Piyasa Yorumu
Piyasa Belirsizlikleri ve Riskten Kaçışı Tetikleyen Etmenler
Piyasalarda risk alma iştahında gerilme görülüyor. Bu sayede riskten korunma güdüsü ile gerçekleştirilen fiyatlamalarda ons altın 1296 direncini test ederek 1300 seviyesine yaklaştı. Japon yeni ise ABD doları karşısında değer kazanmaya devam ediyor. JPY’de son bir haftanın değer kazancı %1’i aşmış durumda. ABD tahvillerine olan talebin etkisi ile getirilerde gerileme yaşanıyor. 10 yıllık tahvilin getirisi %2.13 seviyelerine gelerek 2016 Kasım tarihinden bu yana en düşük seviyesini gördü. Tahvil getirilerinin zayıf seyri ABD siyasetinde yaşanan gelişmeler ile birleşince dolarının güçlenmesini engelliyor. Bu sayede dolar endeksi ( DXY ) 96.50 seviyelerine kadar gerileme kaydetti. Peki, piyasalarda risk alma iştahını törpüleyen gelişmeler neler? Maddeler halinde incelemekte fayda var;
ABD’de Perşembe günü FBI eski Başkanı James Comey senatonun sorularına cevap verecek. Bilindiği üzere Trump, eski ulusal güvenlik danışmanı Mike Flynn hakkında yürüttüğü soruşturmadan vazgeçmesi için Comey’e baskı yaptığı ve ardından görevden aldığı iddiaları piyasaları bir hayli meşgul etmişti. Hatta bu konu Trump’ın görev süresini tamamlayamayarak azledilme ihtimalinin bile yüksek sesle dillendirilmesine neden olmuştu. Bu konu hala oldukça önemli. Dolayısıyla Comey’in senatoda söyleyecekleri bir hayli önemli olacak. Yalnız ABD medyasında çıkan haberler Comey’in Trump’ın kampanya süreci ile Rusya arasında ki bağlantıya yönelik yapılan soruşturmanın Trump tarafından engellendiğine yönelik herhangi bir ifadede bulunmayacağına yönelik. Altını çizmek gerekir ki bu gelişmenin yaşanması ABD dolarına pozitif yansıyabilir. Yalnız tersi bir durumda kara bulutlar sadece Trump’ın üzerinde değil tüm piyasanın üzerinde gezinmeye başlar.
İngiltere seçimlerinde ise Başbakan Theresa May’in evdeki hesabı çarşıya uymuş gibi gözükmüyor. Parlamentonun daha etkin bir Brexit sürecini yönetmesi adına 8 Haziran tarihinde erken seçim kararı almasına karşılık May’in partisi olan Muhafazakârlar ile İş Partisi arasındaki oy oranı farkı kapanıyor. Son yayınlanan anket aradaki farkın 3 puana kadar indiğini gösteriyor. Brexit sürecinin seyrini değiştirecek ve daha yüksek belirsizlik oluşturacak bir parlamentoya yönelik seçim sonuçları piyasalarda pek hoş karşılanmayacaktır. Özellikle süreç biraz daha ‘Hard Brexit’ senaryolarına doğru evrilirken… Bu sayede bekleme modunda bulunan GBP/USD paritesi yatay bir görünüm sergiliyor. Seçim sonuçlarına göre paritede keskin fiyatlamaların oluşma riski yüksek.
Avrupa Merkez Bankası’nın ( AMB ) Haziran PPK toplantı kararları piyasalar adına oldukça önemli. AB ülke ekonomilerinde toparlanma oldukça net. Zaten Başkan Draghi’de bunu inkâr etmiyor. Her ne kadar enflasyon henüz istenilen noktaya gelememiş olsa da reel ekonominin performansını ölçerken PMI verileri son 6 yılın en yüksek seviyelerinde bulunuyor. İstihdam piyasasında ise sıkılaşma hâkim. Bu iki unsur enflasyon beklentilerini yukarı yönde revize ediyor. Bu gelişmeler ekseninde Haziran ayında AMB kararlarından çok verilecek sinyal önemli olacak. Güçlenen ekonomik görünüm 2017 Aralık ayında bitecek varlık alım programının devam edilmemesini beraberinde getirebilir. Hatta 2018’de enflasyonun göstereceği performansa bağlı olarak küçük faiz artırım adımları da bankadan görebiliriz. FED sonrası bir başka büyük merkez bankasının da parasal sıkılaştırmaya gitmesi durumunda piyasaların kısa vadeli reaksiyonu olumlu olmayacaktır. İşte bu beklentiler içinde Haziran PPK’dan çıkan sonucun merakla beklenmesi piyasalarda risk – off modunu canlı tutan etmenlerden birisi.
Yukarı saydığımız tüm bu gelişmeler Perşembe günü yaşanacak. Yani yüksek volatil bir gün bizi bekliyor olacak.
Tüm bunlara ek olarak Katar sorunu her ne kadar piyasa fiyatlamalarını keskin ölçüde etkilemese de gündem maddeleri arasında. Orta Doğu ülkelerinin Katar ile ilişkileri dondurmasının ardından gözler İran’a çevrilmiş durumda. Şunu söylemekte fayda var: İran ve Katar önem derecesi olarak apayrı iki ülke. Atılan siyasi ve askeri adımların ucunun İran’a dokunması Orta Doğu’da dengelerin bir kere daha değişme ihtimalini ortaya çıkartacaktır. Bu konu şimdilik konuşulmasa da dikkat etmekte ve mevcut gelişmeleri izlemekte büyük fayda var.