın katkısı 0.32 puan olarak gerçekleşti.
Peki, iç tarafta bu hafta gündem nasıl olacak?
Bu haftaya üzücü kayıp haberleri ile başladık. Halen daha siyasi belirsizliklerin yarattığı algı devam ederken, iç güvenlik sorunlarının da devam ediyor olması finansal piyasalara TL ‘ye olumsuz yansıyor. TL, hem Euro hem de dolar karşısında zayıflamaya devam ediyor. Döviz sepeti, 3.20 seviyesinde seyrediyor. Bu noktada, USD/TRY ve EUR/TRY’de görülebilecek olası yükselişler sepetin 3.20 seviyesi üzerine doğru yükselişleri destekleyecektir. Hafta içerisinde ise yarın sanayi üretim verisi takip edilecek. Takvim etkisinden arındırılmış Sanayi üretim artışı geçtiğimiz ay yıllık bazda %5.5 seviyesine oluşmuştu. Bu ay takvim etkisinden arındırılmış yıllık beklenti %3.7 oranında oluşmuş durumda. Perşembe günü ise 2. Çeyrek büyüme oranı oldukça önemli olacak. Yurt içerisinde bu hafta ekonomik veri akışı oldukça önemli ancak, siyasi cepheden gelen açıklamalar veri fiyatlamasının önüne geçiyor. Bu haftanın iç taraftaki ilk gündemi USD/TRY’de tazelenen yeni rekor seviyesi. USD/TRY 3,04 seviyesine kadar yükseliş gösterdi. Paritede 3,00 seviyesinin üzerindeki kapanışlar yurt içi finansal piyasalarda baskı yaratmaya devam edecektir.
BIST 100 için 70000 kritik destek
Endekste ise 75200 seviyesi üzerinde kalıcı bir görünüm yakalamayı başaramadık. Bu seviyenin üzerindeki yükselişlerin sınırlı kalması, endeksin yeteri kadar güç toplamasını destekleyemedi. 73800 seviyesinin de altında fiyatlanan endeks, yurt içindeki olumsuz haber akışından negatif yönde etkileniyor. Endekste 70000 seviyesi oldukça güçlü bir destek. Yurt içerisindeki algının kötüleşmesi halinde 70000 seviyesinin altında fiyatlanmaların oluşma potansiyeli doğabilir. Genel çerçevede 70000 – 75000 aralığını takip etmeye devam ediyoruz.
Bu hafta yurt dışı oldukça hareketli olacak.
Ekonomik veri akışı bakımında bu hafta ülkelerin faiz oranı kararları dikkati çekiyor. Kanada (Çarşamba), Yeni Zelanda (Perşembe) ve İngiltere (Perşembe) politika faiz oranı kararlarını açıklayacak. Diğer yandan Euro Bölgesi oldukça hareketli bir hafta geçirecek. Euro Bölgesinde yıl sonu büyüme revizyonları yapılmıştı. Bu Salı günü 2. Çeyreğe ait Euro Bölgesi büyüme oranı yıl sonu tahminine yaklaşılıp yaklaşılmayacağı konusunda ip ucu olması açısından önemli olacak. Cuma günü ise Almanya ve İspanya ÜFE ve İtalya sanayi üretim verileri ile Lüksemburg’ta gerçekleştirilecek Eurogroup toplantısı karşımıza çıkıyor. ABD cephesi bu hafta daha sakin. Cuma günü Ağustos ayına ait üretici fiyat endeksini hatırlatmakta fayda olacak. Sonuç olarak dışarıda Cuma günü enflasyon anlamında öne çıkıyor.