Petrol Piyasaları Üzerinde Artan Baskı: Talep Zayıflığı ve Üretim Artışı Fiyatları Dibe Vuruyor
Küresel petrol piyasaları, ABD Başkanı Donald Trump’ın koruyucu tarife politikaları, ekonomik yavaşlama nedeniyle talepteki düşüş ve OPEC+’in nisandan itibaren üretimini artırma kararıyla rekor düşüşler kaydediyor.
Trump’ın Çin’e yönelik gümrük vergilerini %10’dan %20’ye çıkarmasıyla tetiklenen belirsizlik, Brent petrol fiyatlarını 70 doların altına çekti. 4-5 Mart tarihlerinde sırasıyla 69,32 ve 68,23 dolar seviyelerine inen Brent, Kasım 2021’den bu yana en düşük haftalık kapanışını gerçekleştirdi. WTI ise 66,85 dolarla yüzde 4,2’lik değer kaybı yaşadı. Piyasalar, arz fazlası ve ekonomik tahminlerin pesimist görünümü nedeniyle yatırımcıların riskten kaçınma davranışını alevlendirdi.
Talebin Geleceği ve Üreticiler Arasında Yükselen Gerilim
Viyana Enerji Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Fereydoun Barkeshli, petrol fiyatlarındaki düşüşün temelinde küresel talebin zayıflığının yattığını vurguluyor. Özellikle Çin ve Hindistan gibi yükselen ekonomilerin beklenen talep artışı gerçekleşmezse, 2025-2026 döneminde petrol tüketiminde durgunluğun devam edeceği öngörülüyor. Barkeshli, OPEC+ dışı Norveç, Kanada, Brezilya ve ABD’nin üretim genişlemesiyle OPEC+ üyelerinin pazar payının tehdit altında kaldığını belirtiyor. Bu durum, ittifakın üretim kısıtlamalarını sürdürmesini anlamsızlaştırarak, serbest piyasa dinamiklerinin tetikleyeceği “pazar payı savaşı” riskini artırıyor.
Tarihi Çöküş Senaryosu ve Fiyatların Kritik Eşiği
Barkeshli, OPEC+’in üretim kesintilerini sonlandırıp petrol akışını serbest bırakması halinde, 1980’lerin 10 dolarlık fiyat çöküşü senaryosunun tekrarlanabileceği uyarısında bulunuyor. Özellikle 70 doların altındaki fiyatların üç aydan uzun sürmesi, enerji şirketlerinin yeni yatırım projelerini dondurmasına yol açabilir. Trump’ın düşük petrol fiyatlarını destekleyen politikaları ve gümrük savaşları, küresel ekonomik durgunluğu derinleştirerek petrol talebini baskılayabilir. Analistler, kısa vadede 80 dolara ulaşma ihtimalini zayıf görürken, uzun vadeli belirsizliklerin devam edeceği görüşünde birleşiyor.
DXY Endeksi, ABD dolarının uluslararası arenadaki değerini ölçmenin ötesinde, finansal piyasaların dinamiklerini anlamada çok yönlü bir araç olarak öne çıkıyor. Yatırımcılar, DXY’deki dalgalanmaları analiz ederek piyasa psikolojisini öngörmekte ve risk yönetimi stratejilerini optimize etmekte kullanıyor. Hisse Senedi Tarayıcısı ile entegrasyonu ise bu analizi bir üst seviyeye taşıyor.
Grafik TradingView’den
PETKM ‘nin 20 TL’in altında uzun süre baskılandığı gerçeği var. RSI (14) değeri 67.77 olarak gerçekleşmiş, bu rakam aşırı alım bölgesinin (70+) hemen altında bir seviye gösteriyor . Momentum (10) 1.96 ve Awesome Oscillator 1.07 ile yükselen trend devam ediyor, ancak Stochastic (%K ve %D) 90.8 ve 90.3 değerleriyle aşırı alım bölgesinde uyarı sinyali veriyor . Ichimoku Bulutu Taban Hattı (17.255) , fiyatın (18.28 TRY) üzerinde kalarak yükseliş trendini destekliyor.
Fibonacci Pivot Noktası (16.55 ) yakınlarında ilk destek, altına düşülürse 16.00 psikolojik seviyesi ikinci destek olarak öne çıkıyor. Direnç olarak 18.50 (yıllık performansın -23.8% düşüş gösterdiği seviye) ve 19.00 (6 aylık direnç bölgesi) öne çıkıyor.
Günlük momentum ve hareketli ortalamalar (Güçlü Al sinyali) yükselişi desteklerken, aşırı alım sinyalleri kısa vadeli düzeltme riskini artırıyor . RSI ve Stochastic’in birlikte değerlendirilmesi, alım gücünün zayıflayabileceği ancak İchimoku ve Fibonacci desteklerinin dipsiz düşüşü sınırlayabileceği okunuyor. Orta vadeli yükseliş için 18.50 direncinin üstü kritik önem taşıyor.
Ultra MACD Göstergesi
Yeşil ve Kırmızı Alanlar: Göstergenin aşağıdan yukarı kesmesi, yükseliş sinyali verdiğini gösteriyor. Son alım sinyali ile fiyat toparlanmış görünüyor. Mavi ve Kırmızı Çubuklar: Momentum artışı var, ancak aşırı alım bölgesine yaklaşıldığı için aman dikkat.
Sonuç itibariyle, Trump’ın Paris İklim Anlaşması’ndan çekilme kararı, fosil yakıt yatırımlarına kısa vadeli bir canlanma sağlasa da, uzun vadeli etkiler hala belirsizliğini koruyor. Barkeshli, petrol fiyatları ile iklim politikaları arasındaki karmaşık ilişkiyi vurgularken, ABD’nin enerji bağımsızlığı stratejisinin küresel pazar dengelerini altüst ettiğini ifade ediyor. Piyasaların 2025-2026 döneminde bile net bir toparlanma sinyali vermemesi, yatırımcıların dikkatli davranmasını zorunlu kılıyor. Bu bağlamda, arz-talep dengesinin ne denli hızlı ayarlanacağı, petrolün geleceği için kritik önem taşıyor.
Okan Özdemir
