Başbakan Değişti, MB Başkanı Değişti. Yeni Başkanlar Yeni Soluk Getirir mi?
TCMB aylık Para Politikası Kurulu bugün toplanıyor. Bu ayki PPK öncesinde Türkiye ve Dünya ekonomisinde öne çıkan bazı maddelere vurgu yapmak istiyoruz. Bununla birlikte PPK öncesi Türk Lirası’ndaki gelişmeleri ve PPK sonrasında oluşabilecek genel görünümü yatırımcılarımızla paylaşmak istiyoruz.
Piyasadaki yeni gelişmeler TC Merkez Bankası’nın politikalarına da yansıdı. Merkez Bankası nisan ayı Para Politikası Kurulu (PPK)’nda, faiz koridorun üst bandı olan gecelik borç verme faizini 50 baz puan indirerek % 10,00’dan % 9.50’a çekti. Merkez Bankası koridorun alt bandını %7.25’te bıraktı, 1 haftalık repo faizi de %7.50’de kaldı. Koridorun üst bandına gelen indirim, Merkez Bankası’nın gelecek politikası hakkında da fikir veriyor. Bu indirim yeni Merkez Bankası’nın yaklaşımını da yansıtmış oldu.
Türkiye Enflasyonu…
Enflasyon oranlarına baktığımızda Şubat ayındaki yıllık bazda %8.78 seviyesinden, mart ayında %7.46 seviyesine gerçekleştiğini görmüştük. Son açıklanan enflasyon oranına baktığımızda ise %7.46 seviyesinden %6.57 seviyesine sert bir gerilemenin devam ettiğini görüyoruz. Bu beklentilerden de fazla bir gerileme. Enflasyon oranında son aylarda görülen geri çekilme yılsonu beklentisine yaklaşılması anlamında olumlu bir gelişme. Enflasyonun istenilen seviyelere gerilemesi, Merkez Bankası’nın faiz politikalarını daha kolay uygulayabilmesine olanak sağlıyor.
ABD Tarafında Durum Ne?
2016 içerisinde FED’in birden fazla faiz artırımının geleceği FED Başkanları tarafından da dile getiriliyor. Son FED toplantısında alınan kararlar da bu beklentiyi destekledi. Son FED toplantısının ardından yayınlanan bildiride küresel ekonominin olumsuz etkisine dair söylemin yumuşadığı görülürken, faiz artışına açık olunduğu sinyali verildi. Daha önceki toplantıda faiz artışı beklentisi 2016 içerisinde 4’ten ikiye düşürülmüştü. Faizler değişmezken, ekonomideki koşulların kademeli faiz artışına izin verecek şekilde oluşacağı açıklaması yer aldı. Son açıklanan FED Tutanaklarına göre, Fed tutanakları, Nisan ayında yapılan toplantıda birçok fed yetkilisinin ekonomi gelişmeye devam ederse faizleri artırmada istekli olduğunu gösterdi. Kurulun verilerin gidişatına göre karar alacağı belirtildi. Son açıklanan ABD Tarım Dışı İstihdam’ın beklentilerin çok altında gelmesine rağmen, takip eden günlerde açıklanan JOLTS İş İmkanları, TÜFE, Perakende Satışlar gibi önemli veriler beklenti üzerinde geldi. FED Başkanlarının açıklamalarında şahinleşmenin arttığını gördük. Açıklamalarda 2-3 faiz artışı dile getirilmeye başlandı. Bu etmenler 2016 yılında FED’in faiz artırımı ihtimalini arttırdı.
Açıklanacak Karar İçin Beklenti Ne Yönde?
Merkez Bankası başkanı Murat Çetinkaya, kendinden önceki Merkez Bankası Erdem Başçı’nın ardından aldığı ilk kararda yeni başkan nasıl bir politika izleyeceğinin sinyalini vermişti. Hükümet tarafından faizlerin indirilmesi yönünde açıklamalar gelmeye devam ediyor. Cumhurbaşkanı kanadından Yiğit Bulut ve Cemil Ertem faiz indirimi konusunda ardarda açıklamalar yaparken, hükümet tarafından da aynı yönde tutum görülüyor. Çetinkaya’nın hükümetin de desteklediği birisi olması, politikasının hükümetin tutumuyla benzer olabilme ihtimalini güçlendiriyor. Bununla birlikte yeni başbakan Binali Yıldırım, politik yaklaşım açısından Cumhurbaşkanı Erdoğan’a daha yakın bir duruş sergiliyor. Nitekim parti kongresinin ilk cümlelerinden biri Cumhurbaşkanıyla birebir aynı görüşte olduğunu vurgulamak oldu. Bu durum da faizlere yaklaşımının aynı olduğunu gösteriyor. Ekonominin yönetiminde bulunan ve Merkez Bankası’nın politikasını destekleyen bazı bakanların da görevlerinin sonlanması, politik olarak faiz indirimini desteklemeyen politik bir etmenin kalmamasına yol açtı. Bu politik baskı her ne kadar merkez bankası bağımsız bir kurum olsa da faiz indirimi konusunda başkan ve ekibini baskılayabilir. USD/TRY paritesi tekrardan 3.00 fiyat seviyesine toparladı. Bu durumda FED’in faiz ihtimalindeki artış ile birlikte TCMB’nin üst bant indirimi ihtimalindeki artış da etkili oluyor. Enflasyon oranında devam eden sert düşüş de Merkez Bankası’nın elini güçlendiriyor. Beklentiler PPK’dan faiz üst koridorunda 25 yada 50 baz puan civarında bir indirim gelmesi yönünde. 50 baz puanlık bir indirim TCMB’nin politikasına vurgu yapacağından biraz daha olası görülüyor. Buna rağmen beklentilerin üzerinde gelecek bir indirim, USDTRY seviyesinde sert yükselişlere yol açabilir.