Mahfi Eğilmez – 26.12.2014
Önce petrol fiyatları anormal biçimde düştü. Bir bölümü ABD kaya petrolünün arzı artırmasından bir bölümü Avrupa, Japonya ve Çin’deki büyüme düşüşünün yarattığı talep azalmasından kaynaklanan gelişmeler sonucunda petrol fiyatı 60 dolar/varile kadar geriledi. Aşağıda Brent petrolünün varil fiyatında son bir yıl süresince yaşanan gelişmeler yer alıyor (bu grafiği http://www.oil-price.net/ sitesinden aldım.)
Yılın ikinci yarısındaki çöküş dikkat çekici. Şimdi herkes gelecek yılın hesabını 60 – 70 Dolar/Varil aralığını esas alan fiyat tahminleriyle yapıyor. Oysa daha Ekim ayının ikinci yarısında 2015 yılı hesapları 100 Dolar/Varil ortalama fiyat üzerinden yapılmıştı.
Bu gelişmenin cari açığımıza olumlu etkisi kabaca 15 – 16 milyar dolar arasında hesaplanıyor (petrol fiyatındaki her 10 dolarlık düşüş cari dengede kabaca 4,4 milyar dolarlık iyileşme getiriyor. Ortalama fiyatı 65 Dolar/Varil olarak alırsak 35 Dolarlık düşük fiyatın etkisi yaklaşık 15,5 milyar dolar tutarında düşük fatura anlamına geliyor.)
Petrol fiyatındaki düşüş sadece cari açığa değil içerideki fiyatlara da olumlu yansıyacak. Petrol fiyatındaki düşüşle birlikte benzinin, mazotun, doğalgazın ucuzlaması demek üretimin, taşımacılığın da fiyatlarının düşmesi bekleniyor. Dolayısıyla enflasyon bu etkilerle gerileyecek gibi görünüyor. Tüketici açısından düşünürsek benzine, doğalgaza ve fiyatı ucuzlayacak mallara daha az ödeme yapması bireylerde gelir artışı etkisi yaratacak.
Buraya kadar gelişmelerin olumlu yanını anlattık. İşin bir de olumsuz tarafı var. Petrol ve doğalgaz ithal eden ülkelerde ve Türkiye’de, petrol fiyatlarındaki düşüşün sevinci yaşanırken ardından Dolar ve Euro prim yapmaya gelişme yolundaki ekonomilerin para birimleri bu iki rezerv paraya karşı değer kaybetmeye başladı. Türk Lirası da bu gelişmeden olumsuz etkilenen para birimleri arasında yerini aldı. Orta Vadeli Programda 2015 için öngörülen USD kuru 2,30 idi. Daha 2014 yılı bitmeden kur 2,30’u aştı.
Aşağıdaki grafik Dolar ve Euro’nun TL karşısında 2014 yılı boyunca gösterdiği gelişmeyi sergiliyor (grafik tarafımdan hazırlanmıştır.)
Grafikte Dolar TL kuru sol eksende, Euro TL kuru ise sağ eksende gösterilmektedir. Yılın ortalarından itibaren Doların TL karşısında yükselişi dikkat çekicidir. Asıl dikkat çekici olan Dolar TL kurunun Euro TL paritesine göre fark yaratmaya başlamış olmasıdır. Doların, Euroya karşı değerlenmesi sonucu bu durum ortaya çıkmıştır.
Bu grafiğin bize söylediği iki şey var: (1) Dolar TL’ye karşı değer kazanmaya devam ederse petrol fiyatının düşmesinden kazandığımız avantajın bir bölümü Doların değerlenmesi tarafından silinecek, (2) Dolar TL kuru, Euro TL kuru ile arayı böyle açmaya devam ederse bu gelişme bizim açımızdan olumsuz olacak. Çünkü defalarca belirttiğimiz gibi bizim gelirlerimiz Euro ağırlıklı olduğu halde giderlerimiz ve finansman ağırlığımız Dolar ile bağlanmış bulunuyor. Kurlardaki gelişmenin bu yönde devam edip etmeyeceği biraz da Fed’in faiz konusundaki tutumuna bağlı bulunuyor. Fed, eğer yılın ilk yarısında faizi artıracağı yönünde mesaj verirse o tarihten sonra Dolar yukarı hareketlenebilir. Birçok yorumcu bu yıl Dolar Euro paritesinin 1’e yaklaşacağını öne sürüyor. Dolar Euro paritesinin 1 olacağını iddia edenler de var.
2015 yılında belki de en çok yapacağımız hesap, düşük petrol fiyatlarından kazandığımız paranın ne kadarını artan dolar kurundan dolayı kaybettiğimizin hesabı olacak.